English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Seçim senin

Seçim senin tradutor Espanhol

925 parallel translation
Seçim senin. Geri dön yoksa...
Elige... o vuelves conmigo o...
Seçim senin.
Haz lo que quieras.
- Seçim senin.
- La decisión es tuya.
Seçim senin.
La elección es suya.
Seçim senin.
La elección es tuya.
Ama seçim senin.
Pero debes elegir tú.
Şimdi seçim senin ve bu sefer karar vereceksin.
Vas a tener que elegir. Además, aquí y ahora.
İstemiyorsan bizimle gelmezsin Seçim senin.
Ya estoy harto. Nadie te obliga a venir con nosotros.
Seçim senin.
Comprendo. Por favor, princesa.
- Arkanı dön yada açlıktan öl, seçim senin
Dese vuelta o muera de hambre. Ud. Elige.
Seçim senin.
De ti depende.
Seçim senin.
Depende de ti.
Seçim senin değil!
¡ No tienes elección!
Yine de seçim senin.
No obstante, usted elige.
Seçim senin!
Tú eliges.
Seçim senin.
Es su decisión.
Ya zengin olurum ya da ölürüm.Seçim senin.
O rica o muerta, tú eliges.
Seçim senin olmalı.
La elección debe ser suya.
Seçim senin.
Usted decide.
Seçim senin.
Tú eliges.
Seçim senin.
Tú decides.
Seçim senin. Bununla yada bunsuz.
Tú decides, con o sin él.
Seçim senin... ya buzu kırarsın, ya kafanı kırarım.
Puedes elegir, o partes el hielo o te parto el cuello.
Seçim senin
La decisión es tuya.
Yani, seçim senin diyorum.
- Me refiero a que tú decides.
Seçim senin.
Es tu elección.
Seçim senin ya inersin ya uçarsın.
Puedes bajar andando o volando, tu eliges.
Seçim senin.
Elección suya.
Tabii, seçim senin.
Tú decides, claro.
Annem de çok seviyor onu. Senin için iyi bir seçim olur.
A nuestra madre le gusta, por tanto es la chica adecuada para ti.
Senin yanlış seçim yapma ihtimalin yok.
Ninguna oportunidad para cometer un error de criterio.
Görüyorum ki çocuklarımla senin aranda seçim yapmamı istiyorsun.
¡ Puedo ver que me estás obligando a elegir entre tú y mis hijos!
Seçim sizin. Senin yaşında birinin sarhoş olmak için böyle bir yeri seçmesi çok garip.
Para lo mayorcito que eres, eliges sitios muy raros para emborracharte.
Beni onunla senin aranda seçim yapmaya zorlama.
¡ No me pidas que elija entre él y tú, por favor!
Yüksek seçim kampanyası giderlerine bir finansör. - Senin gibi biri mi yani?
Alguien que le financie una campaña electoral de alto nivel.
Senin için iyi bir seçim değilim.
No te convengo.
Bu seçim işi hoşuna gitmiyor senin.
No te gustan estas elecciones, ¿ verdad?
Bu senin yapman gereken bir seçim olacak.
Y esta es una alternativa que debe considerar.
Gruber, senin bu işi yapabilecek mükemmel bir siyasi seçim olduğunu düşünüyor. Her ikimiz de seni destekleyeceğiz.
Gruber y yo creemos que eres el más adecuado.
Şimdi seçim senin.
Debes elegir.
Seçim, senin.
Es tu decisión.
Onlarla senin aranda seçim yapmam gerekirse, kimi seçeceğimi biliyorum.
Si tuviera que decidir entre ellos y tú, no dudaría.
Eğer ben o çocuğun dörtnala gitmesiyle senin tüm eğitimin arasında bir seçim yapacak olsam... Her defasında eğitimi seçerdim.
Si tuviera que elegir entre el galope del chico y tu oficio, siempre escogería tu oficio.
Seçim senin.
Escoge.
Tam zamanıydı. Onlarda senin doğru seçim olduğunu anlayacaklar.
Ya era hora... de que reconocieran lo que vales.
- O senin için doğru seçim değil.
- No es bueno para ti.
Eğer her şeyi bırakmak istersen, bunu yapabilirsin, seçim senin, özgürsün.
O si quieres dejarlo todo, puedes.
Seçim tamamen senin.
Tú decides.
Seçim senin.
La decisión es tuya.
Senin ve insanlarının arasında seçim yapamam.
No podría entreponerme entre tú y la humanidad.
bu senin için yeterli değilse, o üniformayı giyerken yanlış seçim yapmış olabilirsin.
Si eso no es suficiente para ti, tal vez escogiste mal cuando te pusiste ese uniforme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]