Sen bir polissin tradutor Espanhol
367 parallel translation
- Sen bir polissin. Neden?
Eres un poli. ¿ Por qué?
Herkes biliyor. Sen bir polissin.
Tu eres un policía.
- Sen bir polissin.
- Eres policía.
Sen bir polissin ve nereye atandıysan oraya gideceksin'
¡ Eres un policía e irás donde se te asigne!
Ama sen bir polissin.
Pero tú eres policía.
Sen bir polissin, değil mi?
Eres un poli, ¿ no?
Sen bir polissin.
Eres policía.
Sen bir polissin!
- Eres policía.
Yapma, sen bir polissin.
Vamos, usted es policía.
Sen bir polissin.
Tú eres policía.
Sen bir polissin, Fred Kruger'ı öldürdün.
Eres un policía, mataste a Freddy Krueger, para proteger a tus hijas.
Çünkü sen bir polissin.
Porque eres un policía.
Sen bir polissin!
¡ Eres poli!
- Sen bir polissin.
Es policía.
- Sen bir polissin Chappie.
- Eres policía, Chappie.
Sen bir polissin!
¡ Un jodido poli!
Sen bir polissin değil mi?
¿ Es policía o no?
Utanç verici. Sen bir polissin. Umursamıyor musun?
Es cruel. ¿ Tu gobierno qué hace?
Sen bir polissin. Söylediğin her kelimeye inanıyorlar çünkü çok soğukkanlısın.
Creen cada palabra de mierda porque eres un tipo tranquilo.
Sen bir polissin.
Eres un poli.
Sen bir polissin.
Usted es un policía.
Sen bir polissin!
Eres un policía.
Nasıl bir polissin sen.
Qué carcelero eres.
Sen nasıl bir polissin?
¿ Qué clase de poli es Vd.?
Bunu sen kendin söyledin Bir polissin ve dürüst birisin.
Tú lo acabas de decir : eres un policía, y muy íntegro.
Sanırım sen gerçek bir polissin.
¿ De verdad es usted poli?
Sen iyi bir polissin Jim. En iyilerden birisin.
Eres uno de los mejores oficiales.
Sen polissin. Yavaş, istikrarlı, zeki... Kolay sinirlenen bir yapı ve elinin altında bir silah.
Lento, constante, inteligente, mal humorado, con un arma bajo el brazo y deseando una mujer que no puede tener.
Sen hala bir polissin bundan dolayı gizli çalışıyordun.
Sigue siendo un ranger, así que trabaja en secreto.
Sen onurlu bir polissin ve hayatını da onurlu polis olmak için harcadın ama sonunda bunu elde ettin!
De acuerdo, eres un poli honesto. Te has pasado la vida siendo un poli honesto. Tienes eso, y es todo lo que tienes.
Sen eski bir polissin.
Usted es un perro viejo.
Çünkü sen bir acemi polissin ve bu senin ilk işin...
Como eres un novato, y es tu primera ronda, sígueme.
Sen çok iyi bir polissin Harry.
Es usted un gran policía, Harry.
Frank, sen iyi bir polissin.
- Frank, eres un buen policía. Deja de ser una diva.
Sen bir İtalyan polissin.
Usted es un policía italiano.
- Sen nasıl bir polissin?
- ¿ Qué clase de policía eres?
- Sen çok yetenekli bir polissin.
- Yo estoy admirado por lo que hiciste.
- Sen gerçekten zeki bir polissin, Jack.
- Eres un policía brillante.
Sen büyük potansiyeli olan iyi bir polissin fakat her şeyi bilmiyorsun.
Eres un buen policía, con un gran potencial, pero no lo sabes todo, joder.
Bak dostum, ben bir kamu avukatıyım, sen de bir polissin.
Oye, yo soy abogado de oficio. Tú eres policía.
- Çünkü sen iyi bir polissin.
- Porque es un buen poli.
Sen iyi bir polissin, Giuseppe.
Eres un buen poli, Giuseppe.
Sen de bir polissin.
¿ Y tú eres policía?
Sen alışılmadık bir polissin.
Eres un policía atípico.
Sen iyi bir polissin, Dooley.
Eres un buen policía, Dooley.
Sen kötü bir polissin.
Policía de mala muerte.
Sen bir polissin.
Es policía.
Jessie, sen iyi bir insan ve polissin.
Eres un buen hombre y un buen policía.
Sen iyi bir polissin.
¿ Te lo dijo casualmente?
Hadi Venables, sen polissin. Polisin her zaman bir cevabı vardır.
Vamos, Venables, eres policía, un policía siempre tiene una respuesta.
Belki de, sen akıllı bir polissin.
Sabes, tal vez seas un policía inteligente.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir dahisin 132
sen bir pisliksin 43
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir dahisin 132
sen bir pisliksin 43
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17