Ta tradutor Espanhol
42,845 parallel translation
New York'ta birden fazla çok iyi onkolojistler var.
Hay más de un gran oncólogo en Nueva York.
- Ta Tampa'ya gidecek halim yok.
- ¡ No voy a hacer todo el camino hasta Tampa!
Bu "ku-tu-le-ta" tam olarak nezarethanenin ortasında olacak.
El "es-tú-qué" se dejará en el medio de la sala principal.
Plaket Holt'ta.
Holt tiene la placa.
Birazdan hipoksinin Harika Çocuk'ta sebep olduğu bir psikotrop idraki kıracaksın.
Usted está a punto de romper la empuñadura psicotrópica que hipoxia tiene en nuestra Boy Wonder,
Kansas'ta sürülmüş tarlaya düşüp hayatta kalan birini hatırlıyorum.
Recuerdo a un chico en Kansas golpear un campo arado y vivió,
Sen de "Ta * aklar" dedin.
Tú has dicho "pelotas".
Mart'ta.
Marzo. - ¿ Marzo?
- Mart'ta mı!
- ¡ ¿ Marzo?
Senin annenle yattım.
J'ai couchée avec ta mère.
Rogers Park'ta küçük bir ev kiraladım.
Alquilé un pequeño apartamento en Rogers Park.
Bu para ile ilgili değil Irak'ta kaybolduğu tahmin ediliyor, değil mi? Çünkü...
Esto no se trata de ese dinero que supuestamente desapareció en Irak, ¿ no?
Bilmem, Rikers'ta kablo yayını yok ve masa oyunlarında hayli kötüler.
Oh, no sé, Rikers no tiene conexión por cable y andan sorprendentemente escasos de juegos de mesa de calidad.
Daha önce Frekans'ta...
Anteriormente en Frequency...
Bronx'un Mott Haven bölgesindeki 400 Doğu 147. Sokak'ta dün akşam gerçekleşen bombalamayla ilgili detayları veriyoruz.
Más detalles sobre la explosión de anoche en la Avenida 147 y la 400 Este, en el área de Mott Haven del Bronx.
Washington Wizards geçen sene Thunder'ın oyun kurucusunu takasla almak istedi ama Wizards'ta Thunder'ın istediği oyuncu yoktu, başka takımdan aldılar.
El año pasado, los Wizards de Washington intercambiaron con los Thunder. Pero los Wizards no tenían un jugador que los Thunder quisieran, así que tuvieron que encontrar a un tercer equipo que lo tuviera.
Sağlam kanıtlarla bir kartelin üzerine gitmiş ta ki kartel kızını kaçırıp onu davadan caymaya zorlayana dek.
Construyó un caso sólido contra un cártel local, hasta que el cártel secuestró a la hija de Weddle y le obligó a retractarse de todo.
Bu Taraf'ta iyi şanslar.
Buena suerte en Este Lado.
Kanıta ihtiyacımız var.
Necesitamos pruebas.
Diğer Taraf'ta olacaksın Marco.
Estarás en el Otro Lado, Marco.
Diğer Taraf'ta görüşür müyüz?
¿ Nos vemos en el Otro Lado?
- Diğer Taraf'taki hiç kimse Bu Taraf'ta yaşayanları umursamıyor.
- A nadie del Otro Lado le importa nadie de Este Lado.
Ta Maui'ye kadar onunla gittin.
Usted fue hasta Maui con él.
Scotland Yard'ta çalışırken de başıma geldi.
Lo vi durante mi época en Scotland Yard.
Ebeveynler yavruları sırayla izler, ta ki yavrular yalnız bırakılacak kadar büyüyene kadar.
Los padres se turnan para guardarlos hasta que son suficientemente mayores para quedarse solos.
- Mucizenin ta kendisi.
- Es un milagro.
Hep öyledir zaten, ta ki hâkim itiraz edene dek.
