Yakında tradutor Espanhol
39,993 parallel translation
Evet. Savaş yakında. Anlıyorum.
Una guerra a punto de estallar, lo comprendo.
Yakında öğreniriz.
Lo sabremos muy pronto.
Yenilme vakitleri çok yakında... Bu müttefikler liderimizin ateşinde yanacaklar.
El momento de su derrota está próximo, los aliados arderán bajo el fuego de nuestro Führer.
Ve bu görevlerin yakında bitmeyeceği belli yani...
Y no parece que estas misiones vayan a terminar dentro de poco, así que...
Yakında hepimiz birlikte olacağız.
Pronto estaremos todos juntos.
Yakında beraber olacağız.
Pronto vamos a estar juntas.
Yaşadıklarının bir kısmını biliyorum, ama küçük Agnes yakında burada olacak.
Conozco algunas cosas por las que has pasado, pero la pequeña Agnes estará pronto aquí.
Yakında.
Pronto.
Gidiyoruz. Yarın, ertesi gün, yakında.
Nos vamos... mañana, al día siguiente, pronto.
Yakında sana kuduz serumu getireceğim.
Te voy a tener suero de rabia pronto.
Yakında görüşürüz.
Nos vemos pronto.
Bundan sonra VIP'yi yakında bulunan bir elçiliğe götürürken yüksek hızlı araba kovalamacası ve silahlı çatışma yaşadılar.
Luego hubo una persecución a gran velocidad y un tiroteo mientras escoltaban al VIP hasta una embajada cercana.
Yakında Pembe Panter'deki Müfettiş Dreyfus'a dönüşeceksin.
Pronto vas a ser como el Inspector Dreyfus de la Pantera Rosa.
Öyle. Yakında daha da iyi olacak, manzaranın içinde bir ev kalmayınca.
Y pronto serán aun mejores, cuando no haya una casa en medio.
Yakında, herkes, şüphe götürmeyecek şekilde, favori arabamın satışa çıkacağını görecek.
Al poco, me cansé de sus abusos y me fui en el que sin duda es mi coche favorito a la venta hoy en día.
Yakında acımasız kene vurma Arızalara neden olmaya başladı.
Pronto, este golpeteo incesante comenzó a causar roturas
Jack, yakında hava kararacak.
Jack, pronto oscurecerá.
Yakında görüşürüz.
Vale. Adiós.
Yani, onu yakında görmek istemiştim.
Quería verla de cerca y...
- Yakında. Reddington'ın icabına bakıldığı an sana teslim edeceğim.
Te la traeré en cuanto se hayan ocupado de Reddington.
Yakında özgür olacaksın.
Pronto serás libre.
Eğer onu yakında bulamazsak, Muphy'i bırakıp benzin aramaya başlamalıyız.
Nosotros no lo encontramos pronto, será mejor que dejemos de buscar Murphy y empezar a buscar un poco de gas.
Ve yakında bir gün burası Lucy'nin odası olacak.
Y este día no muy lejano será la habitación de Lucy.
Yakında koleje gidecekler.
Pronto estarán en la universidad.
Yakında mı?
¿ Pronto?
Yakında koleje gidecekler değil mi?
¿ Pronto irán a la universidad?
Veronica, çok yakında hemzemin geçide ulaşacaksın... üstünden geç.
Veronica, os acercáis a unas vías de tren... conduce sobre ellas.
Keskin nişancinin kimliğiyle ilgili haklı olursam, Onu yakında yakalamalıyız.
Y si tengo razón sobre la identidad del francotirador, tenemos que atraparlo pronto.
Regina yakında Emma'yla birlikte geri dönecek.
Regina recuperará a Emma.
Çok yakında oğlumuz ve bu ülke, aynı hisleri paylaşmayabilir.
Muy pronto, nuestro hijo y este país podrían no sentirse de la misma manera.
- Çok yakında duyarlar.
Bueno, es solo cuestión de tiempo antes de que ocurra.
- Yakında sana yardım edemeyeceğim.
No sé por cuánto tiempo más puedo seguir ayudándote.
Yakında resmin onlarla birlikte duvarda asılı olacak.
Pronto, tu foto estará en la pared con la suya.
Yakında öğreneceksin Joana.
Lo vas a saber pronto, Joana.
Yakında seni bir sonraki görevin için bulacağız.
Te buscaremos pronto para tu próxima misión.
Ondan uzaklaşman gerekirken yıllardır yakınında tutman?
¿ Sigues manteniéndolo alrededor por años después de que debiste cortarlo?
Bir kaç gece önce Savannah yakınlarında... bir elektrik santrali aynı ekipmanları kullanan... dört kişilik bir ekip tarafından saldırıya uğradı.
Hace unas noches, cerca de Savannah, una central eléctrica fue asaltada por un equipo de cuatro hombres usando el mismo tipo de equipos.
Cinsel birleşmeyi kenara kaldırdığımızı biliyorum ama yakınlığın sarılmak gibi öbür türleri hakkında ne düşündüğünü merak ettim.
Sé que sacamos el coito del trato, pero me estaba preguntando cómo te sientes sobre otras formas de intimidad, como acurrucarse.
- Ben kapının yakınında mıyım?
- ¿ Estoy en cualquier lugar cerca de la puerta?
Güneş battığında, atikliklerini ve yakıt ekonomilerini kullanan Ferrari'ler ilk 2 sıradalardı.
Cuando la noche cayó, los Ferraris, usando su mayor agilidad y su mayor eficiencia de combustible, estaban liderando la carrera uno-dos.
Ve eğer biz idare edersek Bu gece bir medeniyet yakınında bir yer bulmak için,
Y sospecho que si logramos encontrar esta noche algo de civilización...
V8 yakınlarında park edilmiş bir plastik plaj arabası.
Es un buggy playero plástico estacionado cerca de un V8
Yakında, kelime telsizin üzerinden geldi
Pronto nos avisaron que Hammond estaba camino a reunirse con nosotros
Yolda araba kullanmayın, yakınında araç kullanmayın.
No manejar en la ruta... manejar cerca de ella
Geçen yıl. Hindistan'ın Jaypur kenti yakınlarında gizli bir nükleer yakıt zenginleştirme tesisi.
El año pasado, una planta secreta de enriquecimiento nuclear a las afueras de Jaipur, India.
Ama rokete test için 3 / 2 oranında yakıt dolduruldu ki bu da sabit bir sabit bir yörünge için yeterli değil.
Pero el cohete solamente fue alimentada dos tercios de la capacidad para la prueba, que no es suficiente Para mantener una órbita estable,
Yakında görüşürüz.
Les llamaré pronto.
Mexico City yakınlarının 25 km çapında.
Está en un radio de 130 km cuadrados alrededor de Ciudad de México.
Kuzey caddesi yakınında köpek sürüsü varmış "
PERROS SALVAJES EN AVENIDA NORTE CERCA DEL TÚNEL Y EL PUENTE
Pilot zaman ve yakıt arasında 10.000 dolar var.
Esos fueron 10.000 dólares entre la tarifa del piloto y el combustible.
- Yakında.
- Pronto.