Sûr tradutor Espanhol
15,476 parallel translation
İstiyorsan, benimle altı gün sonra sabah 3'te Blake'in güneybatı köşesinde, Van Nuys'ta buluşacaksın.
Si lo quieres, vas a venir a verme en la esquina sur de Blake y Van nuys la mañana del día seis, 3 : 00 A.M.
Van Nuys'ın güney tarafındaki Blake'in doğusunda park halindeki siyah bir arazi aracının içinde olacak.
Estará en una SUV negra estacionada en el lado sur de Van nuys con Blake.
Güneyde savaş var. Bu yeraltı olaylarıyla onu uğraştıramam.
Hay guerra en el sur y no puedo molestarlo con estos asuntos de los bajos fondos.
Şimşek Yumruk güney kapısını koruyacak.
Puño de Trueno custodiará la puerta sur.
Güney tarafında bir lojman var ama burayı daha çok seviyoruz.
Tienen instalaciones adecuadas para mí en un edificio en el lado sur... pero preferimos este lugar.
Güneyde birçok hedef tespit edildi.
Señales múltiples al sur.
Goodwin, güney tarafına ateş et.
Goodwin, ahora, al sur.
- Evet. - Ben, Theodore Lindon, US Southern Bank and Trust'tan, hatırladınız mı?
Soy Theodore Lindon... del Banco y Financiamientos del Sur.
Woodrow, sen güney tarafını al.
Woodrow, al lado sur.
Güney Knoxville'deki en büyük metkatinon saticisi.
Es el mayor distribuidor de M-CAT al sur del Knoxville.
Güney kanyonu.
Cañón del Sur.
Evet, buraya yakın, 75 km. güneyde...
A unos 80 km al sur, más cerca de la ciudad.
- South Carolina'ya geri dön, aptal.
Vuelve a Carolina del Sur, tonto.
Mechanicsville, eski tuğla imalathanesinin güney tarafı. Yalnız gel.
Mechanicsville, lado sur de las antiguas fábricas de ladrillos.
Ama güney savaşı kaybetti ve Morgan ile onun akıncıları... hepsi katledildi.
Pero el sur perdió la guerra y Morgan y sus asaltantes... fueron masacrados.
Jack Blueblood, Güney Dakota adlı Kızılderili yerleşim yerinde ondan yedi yıl önce doğan bir melezdi.
Jack Blueblood nació mestizo, siete años antes... en una reservación india en Dakota del Sur.
Sen, insan yavrusu. Kuzeyden misin güneyden mi? Ormanın hangi... hangi...
Tú, cachorro humano, ¿ provienes del sur, del norte o... de que parte de la selva?
Güneyden, sanırım.
Del sur, supongo.
- Yakında, 1.5 km güneydeler.
Muy cerca, 1.5 km al sur.
Güvey Dakota'yı terk edip gittiğinde- -
Sí. Cuando dejaste Dakota del Sur para localizar...
Kuzeye, güneye, doğuya?
¿ Al norte? ¿ Sur?
Belki de pılını pırtını toplayıp, güneye gidip orada kalma vakti gelmiştir.
Tal vez sea hora de sacar provecho de tu suerte, irte al sur, y quedarte ahí.
Güney kapısında bir polis var. Güney kapısı, rapor ver!
Hay un policía en el puerta Sur. ¡ Informe puerta sur!
Güneye uçacağız Ixtapa'da benzin alıp devam edeceğiz.
Vamos a volar al sur, repostamos en Ixtapa, y seguimos adelante.
10 yılda farklı olan 2003 savaşı Sivil özgürlükleri ve günümüz Güney Sudan'ı etkileyen çatışma, acımasız ve tekil masumiyet bozuk.
Difiriendo en 10 años, la guerra civil liberiana de 2003 y el conflicto que afecta el hoy Sur de Sudán, comparten una brutal y singular inocencia corrompida.
Güney Filipin'deki güvenlik güçleri Asya'nın en büyük Katolik şehrinde şiddeti körüklemeye başladığından beri asilere karşı operasyon başlattı.
Fuerzas del gobierno de Filipinas... han lanzado una ofensiva contra los rebeldes... dado que la violencia aumenta al sur del país católico más grande de Asia.
Güneydeki düşmanlar, pozisyonuna ilerliyorlar.
Enemigos al Sur, avanzando a su posición.
Bizim, güneye doğru ilerlememiz gerekiyor.
Tenemos que seguir en dirección sur.
