English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Parayı bana ver

Parayı bana ver tradutor Espanhol

292 parallel translation
Parayı bana ver.
Dámelo.
Biriktirdiğin parayı bana ver, bu isteğimi reddedemezsin...
Dame el dinero que tengas, no puedes negármelo, te pido muy poco.
Parayı bana ver de... Bekle!
Entinces dame el dinero y...
Parayı bana ver!
¡ Dame el dinero!
Ah benim ulu beyaz efendim, ne olur o parayı bana ver, asla sizin beyaz mahallenizi kirletmeyeceğiz.
Gran Padre Blanco, sólo denos el dinero, y no le ensuciaremos más su vecindario de gente blanca.
Pekala evlat, parayı bana ver. - Hayır.
- Muy bien, mi muchacho, dame el dinero.
Sadece çeneni kapa ve parayı bana ver.
Cállate y dame el dinero.
- Elindeki tüm parayı bana ver.
- Dame todo el dinero que tengas.
Şu lanet parayı bana ver.
Denme el maldito dinero.
Parayı bana ver, adi.
Dame el dinero, cabrón.
Parayı bana ver.
Dame el dinero.
- Parayı bana ver.
- Dame el dinero.
Şu lanet parayı bana ver Baldrick, yoksa seni gebertirim!
¡ Dame el dinero, Baldrick, o te mato!
"Şu lanet parayı bana ver Baldrick, yoksa seni gebertirim,'Lordum'!"
"¡ Dame el dinero, Lord Baldrick, o te mato!"
- Haydi, parayı bana ver.
- Venga, dame el dinero.
Lanet kasayı aç, o lanet parayı bana ver hemen!
¡ Abre la caja y dame el pinche dinero ya!
Parayı bana ver. Hesabın canı cehenneme.
Dame el dinero. ¡ Una leche!
Bana parayı ver!
¡ Dame el dinero!
Ver o parayı bana.
Dame ese dinero.
Ver şu parayı bana.
- Dijiste que alcanzarías el éxito.
Ver şu parayı bana.
Dame el dinero.
Parayı sana göndereceğim, fakat bana Çarşambaya kadar süre ver.
Se lo daré, pero déme hasta el miércoles.
Bana parayı ver.
Dame el dinero, el dinero.
- Bana parayı ver.
- Dame ese dinero.
Sen bana parayı ver, ben de işe başlayayım.
Deme el dinero, voy a empezar los trabajos preparatorios.
Kazandığın parayı da bana ver, doğru insanlara ulaşmasını sağlayacağım.
Ahora déme el dinero que ha ganado. Me encargaré de que vuelva a su dueño.
Bana dokunabileceğim ve görebileceğim, gerçek parayı öner.
Ofréceme dinero de verdad. Del que se puede ver y tocar.
- Parayı geri ver bana!
- ¡ Devuélveme el dinero!
Parayı sen bana ver.
Dame tu dinero.
Gitmem için bana izin ver, ben vereyim parayı.
Déjeme marchar y le conseguiré el dinero.
O "bana parayı ver!" dedi. Ona parayı verdim.
Me dijo : "Deme el dinero", y se lo entregué.
Seni soyuyorum dostum. Haydi ver o parayı bana.
Entonces te atraco a ti, hermano.
Diyor ki, "Boş ver, bana parayı ver." Diyorum ki "tamam Frankie"
Dice que le dé el dinero. Le digo que sí.
Parayı da bana ver.
- Dame el dinero.
Bana 2 bin ver. Eğer vermezsen nasıl kazancam o parayı?
Dame dos mil. ¿ Si no cómo voy a buscar trabajo?
Bana parayı ver veya geri döneyim!
¡ Dame el dinero, cornudo, o te denuncio!
Parayı ver bana.
Dame la pasta.
Bana parayı ver.
Dame el dinero.
Haydi neden bahsettiğimi biliyorsun bana parayı ver.
Sabes de lo que hablo. Dame el dinero.
Bana parayı ver hemen!
Dame el dinero ahora mismo.
Hadi bana torbayı ver. Parayı versene.
Dame el dinero.
Bana parayı ver, seni ev kuzusu.
Danos el dinero, amigo.
Bana hemen parayı ver.
Danos el dinero ahora.
Kapa çeneni ve bana parayı ver.
- Cállate y dame dinero.
Ver bana parayı.
Dame la pasta.
Ver şu parayı bana.
Suelta la pasta.
Bana parayı ver.
- Dame el dinero.
Önce bana parayı ver.
Dame el dinero primero.
Bana parayı ver.
- ¡ Dame el dinero!
Parayı sen alamazsın, bana geri ver
Usted no puede llevarse el dinero, demelo de vuelta a mi
Bana parayı ver ve bende sana taşları vereyim.
Me entregas el dinero, y te doy las joyas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]