English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Tanrı biliyor

Tanrı biliyor tradutor Espanhol

1,524 parallel translation
Tanrı biliyor, yaşadığın hayatı göz önünde bulundurunca, seni bir çeşit aile gözetimi altında tutmak hiç de mantıksız bir şey değildi.
Dios sabe como estabas viviendo, entonces... intenté colocarte en una supervisión paterna.
Ve tanrı biliyor, çekiyorum.
Puedo sufrir mucho, y Dios sabe que he sufrido.
Tanrı biliyor ki, "Evet" demek istedim. Gerisini unut gitsin. "
" Dios sabe que quería decir,'Sí.
Tanrı biliyor ya, bu konuda iyiyim.
Dios sabe que soy bueno para eso.
Bunu sadece Tanrı biliyor ve ben ona güveniyorum.
Solo Dios sabe, y yo confío en él.
Tanrı biliyor bir sürü şey söyledim!
- ¡ Y Dios sabe las cosas que he dicho!
Tanrı biliyor, bizde onlardan çok var.
dios sabe que tenemos de ellos en abundancia.
Tanrı biliyor, Japonlar gözlerini kısarlar.
Dios, sabes que ellos tienen los ojos cerrados.
Üstelik yaşadığı o kadar şeyden sonra, Tanrı biliyor ya, gülmeye de ihtiyacı var- -
Y después de todo lo que ha pasado últimamente el pobre Dios sabe que le vendrá bien- -
Tanrı biliyor ya.
Dios sabe que sí.
Tanrı biliyor ki, daha da temiz olurlardı.
Dios sabe que estarían más limpios.
Tanrı biliyor ki, aklımdan zavallı Martha'yı çıkartmak için bir şeylere ihtiyacım vardı.
Dios sabe que necesitaba algo así para dejar de pensar en la pobre Martha.
Bu adamdan ne kadar nefret ettiğimi Tanrı biliyor. Ama şu anda onu seviyorum.
Dios sabe que he odiado a ese hombre pero ahora mismo, lo quiero.
Ve Tanrı biliyor ki bu sen değilsin.
Y el Señor sabe que ese no eres tú.
ve Tanrı biliyor ki... böylece bizi anlayacaktır.
Aprecio toda la ira que hay en este lugar, y Dios sabe que no soy... de los que huyen de una pelea, pero yo sugiero que en lugar de comenzar una unión,... formemos un comité especial para pintar la casa del Sr. Cochran, así le caeremos bien.
Lütfen herkes kendine birer içki alsın... veya ikişer. Tanrı biliyor ya ben alacağım.
Por favor, todo el mundo, sírvanse, una copa, o dos Dios sabe, yo voy a hacerlo.
Tanrı biliyor ya, ikiniz de bunu hak etmiyorsunuz. Ama bu son sezonumuz. Ve siz ikiniz bu işi ya yürütür ya da batırırsınız.
Dios sabe que ninguno de ustedes se lo merecen, pero es nuestra última temporada, y ustedes dos van a hacer este trabajo o tirarlo por los suelos!
Tanrı biliyor ya, eşcinsel olsaydım bir sürü dertten kurtulabilirdim.
Aunque dios sabe que estaría más que orgullosa si lo fuera
Tanrı biliyor ya, harika görünüyor.
Y dios sabe, que tiene un aspecto estupendo.
Tavsiyemi istersen ki Tanrı biliyor ya, bu konuda tavsiye verecek kişi değilim öncelikle nasıl bir şeye girdiğini çok iyi bilmen gerekiyor.
Si quieres un consejo, y - bien sabe Dios que no soy el indicado para darlos, creo que deberías saber exactamente en qué te metes antes de dar ese salto.
Gevşek dudaklar gemiler batırır, ve tanrı biliyor kendi payımdakileri batırdım.
Labios flojos unden barcos, y Dios sabe que he hundido muchas flotillas.
Ve herşeyden öte, tanrı biliyor.
Y por encima de todo, Dios lo sabe.
