English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Tadına bak

Tadına bak tradutor Espanhol

964 parallel translation
- Çorbanın tadına bakıyordum.
- Yo estaba probando la sopa.
Gel ve şu güzel aperatiflerin tadına bak.
Ven a tomarte unos canapés.
- Tadına bak.
- Pruébalo. - Gracias.
Temiz havanın tadına bakıyorduk General.
Sólo tomamos el aire del campo, general.
Tadına bak.
¿ Ve cómo sabe? Ahora trague.
Bu durumda, tadına bak
En ese caso, pruébelo.
Tadına bakın, Bay Lawrence.
Ya lo creo.
Ben bile becerebiliyorsam nasıl zor olabilir ki? Haydi, tadına bak.
Yo me desenvuelvo bien.
Bunun tadına bak.
Prueba esto.
- Buyur, tadına bak.
- Cuídese.
- Tadına bak ve ne düşündüğünü söyle.
- Pruébelo y dígame lo que piensa.
- Tadına bak.
- Pruébalo.
Önce bir dilim pastanın tadına bak.
Primero enciendo la vela y después... - Frankie!
Çakallar arkadaşlarının tadına bakıyor.
Coyotes dando buena cuenta de tus amigos.
Kocamın benim için aldığı New York şampanyasının tadına bakın.
Sírvase una copa de este champán de Nueva York.
Daha önce tadına bakılmayan
♪ Y tengo besos para el mundo entero ♪
Amedee, şunun tadına bak!
Amédée, pruebe.
Öyle olur zaten! Bir de bunun tadına bak!
Pruebe éste.
Sen dansına bak, ben de ağzımın tadına bakayım.
Resuelva el problema de la comida a su manera y yo lo haré a la mía.
Tadına bak, Mario. Hiç böyle bir şey görmedim.
Nunca he visto nada igual.
Bir yudum tadına bak.
Pruébala. - No.
Önce şu kahvemin tadına bak, Hiçbir şeyin daha kötü olacağını bilemezsin!
Cuando pruebe el café que he hecho se dará cuenta que nada peor puede pasar.
Tamam, bir de bunun tadına bak.
Tome esto.
Sadece bir yudum. Tadına bak.
Un sorbo, para ver cómo sabe.
Lütfen bir tadına bakın!
Por favor, vengan y pruébenlas.
Tadına bak.
Pruébala.
Giydiğin giysinin aşağılama olduğunu düşünüyorsan bir de kahvenin tadına bak.
Si el camisón es humillante, deberías probar este café.
Sanırım oturup, tadına bakıp, kendimden geçip, kadın yemeğini özlemişim demem gerekiyor herhalde.
Supongo que debo sentarme, probarlo, abrir los ojos y decir... "Comida femenina otra vez".
- Tadına bakın.
- Pruebe.
Hadi, benim için bir tadına bak, tadına bak.
Vamos, pruébela. ¡ Pruébela!
Şunun tadına bak.
Prueba esto.
Armutların tadına bak.
Prueba estas peras.
- Tadına bak!
- ¡ Pruébelo!
Tadına bak, aşkım.
Pruébalo, amor mío.
Başla bakalım. Tadına bak.
Anda, pruébalas.
Şarabın tadına bak.
Prueba el vino.
Tadına bakın.
Pruébalos.
Tadına bak! Hala nefis.
¡ Pruébalo!
Tadına bak, dilinin bağını çözer.
Suelta la lengua.
" Haydi, şarabın tadına bak
" Ven y prueba el vino.
İyi ya da kötü karşına çıkacak her şeyin tadını çıkartmaya bak.
Es mejor que disfrutes de todo mientras puedas. Bueno o malo.
Şu güzel bifteğin tadına bir bak.
Prueba un trozo de filete.
Tadına bak.
Pruébalo.
Gel de şunun tadına bir bak Dadi-o.
Acérquese y pruebe un poco de esto, Daddy-oh.
Güzel yıldız muhteşem dişlerini göstererek pizzayı ısırıyor ve İtalya'ya özgü renkleri ve tadıyla ülkemizin yaşama tutkusunu sembolize eden yiyeceğin tadına bakıyor. Isır!
... parece encerrar la alegría de vivir de nuestro país.
Haydi bırak telefonu da şunun tadına bak!
¿ En esta película trabajará también su novio?
Tadına bir bakın.
¿ 10 centavos por eso?
Bugünün tadını çıkar, yarına iyileşmeye bak.
A vivir del cuento el resto del día, que no sean dos.
Arada sırada tadına bakıyorum.
Lo intentaré.
Tadına ilk kez bakıyorum.
Nunca lo había bebido.
"Bütün zevklerin tadına bakın".
"En la vida se vive una vez... así que agarre todo el gusto que pueda".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]