Para sorun değil tradutor Espanhol
1,073 parallel translation
Jackie'yi kurtarırsanız para sorun değil.
Cuando rescaten a Jackie, el dinero no será problema.
- Para sorun değil.
- El dinero no es el problema ahora.
Para sorun değil... şimdilik.
El dinero no es problema - hasta ahora.
Size para sorun değil demiştim.
Como les dije, no se trata de una cuestión financiera
Para sorun değil ama, senden para almazsam,..... mikroplar zevkle harabem için dua edeceklerdir.
No es por el dinero, pero si no te cobro, seguro que los presbiterianos rezarán para que me arruine.
Halliday, dostum, para sorun değil.
Halliday, amigo mío, no se trata de dinero.
Para sorun değil.
No hay problema con el dinero.
Para sorun değil demiştim.
No importa cuánto cueste.
Sorun değil.
Pero no lo he encuadernado Para poderlo fotocopiar
Düğünden sonra uçmanın bir sakıncası yok. Sorun değil.
y no hay problemas para volar después del casamiento.
- Sorun değil, Sam'i ortamıza alıp paylaşırız. - Pekâlâ.
Lo pondremos en el centro de Sam para que podamos compartirlo.
Sorun, neden intihar ettiğin değil, neden etmediğindir.
Para algunos no es cuestión de por qué morir, sino de por qué no.
Sorun para, değil mi?
Es por el dinero, ¿ no?
Sorun grubun devrilmesi değil.
Para mí, el problema no fue que el grupo estuviera mal.
Rozetliler için her zaman vakit vardır.Hiç sorun değil.
Siempre hay tiempo para la ley.
Sorun değil.Yanki oyunuyla ilgili psikolojik birşey olmalı.
No hay problema debes estar psiquicamente bien para el juego con los Yankees.
Sorun para değil, ben Avrupa'ya gitmek istiyorum!
No se trata del dinero. ¡ Quiero ir a Europa!
Senin için artık sorun değil. Galiba dansa seninle gelmeyeceğim.
Para ti, eso ya no es un problema y parece que yo me quedé sin pareja para el baile.
- Ben çok yaşlıyım. - Sorun değil, güzel olacak.
Soy muy vieja, ¿ Para qué necesito que me hagan fotos?
Sorun para değil, dostum.
No se trata de dinero, amigo.
Keşke bende hediye verebilseydim. Sorun değil... Noel sadece hediye vermek değildir.
Me gustaría tener un regalo para darte está bien... la navidad no son los regalos
Benim için sorun değil, ben Yahudi'yim.
No significa nada para mí. Soy judía.
Gözlerimi kapatmak sorun değil, ama onun için nefesimi tutmak... O, imkansız!
Cerrando mis ojos no hay problema, pero para contener mi aliento por ella... eso es imposible!
Sorun para değil.
No me importa el dinero.
Sorun değil.
Vale. Para.
İşçi arılara vurman sorun yaratmaz. Bu yüzden burada değil miyiz?
Está bien que nos peguen a los zánganos, para eso estamos aquí.
Sorun paraysa... - Ona para vermediniz değil mi?
- Si es por el dinero- - - ¿ No le ha dado dinero, no?
Sorun para değil.
No es por el dinero.
Bu benim bölgem. İşim önce sorun yaratıp sonra da çözmek değil.
Este es mi terreno. ¡ Yo no planto maleza para después poder arrancarla!
Sorun değil ben bir şeyler hazırladım.
¡ Está bien haré el almuerzo para todos!
Sorun bu değil, egzersizler Marc için çok acı verici.
No es sólo cuestión de levantarse, sólo que el menor ejercicio es un martirio para Mark.
Sorun para değil, Peg.
No era el dinero, Peg.
Hayır, para hiç sorun değil.
No, no, el dinero no es el problema
Ayrıca bir yabancı ile konuşmak sorun değil.
Y luego... para hablar con un extraño no hay problema.
Şey, bu şekilde ifade ettiğine göre, pek bir sorun yok, değil mi?
Bueno, ahora que lo pone asi, no es mucho para una pregunta, verdad?
- Senin için sorun yok değil mi?
- Está bien para tí?
Para bir sorun değil artık.
Ahora el dinero no es un problema.
- Sorun değil. İşimiz bu.
- De nada, para eso estamos.
- Birleşik Devletler başkanı gibi tamam mı? Para sorun değil.
- El dinero no es problema.
Sorun değil.Anahtarını kullanarak içeri girebilir ve adını deftere kendin yazarsın.
Pues usa la llave para entrar en mi consulta y apunta tu nombre en la agenda.
İşin ucunda risk olmayınca... pilot olmam senin için sorun değil... ama tabii tehlikeli görevler sadece erkekler içindir.
tu dices que esta bien que yo sea piloto... pero solo como distraccion... pero las misiones peligrosas son solo para hombre.
- Para, terfi, bunların hiçbiri sorun değil.
- Tengo aumentos, tengo ascensos...
Hayır, sana söyledim. Sorun para değil.
Ya sabes que no es por el dinero.
Para hiç sorun değil, Bay Poirot.
Mire, Sr. Poirot. El dinero no es problema.
Sorun değil.
- Considera que lo haces para mí.
Marge`ın sevdiği bütün programlardan nefret ederim ama bu çok da büyük bir sorun değil.
Odio todo lo que mira Marge, pero no es para tanto. ¿ Sabes por qué?
Burada sorun benim ne istediğim değil, çocuk için en iyi olan.
Verá, no se trata solo de lo que yo desee. Se trata de lo que es mejor para él.
Sorun değil.
Para nada.
sorun para veya başka bir şey değil.
No es una cuestión de dinero o algo.
Sorun değil, çünkü taksi buraya gelene kadar treni kaçırmış oluruz.
Sí, para cuando llegue, el tren ya habrá salido.
Eleştiriler harika. - İnsanlar destek veriyor- - - Sorun para değil.
No es por el dinero.
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun değil tatlım 17
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
sorun degil 26
sorun değil tatlım 17
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77