Güney köşede bir ATM var, yani?
Hay un cajero automático en la esquina sur, ¿ qué significa?
Sam, binanın güney tarafında itfaiyeye ihtiyacımız var.
Sam necesitamos bomberos en el lado sur del edificio.
Alman Özel Güçleri güneyden yaklaşıyor.
Fuerzas Especiales alemanas, acercándose por el sur.
Güney California üniversitesinden Charlie Parsons ve Foy Draper birinci geldi.
Charlie Parsons y Foy Draper, de la Universidad del Sur de California.
TAYLAND GÜNEY
SUR DE TAILANDIA
Bana bazı şeyleri anımsatıyor. Ve artık güneye doğru gidiyorum.
Me recuerdas a una de esas familias con las que trato en el sur.
Güney Yakası Chicago, bebeğim!
¡ Lado Sur de Chicago, amigo!
Güney Yakası, bebeğim.
Lado Sur, amigo.
Duruşma asla Güney Tarafından bırakılmaz.
La recesión nunca abandonó el Lado Sur.
52'den beri Güney Yakasında yaşıyorum.
Vivo en el lado sur desde 1952.
Nasıl repping yaptıkları hakkında konuşmak 79., Bu saçmalık, South Side, o aptal saçmalık.
Diciendo que representan Ia calle 79, y todas esas tonterías, el Lado Sur, ¡ qué estúpido!
Güney tarafa kadar buraya gelmediğini biliyorum. Sadece bir sıraya.
No sabía que venías hasta el Lado Sur por un corte de cabello.
Çünkü burada her gün mermi atlatarak dışarıdayız. Sen downtown konuşurken Güney Yaklaşımı hakkında, Ortadoğu'daki savaşa yorulmuş bir ülkeye benzeyen 1,000 dolarlık takım elbisenize benziyorlar.
Porque evitamos las balas todos los días, y tú hablas del Lado Sur en la alcaldía, vestido como un árabe de un país en guerra con un traje de mil dólares.
Güney Yakasında hiçbir şekilde cehennemde olmaz mı Hiç İsviçre'nin her yerine benzeyecektir.
Nunca el Lado Sur se parecerá a ningún lugar de Suiza.
Güney Yakası esnek olamıyor.
EI Lado Sur no es lugar para lucirse.
Güney tarafındaki Calvin'in berberhanesine.
Barbería de Calvin, Lado Sur.
Dostum, burası Kahrolası Güney Yakası.
Vaya, es el maldito Lado Sur.
Güney Taraf için sevdiğimin farkında mısınız?
Saben que le tengo amor al Lado Sur.
Anthony Davis, Güney Yakasını ziyaret etti.
Anthony Davis visitó el Lado Sur.
HABER ANKÖRÜ " olarak nitelendirildi.Diğer yandan, Güney Yakası'nda oldukça kalabalık bir araya geldi Bunun için, bedava saç kesimleri al Şehrimizdeki şiddeti azaltmak için.
En otras noticias, una multitud se concentró del Lado Sur para, oigan esto, cortes gratis, en un esfuerzo por bajar la violencia aquí.
Güney Tarafından Yaşıyorum, Ben Candace Washington'um...
En vivo desde el Lado Sur, soy Candance Washington...
Ve Chicago'nun kendi South Side Champsine selamlıyoruz.
Y saludamos a los campeones del Lado Sur de Chicago.
... topluluk halkını görmem için Bir araya gelin ve dünyayı gösterin Güney Yakasında hala umut var.
Ver que la comunidad se unió y le mostró al mundo que aún hay esperanza en el Lado Sur.
şurada 525
suratsız 17
şuraya bak 611
süre doldu 60
şuradan 73
süren doldu 18
sürücü 35
şuraya koyun 23
şuraya otur 93
şuraya bakın 270
suratsız 17
şuraya bak 611
süre doldu 60
şuradan 73
süren doldu 18
sürücü 35
şuraya koyun 23
şuraya otur 93
şuraya bakın 270
sürgün 20
şuraya bırak 18
şuraya çek 19
sürpriz mi 29
şurada dur 32
şuraya bir bak 33
şurayı 17
sürpriz oldu 24
şuraya geç 76
şurayı imzala 49
şuraya bırak 18
şuraya çek 19
sürpriz mi 29
şurada dur 32
şuraya bir bak 33
şurayı 17
sürpriz oldu 24
şuraya geç 76
şurayı imzala 49