Yemegi tradutor Espanhol
23,075 parallel translation
Bu yemeği kutsaman için dua ediyoruz ki bize iyi gelsin.
Te pedimos que los bendigas para que bendigan nuestros cuerpos.
Gidin çocuklarınızla bir akşam yemeği yiyin. Yarın işimize devam ederiz.
Vayan a cenar con sus hijos y volvamos a trabajar.
Sen ve arkadaşların iğrenç Kore akşam yemeği için bana gelin Glenn.
Glenn, tu y tus amigos deben venir a mi casa para una cena Koreana grosera
- Getir şu yemeği.
Dame la comida.
Getir şu yemeği.
Dame la comida.
Yemeği getir.
Dame la comida.
Getir yemeği. Yardım et bana.
Dame la comida. ¡ Ayúdame!
Affedersiniz, normalde öğle yemeği saatinde içmem.
Disculpen, no acostumbro beber en el almuerzo.
Ama neden akşam yemeği yemeyelim?
Pero, ¿ por qué no cenamos?
Çin yemeği.
Comida china.
Chow mein sever misin? * ( Bir tür Çin yemeği )
¿ Te gusta el Chow Mein?
Ama kung pao tavuğu severim. * ( Bu da bir tür Çin yemeği )
Pero me gusta el pollo Kung Pao.
- Yvonne ile öğle yemeği olayı.
- Yvonne y yo, este almuerzo.
Yemeği geri yollamak ve başka bir şey söylemek ister misin?
¿ Quieres que se lo lleven, pedir otra cosa?
Birlikte akşam yemeği yiyelim.
Vayamos a cenar.
Liam'la öğle yemeği yiyeceğiz.
Voy a comer con Liam.
Kız arkadaşımı kahvaltıya götürüp müşteriyle öğle yemeği olarak faturalamak için.
Llevar a mi novia a comer una tortilla de setas y cargarlo como almuerzo con un cliente.
- Nereye gitmek istiyorsun? - Akşam yemeği için mi?
- ¿ A dónde quieres ir?
Öğle yemeği?
- Vale. ¿ Comes?
Çizburger yemeği mi tercih edeceksin?
¿ Porque comerte una hamburguesa es una mejor opción?
Akşam yemeği ısmarlayacak, beni bir film izlemeye götürecek
# Pagarás la cena, me llevarás a ver una película #
Bu bayağı güzel bir akşam yemeği ancak bu reklâm parasını Stewie'nin üniversite fonu için kıyıya atacağınızı sanıyordum.
Es una linda cena y todo pero pensé que iban a ahorrar el dinero del anuncio de Stewie para los fondos de su universidad.
Bu akşam, çok şık akşam yemeği partime geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Muchas gracias a todos por venir esta noche a mi fina fiesta.
Herkes lütfen salatasını bitirsin çünkü bu akşamın ana yemeği haşlanmış tavşancık.
Todos, por favor terminen sus ensaladas porque nuestro plato principal de esta noche es conejo hervido.
- Akşam yemeği hazırlıyorum, yavrum.
Preparando la cena, amor.
Eğer, akşam yemeği çok lezzetli!
¡ La cena estaba sabrosa!
Biz sadece öğle yemeği bitmiş olur.
Acabábamos de almorzar.
Yarım saat öğle yemeği hakkın var. Birde.
Media hora para comer, a la una.
Akşam yemeği nasıldı?
¿ Qué tal el restaurante?
- Onlarla akşam yemeği mi yediniz?
- ¿ Cenaron con ellos?
Güç yemeği mi? Sağolun köpekbalıkları.
¿ Almuerzo de negocios?
Ben yemeği hazırlarken sen yukarı çıkıp banyo falan yapsana?
¿ Por qué no subes y te das un baño o algo mientras hago la cena?
Kahvaltı 7 ile 8.30 arası, öğlen yemeği 12 ile 1 arası akşam yemeği 5 ile 6 arası.
Bueno, el desayuno es de siete a ocho y media, la comida es de doce a una, la cena es de cinco a seis.
Geçtiğimiz iki yıl her geceyi beraber geçirdik. Masa oyunları oynadık, yemek yedik, yemeği kimin yapacağına ve bulaşıkları kimin yıkayacağına karar verdik.
Mira, pasamos cada noche d los últimos dos años juntos, jugando juegos de meza, comiendo, decidiendo quien concinaría y quien lavaría los platos, quedarnos dormidos con "El Show de Ed Sullivan".
Saat 12'de Leon'la öğlen yemeği var.
A las 12 : 00 p. m. almuerzo con Leon.
Alt tarafı akşam yemeği, şarap yarışması değil.
- Es una cena, no una degustación.
- Aşçı kendi yaptığı yemeği yemek istemez.
Si cocinas, no tienes más ganas de comer.
Oğlun Son Akşam Yemeği'nde Yahuda'ya bu sözleri etti.
Las palabras de tu Hijo a Judas en la Última Cena.
- Öğle yemeği yedin mi?
- ¿ Has... has comido?
Akşam yemeği hazırlamak için gelip bana yardım eder misin?
¿ Por qué no me ayudas a preparar la cena?
Anne, akşam yemeği için Jardine'lere gidebilir miyim?
¡ Mami! ¿ Puedo cenar con los Jardine hoy?
- Jake, akşam yemeği hazırladım.
- Jake, acabo de preparar la cena.
Geçen gün Meksika yemeği yedik.
Comimos comida mexicana el otro día.
İtalyan yemeği sever misiniz Bay Donovan?
¿ Le gusta la comida italiana, Sr. Donovan?
Sonra da tam öğle yemeği saatim geldiğinde, Bay Caputo Excel'in son versiyonunu indirmek için yardım istedi.
Después, cuando iba a salir a almorzar, debí ayudar al Sr. Caputo a descargar la última versión de Excel.
Umarım akşam yemeği davetime icabet edersiniz.
Ahora, espero que me acepte mi invitación a cenar.
Öğlen yemeği paranı aldın mı?
¿ Tienes el dinero para el almuerzo?
Japon yemeği ve bilgisayar oyunları rutininden sıkıldığın için değil.
No que estés harto de tu sopa de fideos y tu rutina de videojuegos.
Birkaç ay öncesine kadar Hint yemeği tatmamıştım.
Yo nunca había comido cocina india hasta hace pocos meses.
- Sana Thai yemeği teklif etmiştim.
Te ofrecí comida tailandesa.
Şarapla Thai yemeği yemenin senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
No sabía que combinar vino con comida tailandesa era tan importante.