Zar zor tradutor Espanhol
3,303 parallel translation
Zar zor.
Apenas.
Eve gittiğimi zar zor hatırlıyorum.
Apenas recuerdo llegar a casa.
Çocukları zar zor yatırabildim.
Acabo de acostarles. - ¿ Ahora?
Neden işsizlik maaşımla zar zor kazandığım paramı onlara yardım için harcayayım? - Evet!
¿ Por qué ayudarlos con mi dinero ganado con esfuerzo, de mi cheque de desempleo?
Kalçalarıma yapıştırdığın onca şeyle zar zor yürüyebiliyorum.
Apenas puedo caminar con toda la mierda que pegaste en mis medias.
Zar zor kâr yapıyoruz bu işten.
Quiero decir, casi no sacamos beneficios de este negocio. - Ed.
Aidan, bu kadın bu halde gününü zar zor atlatılmiş birisi. Yeğenini vuran adamı korumak için yalan söyleyeceğini gerçekten düşünüyor musun?
Aidan, esta es una mujer que a duras penas logra pasar el día tal como es. ¿ Realmente crees que va a mentir para proteger a un hombre que le disparó a su sobrina?
Avukatlar ve tamiratlar yüzünden zar zor kâr ediyoruz.
Entre abogados y reparar los daños, casi no ganamos nada.
Öncelikle zar zor sırıtan insanlarız.
Somos de los que apenas si nos presentamos en primer lugar.
Mary, eleştirici olmak istemem ama kendi hayatını zar zor idare ediyorsun.
Mary, no quiero criticar, pero tienes problemas para organizar tu propia vida.
Zar zor adam biliyordu.
Casi no le conocía.
Zar zor bilen biri için, emin ciddi bir takıntısı vardı.
Para ser alguien que casi no la conocía tenía una gran obsesión.
Sen zar zor yürüyorsun.
Apenas puedes caminar.
Evet, geçen yaz o yüzden seni zar zor görebilmiştim.
Sí, apenas te vi el verano pasado por ello.
Onların hepsine inanıyorum. Sadece neden, zar zor ayıklamayla elden ele gitmek zorunda olduklarını bilmiyorum.
Creo en todas esas cosas sólo que no sé por qué tienen que ir de la mano con apenas sobrevivir.
- Onu zar zor sakinleştirebildik.
- Apenas lo ha calmado.
Murphy kalp atışını zar zor duyabildi, fakat kalbi göğsünün diğer tarafında çıktı.
Murphy apenas pudo encontrar un latido, pero resulta que su corazón estaba en el otro lado.
Yataktan zar zor kalkıyorum.
Apenas puedo salir de esta cama.
Verdikleri günlük kan miktarının olayı şu, kan bir vampirin yaşamasına zar zor yetiyor. Ama eğer bir vampir önümüzdeki sene boyunca günde 2 bardak içerse o vampir gücünü toplayabilir ve yılbaşı gecesi tekrar geldiğinde savaşa hazır olacaktır.
Bien, la cosa sobre nuestra ración de sangre diaria es que casi era suficiente para un vampiro para poder sobrevivir, pero si un vampiro va a beber dos raciones todos los dias para el año siguiente, él será capaz de reconstruir su fuerza
Seksenlerde öyleymiş, ama dürüst olmak gerekirse 2000'den bu yana, zar zor burada.
En los ochenta, pero para ser honesto, del 2000 a ahora apenas aparece aquí.
Son zamanlarda seni zar zor görüyorum.
Apenas te he visto últimamente.
Seni zar zor görmemin sebebi bu değil.
Ese no es el por qué apenas te haya visto.
Birisi bu şeyi içini çıkarmış olmalı, aptal sopanla bunu zar zor yapabilirsin.
Alguien tiene que destripar esa cosa... tú difícilmente puedes hacerlo con tu ridículo bastón.
Kraliçe'nin asil kanı hakkında neler hissettiğini merak ediyorum burada bulunduğu zamanlarda ona zar zor bakıyor.
