Yakın zamanda tradutor Espanhol
4,661 parallel translation
Veri tabanında yok ama silahı yakın zamanda önce ateşlenmiş.
No estaba en la base de datos. Pero su arma se ha disparado hace poco.
Yakın zamanda maça gittin mi?
¿ Has ido recientemente a un partido?
Bakalım yakın zamanda Logan ile görüşmüşler mi?
Veamos si han hablado con Logan.
Senin gibi zengin bir aileden gelmiyorum ve yakın zamanda Harper Avery Ödülü kazanmayacağım da kesin gibi.
Y no vengo de una familia rica como tú, y seguramente no ganaré un Harper Avery pronto.
Bu iki çiftten sadece birisiymiş Diğeri yakın zamanda İngiltere'de bir açık arttırmada 10 milyon dolara satılmış.
Y solo había un par. El otro acaba de venderse en una subasta británica por casi 10 millones de dólares.
Sanki toprak yakın zamanda kazılmış gibi.
Parece tierra recién removida.
Bunu yakın zamanda çekilmiş bir uydu görüntüsüyle karşılaştırabilirim. GPS koordinatlarını alsana.
Puedo cotejar esta foto con una foto actual de satélite, y conseguiré las coordenada GPS.
Bilmiyorum. Yakın zamanda değil.
No puede llegar lo suficientemente pronto.
Yakın zamanda hiç ifade verdi mi?
¿ Estaba a punto de testificar en algún caso inminente?
Abby, bilmiyorum... yakın zamanda olmuş gibi.
- Abby, no sé... - Parece que ocurrió recientemente.
Gelenek yakın zamanda yok olur.
Olvidaremos la tradición en poco tiempo.
Yakın zamanda da Honolulu Emniyeti özel kuvvet eski komutanı Chicagolu Lou Grover'ı işe aldık.
Y hace poco, hemos reclutado al antiguo capitán del SWAT de Honolulu Lou Grover, de Chicago.
Umuyorum ki yakın zamanda.
Pronto, espero.
Beni en yakın zamanda ara.
Llámame tan pronto como sea posible.
- En yakın zamanda.
Lo antes que pueda.
Tuvaleti ovmak üzereyim, çünkü iş çarkında sırada bana o düştü. Birisi yakın zamanda orada kusuvermiş.
A punto de limpiar los inodoros... porque me toca hacer la tarea siguiente... y alguien recientemente vomitó en ellos.
" Yakın zamanda küçük yaştaki oğlumla Birleşik Krallık'a döneceğim.
"Pronto volveré a Inglaterra, con mi hijo pequeño."
Sonuç olarak da, yakın zamanda bir soruşturma düşünülmüyor.
No habrá nueva investigación.
- Yakın zamanda yok.
A corto plazo, no.
Seni yakın zamanda bırakacağını hiç sanmıyorum.
No querrá verla irse pronto.
Adalind yakın zamanda o bebeği doğuracak... -... ve...
Adalind va a tener ese bebé tarde o temprano, y...
Başka bir ajanın yakın zamanda burada olacağını haber vereyim dedim.
Solo quería hacerle saber que otro agente estará aquí pronto.
- Umarım yakın zamanda değildir.
Espero que no recientemente.
Yakın zamanda yatmaya gideceklerini sanmıyorum.
No creo que vayan a irse pronto a la cama.
Yakın zamanda bir şeyler yemezsem senden bir ısırık almam gerekebilir.
Si no como algo pronto, tendré que darte un mordisco a ti.
Yüzbaşı Simcoe tüfeğiyle yakın zamanda ateş edildiğini bulunca evinin aranmasını emrettim.
El Capitán Simcoe encontró que su mosquete fue disparado recientemente así que ordené investigar su casa.
Çok yakın zamanda olmuş.
Es demasiado reciente.
Yani yakın zamanda ateşlenmemiş.
No ha sido disparada recientemente.
Yakın zamanda, ölüm sırasında olmuş gibi duruyor.
Parece ser reciente y perimortem.
- Ya da yakın zamanda öğrenebileceğin.
O que no descubras tarde o temprano.
Dearborn, Michigan, 31, yakın zamanda evlenmiş.
De Dearborn, Michigan, 31 años, recientemente casado.
Kayıp silahtan iz yok. İşinizi yakın zamanda bitirecek misiniz, yoksa...?
¿ Van a terminar pronto, o- -
Bakalım yakın zamanda bunlardan birine uğramış mı.
Veamos si visitó alguna recientemente.
Kendi ölümümü gördüm, çok yakın zamanda geliyor ve bu senin tek şansın, son şansın. Soru hala aynı.
He visto mi propia muerte, y vendrá a por mí muy pronto, así que esta es tu oportunidad, tu única oportunidad, y la pregunta sigue siendo la misma.
Trafik kazası sonucu yakın zamanda hastanede yattığını biliyoruz ama tıbbi kayıtlara ulaşamıyoruz.
Sabemos que hace poco pasó algún tiempo en el hospital, después de un accidente de coche, pero no he podido acceder al informe médico.
- Kaza yakın zamanda mı oldu?
¿ Ha dicho que el accidente fue hace poco?
Yakın zamanda geri gelecekmiş gibi görünmüyor.
No parece que vaya a regresar pronto.
İmar iznini yakın zamanda almak için gün sayıyoruz.
Estamos por obtener el visto bueno del permiso de obras en cualquier momento...
Evet ve yakın zamanda da bir koloni penguen geldi.
Sí, y hemos recibido una colonia de pingüinos.
Yakın zamanda soyuldukları için adam zaten diken üstündeydi.
Y, probablemente, nervioso, solo después de haber sido asaltado.
Anahtar'ı polis merkezinde gözetim altında tutuyoruz ama yakın zamanda sorun oluşturmayacaktır.
Mantendremos a la Llave en custodia en la comisaría pero no será un problema en el corto plazo.
Yakın zamanda doğum günü var mı acaba?
Por casualidad, ¿ ella va a tener una gran fiesta de cumpleaños pronto?
Vücudunuz yakın zamanda herhangi bir hamilelik durumu yaşamamış.
! Su cuerpo no ha estado embarazado en el pasado reciente.
Yani yakın zamanda çıkacağını biliyordum ama...
Es decir, sabía que estaría cerca, pero...
Yakın zamanda reytinglerimizin artacağını sanmıyorum. O yüzden şirket yönetmeliğini çekmecemde tutmaya devam edeyim ben.
No veo que nuestras audiencias vayan a aumentar a corto plazo, así que supongo que guardaré el directorio de la empresa en el cajón.
Yakın zamanda doğum günü var mı acaba?
Para cualquier oportunidad, ¿ va a tener una gran fiesta pronto?
Size yakın zamanda bir pansiyon ayarlayacağız ama,... şimdilik burada fırında uyuyacaksınız.
Vamos a encontraros alojamiento pero, por ahora... dormiréis aquí en la panadería.
Lucy yakın zamanda doğum yapmış.
Lucy recientemente dio a luz.
- Yakın zamanda.
- Pronto.
Yakın bir zamanda ölecek gibi durmuyorsun.
No me parece que vayas a morir pronto.
Yakın zamanda gideriz bir yerlere.
Pero hagamos algo pronto.
yakın 111
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında öğrenirsin 19
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında öğrenirsin 19