Siempre lo es, hasta que el juez no está de acuerdo.
Belgrat'ta bir araba şirketi için tümleşik bilgisayarlar dizayn ediyor.
Diseña computadoras de a bordo para una compañía de autos en Belgrado.
Bu insanların her birinin bu hafta iş için New York'ta bulunduklarını doğrulayabildim.
Pude confirmar que cada una de estas personas tenían asuntos en Nueva York esta semana.
Şifreler sıfırlanır, gerekli müşteri kimlik numaraları değiştirilir ve çevrimiçi ağlarımızı geniş bir denetlemeden geçiririz. Yüksek frekanslı alım-satım sunucularından ta güç şebekelerine kadar.
Las contraseñas son restablecidas, los números de identificación de cliente obligatorios son remplazados y realizamos una auditoría global del sistema de nuestras redes en línea, desde los servidores comerciales de alta frecuencia pasando por toda la red eléctrica.
Vardı, ta ki patron arayıp da bana bir terfi teklif edene kadar : müdürlük.
Lo estaba, pero luego mi jefa llamó y me ofreció un ascenso : gerente.
ANKA ŞİRKETİ LOS ANGELES'TA BİR YER.
FUNDACIÓN FÉNIX
D Blok'ta adama ihtiyacımız var.
Estamos cortos de personal en el Bloque D.
Daha Mac'in istediği şeyleri getiremeden D Blok'ta görevlendirildim. Orası onun hücresine çok uzak.
Me acaban de reasignar al Bloque D antes de que pudiese conseguir las provisiones que Mac necesita.
- Mac'in A Blok'ta başı dertte.
- Mac se encuentra en problemas en el Bloque A.
Bangkok'ta başlangıç için biraz stok lazım bana
Necesito un capital para empezar en Bangkok.
Kim, Bangkok'ta bir pavyon kızı
Kim es camarera en Bangkok.
Burada Bangkok'ta kırkıyorum
Para ganar plata aquí en Bangkok.
Bangkok'ta hiçbir şey barış kadar ölü değil
No hay nada más muerto que la paz en Bangkok.
New York'ta teyzem var benim
Tengo una tía en Nueva York.
Bangkok'ta kalmalılar, onlara destek oluruz
Deberán quedarse en Bangkok Los ayudaremos económicamente.
Bangkok'ta, Amerikan okullarına gidecek
En Bangkok, asistirá a escuelas estadounidenses.
Daha önce "Frekans"'ta.
Anteriormente en Frequency...
İkinci Nightingale kurbanı kaçırıldığında Irak'ta savaştaymış.
Estaba luchando en Irak cuando la segunda víctima del Nightingale fue raptada.
"Ta-ta-ta" deyip bağırmamak gibi...
Es como escuchar "da-da-da-da-da-dah" sin gritar...
Bunu faal sevgiliye çevirmiş kızım ben, bende çıta gökyüzü.
Bueno, transformé a este en un novio funcional, así que el límite es el cielo.
Olan onca şeyden sonra daha fazla kanıta ihtiyacım yok.
Después de todo lo que ha ocurrido, no necesito más pruebas.
Dün gece saat 20.00'den hemen sonra Jackson Heights'ta bir otelin oto parkında iki kere vurulmuş.
Poco después de las 20 de anoche le dispararon dos veces en un estacionamiento de un motel en Jackson Heights.
Newark'ta ofisi olan bir dişçisiniz.
Eres un dentista con una consulta en Newark.
Polise, elinde savaştığınız hukuk davasında size faydası olabilecek bir bilgi olduğunu iddia eden gizemli bir adamın sizi aradığını ve sizi East Orange'ta bir otele çağırdığını mı söylediniz?
¿ Le dijo a la policía que lo atrajeron a un motel en East Orange por una llamada de un hombre misterioso que afirmó tener información que lo ayudaría en una demanda en la que estaba involucrado?
- Mart'ta mı!
!