Me pregunto qué siente la reina sobre su sangre real... apenas lo miró en todo el tiempo que ha estado aquí.
Arabasından zar zor çıkmış.
Apenas salió del coche.
Babamız öldüğünden beri birbirimizi ayda bir veya iki kez zar zor arardık.
Desde que murió nuestro padre, hicimos el esfuerzo... nos llamábamos una o dos veces por mes.
Lisedeki biyoloji dersinden bile zar zor geçmiştim.
Diablos, apenas aprobé biología en secundaria, así que...
Zar zor uyudum.
Apenas he dormido.
Dün gece hikaye kitabını zar zor tanıdı.
Anoche apenas reconoció su libro de cuentos.
Tüm saygıma rağmen Bayan Swan, ilk seferinde bile onu zar zor yakaladık.
Con todo mi respeto, Srta. Swan, apenas tuvimos éxito en atraparle la primera vez.
Tanrı aşkına, zar zor yürüyebiliyorsun.
Apenas puedes caminar, por el amor de Dios.
Ama bazılar çocuk ve onlar zar zor yemek yerler.
Pero algunos de ellos son niños, y apenas comen.
Sen televizyonu bile zar zor açıyorsun.
Apenas puedes encender el televisor.
İlkinde zar zor hayatta kaldık.
Apenas logramos sobrevivir al primero.
Zar zor nefes alıyor.
Apenas respira.
Burdayken, ona zar zor bakıyordun.
Cuando él está aquí, apenas lo miras.
Sanırım o akşam ona zar zor bakabildim.
Imagino que apenas la miré aquella noche.
Yetişkin biriyken, öz babam bana çocukmuşum gibi davrandı. Şimdi de başkanlık görevimi zar zor elimde tuttuğum halde bunu mu yapıyorsunuz?
Soy joven, mi padre me trata como a un niño, y estoy apenas en la celebración en el cargo de Presidente. ¿ Por qué haces esto?
Kendi numaramı zar zor ezberledim.
Apenas puedo recordar mi propio número. Memorízalo.
Tam bir gururla bitirmeyi başardım. Ama zar zor oldu.
Así que, me las arreglé para terminar con mi orgullo intacto, pero apenas.
Ben şu anda zar zor dayanıyorum.
Yo... apenas puedo contenerme.
Biz, kurtulmayı zar zor başardık.
Apenas pudimos salir.
Keresteci iş adamları olarak sürekli "iş" ve "hür teşebbüs" diye haykırıyorsunuz. Ama gerçek şu ki sofraya zar zor yemek koyabilecek kadar az ödeme yapıyorsunuz.
Los socios madereros siempre hablan de trabajo y libertad empresarial pero la verdad es que apenas pagan lo suficiente para comprar comida.
Henry, hadi ama zar zor yürüyorsun.
Henry, vamos, apenas puedes caminar.
Size zar zor kurt denilebilir!
¡ Ustedes son apenas lobos en absoluto!
O odadan zar zor kaçtım sadece kafam ile!
Apenas y logré salir de ese lugar con mi cabeza.
- Burada işleri zar zor ayakta tutuyoruz Mansi.
Apenas podemos controlar las cosas aquí, Mansi.
Artık faturalarımı bile zar zor ödüyorum.
Apenas puedo pagar mis cuentas.
- Zar zor nefes alabiliyorum.
- Apenas puedo respirar.
Buraya geldiğim ilk zamanlar, Millie zar zor konuşabiliyordu.
Cuando recién llegué aquí, Millie casi no podía hablar.
Zar zor yola çıktık şimdiden yolda kaldık!
¡ Apenas nos alejamos algo y ya nos quedamos sin combustible!
zorro 27
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zordon 39
zorunda 36
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zordon 39
zorunda 36
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zordu 17
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor olduğunu biliyorum 40
zor olmalı 42
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor olduğunu biliyorum 40
zor olmalı 42