Yemeğe ne dersin tradutor Espanhol
297 parallel translation
- Biraz yemeğe ne dersin?
¿ Qué pasa con nuestro pequeño amigo?
Bir akşam yemeğe ne dersin?
¿ Podríamos cenar una noche?
- Yemeğe ne dersin?
- ¿ Y si lo dejamos para comer?
- Yemeğe ne dersin Joe?
- ¿ Quieres cenar conmigo?
Kulüpte yemeğe ne dersin? Eğer yetişebilirsen tabii.
¿ Quieres almorzar en el club, si puedes?
Williamsburg'da yemeğe ne dersin?
¿ Qué tal cenar en Williamsburg?
- Yemeğe ne dersin?
- ¿ Quieres ir a cenar?
Biraz yemeğe ne dersin?
¿ Qué tal dar un bocado a la cena?
Yemeğe ne dersin?
¿ Quiere comer algo?
Yemeğe ne dersin?
¿ Qué tal si almorzamos?
Ondan sonra yemeğe ne dersin?
¿ Y qué le parece si cenamos después?
Önce biraz yemeğe ne dersin?
¿ Y si comemos antes?
Yemeğe ne dersin?
¿ Y el almuerzo?
İyi bir yemeğe ne dersin?
¿ Y una cena de domingo?
Kulüpte benimle öğle yemeği yemeğe ne dersin?
¿ Comemos juntos?
Akşam yemeğe ne dersin?
Adiós. ¿ Cenamos juntos?
- İyi akşamlar. - Bu akşam bizimle yemeğe ne dersin?
- ¿ Qué tal si cenas con nosotros hoy?
Yarın akşam yemeğe ne dersin?
Dime... ¿ comerás conmigo mañana? ¿ A qué hora?
Bir yerlerde yemeğe ne dersin?
¿ Y si salimos a cenar?
Boşsan, bu akşam süitimde sakin bir yemeğe ne dersin?
¿ Porqué no cenamos juntos en mi habitación?
Yemeğe ne dersin?
¿ Os apetece cenar?
Yarın yemeğe ne dersin?
- ¿ Quiere que almorcemos mañana?
Yemeğe ne dersin?
¿ Qué le parece si cenamos mañana por la noche?
- Bu akşam yemeğe ne dersin?
- ¿ Cenas conmigo esta noche?
"Bob, yemeğe ne dersin"? Diyorlar.
Dicen : "Bob, ¿ qué tal si almorzamos?".
Bu gece bir yemeğe ne dersin?
¿ Qué planes tienes para la cena?
- Bu akşam yemeğe ne dersin? - Hayır Steve.
- ¿ Cenamos juntos mañana por la noche?
Bu akşam yemeğe ne dersin?
¿ Cenamos esta noche?
- Bu akşam yemeğe ne dersin?
- ¿ Qué te parece que cenemos esta noche?
Hey Norm, mum ışığında baş başa yemeğe ne dersin?
¿ Qué tal una cena para dos velas? Gran.
Konuşmamız gerek Alex. Yemeğe ne dersin? Bir şeyler içeriz, tamam mı?
Vamos, Alex, debemos hablar. ¿ Qué te parece en la cena, con un par de tragos?
Bu gece yemeğe ne dersin?
¿ Cenamos hoy?
Yemeğe ne dersin?
¿ Por qué no me das comida?
- Yemeğe ne dersin?
- ¿ Qué tal si cenamos?
Yemeğe ne dersin? - Raket oynarken nasıl?
¿ Por qué no jugando?
Peki, o zaman iyi bir yemeğe ne dersin?
De acuerdo. ¿ Que tal una buena comida? No quiero discutir.
Bu akşam yemeğe ne dersin?
¿ Qué planes tienes para esta noche?
Bu gece yemeğe çıkmaya ne dersin, bebek yüz?
Escucha, carita de ángel, ¿ cenamos esta noche?
Bu akşam bir yemeğe gidiyorum. Peki cebimde ne kadar var dersin?
Voy a una cena esta noche, ¿ y cuánto crees que tengo?
- Yemeğe gitmeye ne dersin?
- Me encantaría.
- Bu akşam yemeğe ne dersin?
- Nos vemos.
Bu gece yemeğe çıkalım mı, ne dersin?
¿ Cenamos juntos esta noche?
- Bir aydan daha fazladır birlikteler. Brandt, Françoise ve benimle akşam yemeğe ne dersin?
¿ Queréis cenar con Françoise y conmigo esta noche?
Hadi, eşyalarımızı alıp yemeğe çıkalım, büyük ve kalın bir biftek ve bir şişe şarap alırız. Ne dersin?
Arreglémonos, salgamos a cenar y comamos un buen bistec con una botella de vino, ¿ eh?
Yemeğe gitmeye ne dersin?
Iré a almorzar.
"Şık şıkırdım giyinip afili bir yerde yemek yemeğe gideriz." Ne dersin?
"nos disfrazaremos e iremos a un sitio elegante a comer". ¿ Qué te parece?
- Akşam yemeğe çıkmaya ne dersin?
- ¿ Quieres cenar esta noche?
Peki, seni bu akşam yemeğe davet etmeme ne dersin?
¿ Estás comiendo? Déjame invitarte a cenar.
TV izlerken yemege ne dersin?
¿ Le apetece cenar?
Sizi bu gece yemeğe götürmeme ne dersin?
¿ Puedo invitarlos a cenar?
Al, bizi yemeğe götürmeye ne dersin?
Al, ¿ qué te parece si nos llevas a comer?
ne dersin 1648
ne dersiniz 384
ne dersin buna 17
dersin 112
dersiniz 53
yemeğe 35
yemeğini ye 86
yemeğini bitir 16
yemeğe gel 18
yemeğe gidelim 27
ne dersiniz 384
ne dersin buna 17
dersin 112
dersiniz 53
yemeğe 35
yemeğini ye 86
yemeğini bitir 16
yemeğe gel 18
yemeğe gidelim 27