English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Biliyor musun baba

Biliyor musun baba tradutor Espanhol

293 parallel translation
Neden gittiklerini biliyor musun baba?
padre?
Ne düşünüyorum biliyor musun baba?
No soy bueno para hablar...
Biliyor musun baba? Beni dövmek istediğinde bir daha karşı gelmeyeceğim sana.
Sabe, papá, cuando usted quiera golpearme, nunca me quejaré.
- Biliyor musun baba?
¿ Sabes algo, papá?
Biliyor musun baba, ben bu beyzbol kartı işine pek şans tanımıyorum. Arkadaşım Teddy'yi çağırıp, bakmasını isteyeceğim ondan.
Papa, sabes, no le he dado una oportunidad a esta cosa de las barajas un chance justo, así que buscaré a mi amigo Teddy para que venga y las vea.
Senin neyini seviyoruz biliyor musun baba?
Papi ¿ Sabes lo que amamos de ti?
Biliyor musun baba?
Sabes, papá...
Biliyor musun baba, Bill bu geceye katılamayacağı için benden özür dilerken yüz ifademi düzgün tutmak için ne çok çaba sarf ettim.
Se me escapaba la risa cuando Bill se ha disculpado por no poder asistir.
Biliyor musun baba, annem ve sen birbirinize çok benziyorsunuz.
iSabes, papá? Tú y mamá os parecíais mucho.
Vivien Teyzeniz onu, ortasından sıkılmış bir sosise benzetti. Biliyor musun baba?
La tía Viviane decía que parecía un chorizo atado del medio.
Biliyor musun baba bu bana eski bir deyişi hatırlattı :
¿ Sabes, papá, esto me recuerda el viejo dicho :
Biliyor musun baba? Mükemmel olmanı hiç istemedim. Çünkü ben de değilim.
No esperaba que fueras un ser perfecto, nadie lo es.
Biliyor musun baba, Melanie'yle tuvaletteyken bana, Celia'nın kız arkadaşın olup olmadığını sordu.
- Muy bien. Cuando Melanie y yo estábamos en el baño, me preguntó si Celia era tu novia.
Biliyor musun baba, benim düzene ihtiyacım yok. Çünkü ben bu halimden memnunum.
Sabes, papá, no necesito estabilidad, porque ya me siento feliz.
Biliyor musun baba bunu aslında Renee için yapıyorum.
¿ Sabes qué, papá? Hago todo esto por Renee.
Biliyor musun baba...
- Esto es fantástico. Sabes, Papá...
Bir keresinde bana ne demişti, biliyor musun baba?
¿ Te conté lo que ella me dijo, papá?
Biliyor musun baba, belki de ben...
Sabes, papá, quizá debería...
Biliyor musun baba, uzaylı görmememiz hiç önemli değil.
¿ Sabes, papá? No importa que no hayamos visto al extraterrestre.
Biliyor musun baba sen harika bir insansın.
Sí. - Sabes que eres un persona excelente.
Biliyor musun baba, bugün kafede bir bayanla konuşuyordum.
Papá, estuve hablando antes con una señora hoy.
Biliyor musun baba, zamanla...
Sabes, papá, con el tiempo...
Biliyor musun, baba?
¿ Lo sabes?
Baba, biliyor musun?
Eh, papá. ¿ Qué te parece?
Baba biliyor musun, yalan dünya herşey bomboş.
Me parece que la vida no es nada.
Baba kendini neye soktuğunu biliyor musun?
Padre, ¿ se da cuenta en lo que se mete?
Biliyor musun, baba. Thomas bir vikont.
Sabes papá, es un vizconde.
Neden Sakson un baba mı öIdürdüğünü biliyor musun?
¿ Sabe por qué el viejo Saxon mandó a matar a mi padre?
O baba olacak, bunu biliyor musun?
Tu sabes qué es ser un padre?
Baba, ne gördüğümü biliyor musun?
Papá, ¿ sabes qué vi?
Biliyor musun, baba?
Tú sabes, papá...
Biliyor musun, baba.
Tú sabes, papá, apuesto que cuando tuviste tu hija
Baba biliyor musun? Ben asla unutmayacağım.Asla.
Nunca lo olvidaré.
Biliyor musun, baba, bu benim en güzel doğum günüm.
Papa, este es mi mejor cumpleaños.
Biliyor musun Kelly, uzun zamandır baba-kız oturup konuşmadık.
Kelly, hace tiempo que no tenemos una conversación entre padre e hija.
Baba biliyor musun, dün akşam ki fikrin harikaydı :
Ah! Sabes papá, fue una gran idea la de anoche :
Bana ne dedi biliyor musun, baba?
¿ Y sabes lo que me dijo, papá?
Baba, Pandava'lar nasıl yok edilir gerçekten biliyor musun?
Padre, ¿ tú sabes cómo derrotar a los Pándavas?
Baba, onunla çıktığımız ilk akşam ne yaptı biliyor musun?
Papá, ¿ sabes lo que hizo la primera noche que salí con él?
Baba, "schadenfreude" nin ne demek olduğunu biliyor musun?
Papá, ¿ Sabes que significa "schadenfreude"?
- Baba kimi gördüm biliyor musun?
- Papá, ¿ sabes a quién he visto?
Biliyor musun, baba?
¿ Sabes qué, papá?
Hey baba, sen bir şey biliyor musun?
Oye, papá, ¿ sabes algo?
Ne yaptın biliyor musun, baba?
¿ Sabes qué hiciste, papá?
Biliyor musun, yoluna onlarla devam et baba.
Puedes ir a la gira con ellas, papá.
Biliyor musun, baba?
¿ Sabes, papá?
Kızın Baba Yaga'dan nasıl kaçtığını biliyor musun?
¿ Sabes cómo se escapa la niña de Baba Yaga?
- Babamın kimlerle savaştığını biliyor musun? Hangi baba?
- ¿ Sabes contra quién pelea mi padre?
Baba, nerede olduğunu biliyor musun?
Entonces, papá, ¿ tienes idea de dónde estás?
Baba, biliyor musun Microsoft ve IBM gibi markalarla yarışmak nelere mal olur?
Papá, ¿ sabes lo que significa competir con Microsoft e IBM?
Baba seni seviyor, biliyor musun?
Papá te quiere, ¿ lo sabes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]