Tanrı biliyor bunu hakettin Günahlarını ödemek için
La vida pasa Yo quiero verte también
Tanrı biliyor ya şanla ünvanla işim olmaz. Ama itiraf etmeliyim ki mutlak hakim olmak güzel bir duyguymuş.
Todos saben que no me importan los títulos ni honores ¡ pero admito que me encanta ser el gobernante supremo!
O sert biri ama Tanrı neden olduğunu biliyor.
Es bollera, Dios sabrá por qué.
Tanrım, ailesi bile biliyor.
Hasta sus papás lo saben.
Tanrı bunu biliyor zaten.
Dios sabe que no tienes preferencias.
Biliyor musunuz, Tanrı Tex-Mex'i bu yüzden yaratmış.
¿ Pero sabes qué? Para eso creó Dios la comida Tex-Mex.
- Tanrı biliyor ki kimseyle çıkmıyordu.
- Dios sabe que no salía con nadie.
O kumandandı, generaldi, tanrıydı. Ne derdi biliyor musun?
Era un comandante, general, ¿ Sabes lo que dijo?
Tanrım! Baban, bu şeyi böyle yaptığını biliyor mu?
¿ Tú papá sabe que haces estas cosas?
Tanrı'nın ne anlama geldiğini biliyor musun?
¿ Sabes que es un dios?
Tanrım, her şeyi biliyor!
¡ Mierda, lo sabe!
Tanrı artık ailemize herşeyden çok ihtiyacımız olduğunu biliyor.
Dios sabe que necesitamos a la familia ahora mas que nunca.
- Tanrı gerçeği biliyor. İsa'yı kurtarıcı kabul ettiğinde...
- Dios conoce la verdad cuando aceptas a Cristo como tu salvador...
Tanrım, Eric bunun anlamını biliyor musun?
¿ Sabes qué significa, Eric?
Aman Tanrım. Biliyor musun?
Dios, ¿ sabe qué?
Tanrım, ne kadar köhne bir kelime olduğunu biliyor musun? "Özürlü biri"!
Dios, ¿ sabes lo arcaica que es la palabra? "Un inválido".
Biliyor musun, Martha belki gitmiş olabilir... Ama tanrı bana yalnız olmadığını gösterdi.
Puede que Martha nos haya dejado pero el Buen Señor acaba de mostrarme que no estoy sola.
Aman Tanrım, bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Dios mío, ¿ saben lo que significa?
Gelenekler sayesinde herkes kim olduğunu ve Tanrı'nın ondan beklentilerini biliyor.
Gracias a nuestras tradiciones... todos saben quienes son y Io que Dios espera de ellos.
Tanrım, ne kadar korktuğumu biliyor musunuz?
¿ Tiene idea de lo asustada que estaba?
Tanrım, ne kadar başarılısın. Onu öğrendiğimde neler hissettim biliyor musun?
Te puedo decir que me sentí traicionado.
Tanrım, her zaman yapmak istediğim türden bir iş bu, biliyor musun?
Dios, es el tipo de trabajo que siempre he querido hacer, ¿ sabes?
Tanrım, biliyor musun, iyi bir kız arkadaş bulmak çok zor.
Dios, ¿ sabes? , es muy difícil encontrar una buena amiga.
Tanrım, keşke biliyor olsaydım.
- Dios mío, me gustaría haberlo sabido.
Tanrılar benim niyetimin barışçıl olduğunu biliyor.
Los dioses saben que mis intenciones son pacíficas.
Tanrı biliyor buna ihtiyacın var!
¡ El Señor sabe que lo necesitas!
Oh Tanrım, cevabı nasıl biliyor?
Oh Dios mio, ¿ Como sabe la respuesta?
Tanrı'dan korkan herkes biliyor ki Gardner o kızları öldürdüğü gün kaderini belirledi.
Todo ciudadano temeroso de Dios sabe que Gardner selló su destino cuando mató a las dos chicas.
Tanrım, çok katısın biliyor musun?
Cielos, eres muy ruda, ¿ lo sabes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]