Rahatsız etmek istemem tradutor Espanhol
308 parallel translation
Rahatsız etmek istemem, ancak bir karmaşanın ortasındayım.
No quiero ser una molestia pero estoy en un aprieto.
Sizi rahatsız etmek istemem.
No quiero molestar.
Rahatsız etmek istemem.
No quiero molestarles
Rahatsız etmek istemem... ama gerçek şu ki, birlikte güzel çalışıyoruz.
No quisiera molestarle... pero el caso es que parece que trabajamos bastante bien juntos.
Ben de rahatsız etmek istemem.
Yo tampoco quiero que me molesten.
Seni rahatsız etmek istemem ama bunu tek başıma çıkaramıyorum.
Saint-Aubin, no quiero molestarle pero no logro quitármela.
Çok naziksiniz, Leydi Catherine... ama hizmetçileri rahatsız etmek istemem.
Es demasiado amable, Lady Catherine pero no quisiera molestar al ama de llaves.
- Rahatsız etmek istemem.
- No quisiera importunar.
- Sizi rahatsız etmek istemem.
- No quisiera molestar.
Tabii ama misafirlerinizi rahatsız etmek istemem.
Muy bien, no quiero molestar a sus invitados.
Üzgünüm. Ne kadar meşgul olduğunuzu biliyorum. Sizi rahatsız etmek istemem...
Sé lo ocupado que está, de modo que... no quisiera molestar...
- Sizleri rahatsız etmek istemem...
- No quiero molestar...
- Kimseyi rahatsız etmek istemem. Sizin gibi bir beyefendi, tabii ki istemez.
¡ Por supuesto que no, un caballero tan refinado!
Tebrikler! Ama rahatsız etmek istemem.
Felicidades, no quiero molestarles.
Seni rahatsız etmek istemem.
- No, no quiero molestarla.
Bazıları sanatımı takdir etmiyor, kimseyi rahatsız etmek istemem. Çok duyarlıyımdır.
Hay gente que no aprecia el arte, pero no quiero aburríos.
Bakın bayan, rahatsız etmek istemem.
No soy ningún pesado. Conozco a la chica que trabaja aquí.
Sizi daha fazla rahatsız etmek istemem ama bir iyilik daha istesem telefonunuzu kullanabilir miyim?
Detesto molestarle, pero si pudiera pedirle un último favor... ¿ Puedo usar su teléfono?
Kahve? - Rahatsız etmek istemem.
- No quiero ser una molestia.
Sağ olun, rahatsız etmek istemem.
No quiero molestarla.
- Sizi rahatsız etmek istemem.
- No quiero interrumpir nada.
Sizi rahatsız etmek istemem ama Bayan Hudson'un güverteden düşen belgeleriyle ilgili ufak bir problem var.
Lamento interrumpirle, pero hay un pequeño problema... acerca de los papeles de la Sra. Hudson que cayeron al mar.
Sizi rahatsız etmek istemem.
Aquí acostumbramos a partirnos lo que tenemos.
Sizi rahatsız etmek istemem.
- Buenos días, querida señora. Le pido disculpas por molestarla.
Rahatsız etmek istemem.
No quiero molestaros.
Rahatsız etmek istemem ama -
No quiero entrometerme, pero... - ¿ Estás bien?
Ama, sizi... sizi rahatsız etmek istemem. Makbule geçtiğini söylemek için geldim. Yani, Buddy için yaptığınız diyorum.
Pero no no quisiera molestarle solo quería decirle que... le agradezco de veras que le agradezco lo que hizo por Buddy.
- Sizi rahatsız etmek istemem.
Pase. No quiero incomodar, señora.
Yeni evlileri rahatsız etmek istemem.
No voy a ponerme en medio de dos jóvenes esposos.
Sizi rahatsız etmek istemem, işinizi kesmeyin.
No quiero molestar, siga haciendo lo que estaba haciendo.
Sen yemek yerken rahatsız etmek istemem.
No quiero molestarte mientras comes.
Bir mahzuru yoksa belboyu uyandırsanız. Kendim rahatsız etmek istemem. Uyandırıp taksiye yollayın, taksi ücretini de verin miktarı hesabıma işlersiniz.
Si pudiera despertar al botones para que vaya afuera y le pague al taxi, entonces podrá agregar los gastos en esta cuenta,
Sizin gibi meşhur bir Nazi avcısını kira gibi önemsiz konularla... rahatsız etmek istemem, ama ayın üçü oldu!
Siento molestar a un famoso cazador de nazis como usted por esta minucia del alquiler, pero es que ya estamos a día 3.
Oh, bakın, sizi rahatsız etmek istemem.
- Escuche, no quiero importunarlo.
Sizi rahatsız etmek istemem ama Sonny'nin nasıl olduğunu merak ettim.
No quisiera molestarla, pero quería saber si está bien.
- Ofisime geçelim. - Rahatsız etmek istemem.
Bueno, ven a mi oficina.
Rahatsız etmek istemem.
Gracias, no quiero molestar.
Rahatsız etmek istemem.
- No quiero entrometerme.
Sizi rahatsız etmek istemem... - Lütfen, gelin!
- No quisiera molestar.
Rahatsız etmek istemem, ama düşündüm de, Berlin'e gidersen ve... Himmler'e kararının adil olmadığını izah edersen... belki fikrini değiştirir.
Lamento molestarte... pero pensé que si tal vez fueras a Berlin... y le explicaras a Himmler lo injusta que es su orden... tal vez cambiaría de opinión.
Rahatsız etmek istemem.
No quiero molestar.
- Sizi rahatsız etmek istemem.
- No quería involucrarte en esto.
Affedersiniz baylar, rahatsız etmek istemem ama ben Felicity Yolcu Gemisi'ni arıyordum.
Disculpen, amigos, no quiero molestarlos pero estoy buscando el barco del tour de Felicity Cruises.
- Onları rahatsız etmek istemem.
No quiero molestarlos.
Sizi rahatsız etmek istemem.
No quiero ser una molestia para ti.
Rahatsız etmek istemem ama nereyi düşünmemiz gerek?
No quiero molestarles pero ¿ en qué tenemos que pensar?
İnsanları sorunlarımla rahatsız etmek istemem.
O a Pete. No me gusta molestar a la gente con mis problemas.
Gereksiz kimseyi rahatsız etmek istemem.
No quiero importunar innecesariamente.
Onu rahatsız etmek istemem.
Bien, no le molestaré.
- Hayır, sizi rahatsız etmek istemem.
- No, gracias.
Seni rahatsız etmek filan istemem. Bir resmimi verecektim.
No quiero molestarte, sólo quería darte mi foto.
rahatsız etmek istemedim 25
istemem 270
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
istemem 270
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahat dur 117
rahatsız mı oldun 22
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahat bırakın beni 59
rahatsız etmeyin 24
rahatsız olmayın 47
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahat bırakın 25
rahat mısın 71
rahatsız mı oldun 22
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahat bırakın beni 59
rahatsız etmeyin 24
rahatsız olmayın 47
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahat bırakın 25
rahat mısın 71