English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Para mı istiyorsun

Para mı istiyorsun tradutor Espanhol

1,094 parallel translation
Para mı istiyorsun?
¿ Quieres dinero?
Alex, borç para mı istiyorsun?
Alex, ¿ necesitas dinero?
Para mı istiyorsun? Yoksa beni dövmek mi?
¿ Quieres pasta o vas a sorprenderme con algo especial?
Para mı istiyorsun?
¿ Qué te pasa? ¡ Oh no, por favor!
Para mı istiyorsun?
¿ Quieres que te unten?
- Para mı istiyorsun?
¿ Te refieres a dinero?
Para mı istiyorsun?
¿ Quieres el dinero?
Para mı istiyorsun? Anca bunu alırsın.
No recibirás nada de nadie, excepto esto.
- Ve şimdi pirelerinden kurtulmak için para mı istiyorsun benden?
¿ y me toca pagar a mí para que se las quiten?
Ne istiyorsun söylesene, para mı istiyorsun oğlum?
¿ Qué necesitas de mí? ¿ Necesitas dinero?
Dilenci, para mı istiyorsun?
Toro Sentado, ¿ quieres dinero?
Para mı istiyorsun?
¿ Quiere dinero?
- Daha fazla para mı istiyorsun?
¿ Quieres más dinero?
- Para mı istiyorsun? - Evet.
- ¿ Quieres dinero?
Şeytanını kovmamı mı istiyorsun?
¿ Me necesitas para pelearte conmigo?
- Sen de İsrail'in özgür olmasını mı istiyorsun?
- ¿ Quieres libertad para Israel? - No.
Fon sağlayıcından masa almamı mı istiyorsun?
Y quiere que reserve una mesa para su próxima cena a beneficio.
ne yapmaya çalıştığını biliyorum. sana kızmamı istiyorsun ki sana kızıp seni evde bırakayım.
Sé que estás intentando hacer, estás tratando de que me enoje contigo, para que te diga que te quedes en casa.
İstediğin şey bu mu? Diz çöküp Baker kardeşleri lanetlenmekten kurtarman için yalvarmamı mı istiyorsun?
¿ Qué me ponga de rodillas para que nos salves del fracaso?
Galiba, benim seni bıraktığım nokta demek istiyorsun. Benzin istasyonuna saldırdığın zaman.
Querrás decir en el que te encontré yo atracando gasolineras para comprar cerveza.
Daha ne halt istiyorsun bir öğle sonrası için? Tanrım!
¿ Qué diablos más quieres para una tarde?
Eski dostlarımın gelip başkanı çıldırtmalarını mı istiyorsun?
¿ Quiere que suba a mis amigos aquí arriba... para volver loco al alcalde?
Daha sonra mı yapmak istiyorsun?
¿ Lo dejas para después?
Konukseverlik mi istiyorsun adamım?
Nunca una maldita carta para saludar.
- Beni kurtarmak mı istiyorsun, Frank?
¿ Quieres salvarme, Frank? Para serte sincero, no.
Sen de mi istiyorsun? Bunlardan karıma manto alacağım. Al şunu!
Preferiría uno para mi mujer.
Sanırım seni bırakmamı istiyorsun böylece eve koşup onları arayabileceksin.
Quieres que te deje ir... para que corras a la casa y los llames.
Ve benden, bütün hayal gücümü kullanarak hazırladığım bir raporla üstlerime gidip onlardan onay almamı istiyorsun, değil mi?
Y usted me pide que envíe un informe para obtener la aprobación de los jefes haciendo el mejor uso de mi imaginación, ¿ correcto?
Ben tüm yaşamım boyunca akıllı bir adamdım. - Asla hile ile iş yapmadım. - Ne istiyorsun?
He sido inteligente toda mi vida, pero nunca emplearía tales tácticas sólo para ser inteligente.
Sonsuza dek bir bebek olarak kalmamı mı istiyorsun?
¿ Quieres que sea una muñeca para siempre?
Bu hikayeyi yayımlamak mı istiyorsun?
¿ Quieres publicar tu noticia? Faltan 5 horas para las 8.
Beni yine tuzağa mı düşürmek istiyorsun?
¿ Para tenderme otra trampa?
Yani ufak aklın alabilsin diye A, B ve C arası boşlukları doldurmamı mı istiyorsun?
¿ Quiere que una los puntos para usted, de A a B a C, para que su cabeza de chorlito lo comprenda?
Babaanneminki gibi bir deli hikayesi anlatmamı istiyorsun böylece aklım başımda olduğunu düşüneceksin.
¿ Os cuento una historia para que creáis que no estoy loco?
Sonsuza kadar av mı olmak istiyorsun?
¿ Quieres ser la presa para siempre?
Onu becerebilesin diye Patricia'yı alayım mı istiyorsun?
¿ Quieres que te traiga a Patricia para follártela?
Eve gitmek için ondan onay mı istiyorsun?
¿ Ahora necesitas su aprobación para ir a casa?
Sefil ve berbat bir hayat mı istiyorsun?
¿ Para qué? ¿ Quieres tener una vida miserable, frustrante?
- Para mı istiyorsun?
Cooperen con él.
Neden adımı bilmek istiyorsun?
¿ Para qué quieres saberlo?
Mezheplerimiz, nesiller boyunca kan düşmanı oldular. Ve şimdi, Voyager'ı alt edebilmek için yardımımı istiyorsun.
Nuestras sectas llevan generaciones luchando a muerte y ahora me pides ayuda para derrotar a la Voyager.
Tamam. Demek intihar etmemi istiyorsun. Benim var oluş amacım bu zaten.
Si debo caer sobre mi espada por ti, para eso estoy aqui.
Halkının iyiliği için benden yardım istiyorsun.
Deseas mi ayuda para el bien de tu pueblo.
- Lütfen. Hayır, neden oynayayım? İhtiyar adamdan daha akıllı olduğunu tekrar düşünebilmek için yenmek istiyorsun.
Sólo quieres ganarme para pensar que eres más listo que tu viejo estúpido.
Şey, Ashley gerçekten Bahar Tatili'ni benimle bodrumda mı geçirmek istiyorsun?
Por lo tanto, Ashley realmente quieres para pasar las vacaciones conmigo, en mi sótano?
Bu murdar, iğrenç kokulu eski şeyden ne istiyorsun bakalım?
¿ Para qué quieres esa cosa podrida?
- Nedir? - Erkek arkadaşınla..,... birtakım problemlerin var ve benle, bunları tartışmak istiyorsun.
- Estás teniendo problemas con tu novio, y yo me encuentro contigo para discutir la situación.
Bu davayı çözmene yardım etmemi mi istiyorsun?
¿ Quiere ayuda para resolver el caso?
Seninle yemek yemem için, bana para mı ödemek istiyorsun?
¿ Quieres pagarme para que cene contigo?
- Bakalım, doğru anlamış mıyım. Okuldan kaçıyoruz ve sen müzeye gitmek istiyorsun, öyle mi?
Espera, no entiendo. ¿ Hacemos novillos para venir a un Museo?
- Sana çalışacağım ve huzurla sükunet istiyorsun.
- Trabajo para ti y quieres paz y tranquilidad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]