English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Oyalanmayı bırak

Oyalanmayı bırak tradutor Espanhol

159 parallel translation
Oyalanmayı bırakıp Church'ü arar mısınız?
Deje de perder el tiempo y busque a Church.
Oyalanmayı bırak, giyinecek vaktin kalmadı.
Deja de pavear. No tienes tiempo de cambiarte.
- Hadi. Oyalanmayı bırak.
- No nos des largas.
Bu yüzden, oyalanmayı bırak.
Haceme caso, hazlo.
Haydi Jack! Oyalanmayı bırak! Derdin ne senin?
¡ Vamos, Jack, no te atrases!
Oyalanmayı bırak.
Venga, date prisa.
Oyalanmayı bırak.
No me tomes el pelo.
Neden, böyle ufak tefek şeylerle oyalanmayı bırakıp kararımızı verip, bir şeyler yapmıyoruz?
¿ Por qué no dejamos de tontear con todas estas minucias pensamos en algo y lo hacemos?
Oyalanmayı bırak da oraya git hemen.
Cambio. Deje de hacer el ganso y vaya inmediatamente, corto.
Oyalanmayı bırakıp evlenelim, olur mu?
Dejemos de hacer el tonto y casémonos.
Oyalanmayı bırak, bebeğim.
Deja de meterte en líos, linda.
Oyalanmayı bırak.
No me hagas quedar mal.
Phillip, oyalanmayı bırak. Gel hayatım.
Phillip, para de perder el tiempo.
Oyalanmayı bırak.
Quita esa tontería.
Oyalanmayı bırak.
Deja de perder tiempo.
- Pekâla. Hadi, Cole. Oyalanmayı bırak da gidelim burada.
Cole, déjate de charla y vayámonos de aquí.
Oyalanmayı bırak.
Mira, esta no es una carrera en desventaja.
Çocukla oyalanmayı bırak.
¡ Deja de jugar con ese chico!
Shorty, oyalanmayı bırak!
¡ No te demores!
Onunla oyalanmayı bırak.
Deja de jugar con eso.
Hadi ama, oyalanmayı bırak.
Vamos, no lo pospongas más.
Oyalanmayı bırak.
¡ Mueve rápido tu trasero, Morales!
Al Bundy, oyalanmayı bırakır mısın?
Al Bundy, ¿ Podrìas dejar de hacerte el tonto?
Al? Hayatım oyalanmayı bırak.
Al, Al, Cariño, vamos, deja de perder el tiempo.
Oyalanmayı bırak, göt herif.
Deja de jugar conmigo idiota.
Oyalanmayı bırak, Jozek.
Déjate de rodeos, Jozek.
Bak işte. Taksimetresi açık bekliyor. .. şimdi oyalanmayı bırak da şu bidonu doldur.
Él está allí Con el metraje corriendo tan solo deja de vacilar Y llena esta lata.
Son şansımı deniyordum. Oyalanmayı bırakıp Her şeyi toparladık.
Era mi última oportunidad, así que dejamos de bobear y nos concentramos en serio.
Bizimle oyalanmayı bırak, seni salak orospu.
Basta de chistes, puta.
Oyalanmayı bırak sadece sık gitsin tamam mı?
Deja de dar rodeos y reviéntalo, ¿ vale?
Çöz. Oyalanmayı bırak. Nasıl yapılacağını iyi biliyorsun.
Como siempre, tú sabes cómo hacerlo.
- Oyalanmayı bırak, Verbal!
- No lo hago.
Bak Primo. Geç oldu. Oyalanmayı bırak.
Mira ya es tarde.
Oyalanmayı bırak.
Déjate de payasadas.
Oyalanmayı bırak!
¡ Basta de vagabundear!
Oyalanmayı bırak.
Déjate de tonterías.
Babanın ne istediğini biliyorsun Oyalanmayı bırak!
Oye, sabes lo que quiere tu Padre. Deja de rajarte.
Kapıda oyalanmayı bırak Niles.
Deja de divagar, Niles.
Oyalanmayı bırak, Cartman!
Deja de hacernos perder tiempo, Cartman.
Sana oyalanmayı bırakıp fişi çekmeni öneririm.
Sugiero que dejes de perder el tiempo y vayas a tirar del enchufe.
O halde oyalanmayı bırak ve işinin başına dön.
Más vale que sigas trabajando y te dejes de tonterías.
Oyalanmayı bırak.
No te distraigas.
Oyalanmayı bırakıp bizi Williams'a götürün!
Deja de perder el tiempo y llévanos con Williams!
Evet. Oyalanmayı bırak da imzala.
Eso es, deja de vacilar y hazlo
- Oyalanmayı bırak. - Tamam.
- Venga abre la carta
Pekâlâ, oyalanmayı bırak Burns.
Muy bien. No ande con rodeos, Burns.
Oyalanmayı bırak! Pozisyon al!
¡ Dejen de joder, a sus posiciones!
Sam, şununla oyalanmayı hemen bırak ve gel yemeğini ye.
Sam, deja de jugar con eso y ven aquí a cenar.
Oyalanmayı bırakın!
No pierdan el tiempo.
Dışarı gel lan, bırak oyalanmayı.
Ven afuera, hombre, y deja de jugar.
Bırak oyalanmayı.
Deja de jugar. Vamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]