Çok temiz tradutor Espanhol
900 parallel translation
Çok temiz gözüküyordu.
Lucia tan limpio.
Arenada çok temiz klasik ve... mükemmel bir şekilde yarıştı.
Su labor en el ruedo es... clásica, pura y perfecta.
Lawford ve Shaw, şüpheden münezzeh, sicilleri çok temiz.
¿ Quién podría ser? Lawford y Shore están fuera de sospecha.
Her şey çok temiz ve güzel. Aynı sınıfta bile olsam, umrumda değil.
Aquí todo es tan limpio y tan bueno que repetir el curso no me importa.
Hayır, efendim, çok temiz bir iş çıkarıImış, bence, tertemiz.
No señor, muy limpio. Limpio y meticuloso.
Çok temiz kaldık, ama artık çok geç.
- No lo creo. No hay rastro de nosotros, pero es demasiado tarde.
Bu çok temiz ve oldukça iyi, ama insan doğasını değiştiremezsin.
Todo eso que dices está muy bien, es muy bonito. Pero no cambia la naturaleza humana.
Bir polise göre ağzınız çok temiz.
Eso es justo lo que se espera de un policía.
Çok temiz.
¡ Qué limpia está!
- Çok temiz.
Está tan limpio.
Gerçi kendi kendine çok konuşur... ama çok temiz, çok düzenli ve çok yeteneklidir.
Claro que habla mucho solo, pero es muy limpio y ordenado y se ocupa de todo.
Lordum gerçekten çok temiz kalpsiniz.
Milord, todo eso arguye vuestra conciencia.
- Çok temiz biriyimdir.
- Soy muy limpio.
O da yeni gelenlerden biriydi. İlk bakışta hepsi acemi görünüyordu. Çok genç, çok temiz, çok süslü.
El era uno de los reemplazos y al principio era como todos los nuevos demasiado joven, limpio y prolijo.
Efendim, tümen hatta. Frekans çok temiz.
Mi teniente, Batallón al aparato, alto y claro.
Ginny! Neden sürekli, çok temiz ve doğru biri gibi davranıyorsun?
¿ Por qué no dejas de fingir que eres tan puro y recto?
Çok saf, çok temiz görünüyor.
Parece tan pura, tan clara.
- Kalbin çok temiz.
- Tienes un corazón demasiado puro.
- Çok temiz iş oldu.
Ha sido limpio.
Kimseye zarar vermeyecek, sadece iyi şeyler yaratacak çok mükemmel, çok temiz şeyler yapacaktık.
Sería algo tan perfecto y bien planeado,... que no perjudicaría a nadie y sólo nos traería provecho.
Çok temiz, çok mahrem bir şey istediğimde hep su isterim. Yaşamak için sade şeylere ihtiyaç var ;
Cuando quiero algo puro, natural, siempre pido agua.
Çok temiz bir havası var.
El aire debe ser realmente saludable.
Evet, havası çok temiz buranın.
Sí, aquí el aire es saludable.
İyi veya haylaz kızların hepsi çok temiz geneli de çok güzeli, yani onları beğeniyorum.
Esas niñas groseras son limpias y hasta amables lo cual me calma un poco.
Çok sevindim. Temiz hava solumuş gibi sevindim.
Pudo haber sido alguien de fuera.
Bu hesaplar çok basit, Johnny... Araziye tohumu atıyorsun yağmur ve güneş tohumu büyütüyor. Kar yağdığı zaman yakmak için odun, elbette bir de iyi komşular, dürüst, vefalı, temiz, sağduyulu, basit insanlar.
Las cosas simples son las que cuentan, Johnny... algunas semillas para la buena tierra, la lluvia y el sol para hacerlas crecer, leña para el fuego cuando llegan las nieves, una noche como ésta, algunos buenos vecinos, por supuesto... simplemente gente con sentido común, decente, leal, y honesta.
Temiz, cesur ve çok uzakta.
Clara valiente y lejana.
hava çok soğuk, ama temiz.
Hace mucho frío, pero hay buen aire.
Bir su aygırını boğmaya yetecek kadar çok biftek pişirdim. Ayrıca Huggins soyadını onu aldığım gün gibi temiz tutmayı başardım.
Cociné suficiente carne para ahogar a un hipopótamo... y conservé el apellido Huggins tan limpio como cuando me lo dieron.
Bir yarış pistinde, temiz havada rahtlamak için daha çok zaman.
Más tiempo para relajarte al aire libre en el canódromo.
* Çok yakında temiz hava soluyacaksın * * O cehennemde yatarken *
El aire fresco inundará tus pulmones en breve mientras continúes en esa prisión
* Çok yakında temiz hava soluyacaksın *
En nada respirarás aire puro
Temiz bir yer olarak kalsın istiyorsak bugün çok iyi düşünmeliyiz. Ne kadar zor olsa da doğru şeyi yapacak kadar cesur olmalıyız. Pekala!
Si queremos que se conserve digna y verla crecer, debemos tenerlo claro, y tener el valor de hacer lo que debamos, por difícil que sea.
Erkek arkadaşın, çok saf ve temiz biri. - Yakışıklı bir çocuk.
Tu novio es un chico inocente, un joven muy simpático...
Çok şükür ki, havası temiz, rüzgarı taze olan bir memleketten geliyorum...
Doy gracias por haber nacido en un país donde el aire es puro y el viento no lleva impurezas.
Çünkü kalbin temiz ve çok iyisin.
Porque su corazón es puro y bueno.
Ve su çok temiz, onlar akmayan ama uçan balık gibi görünüyor.
Y el agua es tan limpia que parece que vuelan en lugar de nadar.
Bütün şu temiz hayat ve temiz hava. Onlar bizim için çok fazla.
Tanto aire limpio y fresco es demasiado para nosotros.
Sana göstereceğim bu kız, öncelikle bir Amerikan kızı. Karakteri çok iyi bir kız. Mazisi oldukça temiz.
Esa chica que te voy a mostrar... es, antes de todo, americana... una chica de buen carácter... una chica con un buen pasado... buena educación, buena familia, buena sangre.
Temiz hava almalı ve çok iyi dinlenmeli.
Necesita tomar el aire y mucha calma.
Temiz yaşayan ve çok çalışan bir adam dip yerlerde pamuk yetiştirebilir ve tepelerin kenarlarında mısır ekebilir.
Un tipo que sea trabajador y honesto... puede cosechar algodón en el valle... y maíz al borde de las colinas.
Çok miktarda temiz suya ihtiyacım var.
Necesitare mucha agua limpia.
Doktor odanın çok havasız olduğunu ve temiz havaya ihtiyacın olduğunu söyledi.
El Doctor dijo que faltaba ventilación, que necesitabas un poco de aire fresco.
Burada en temiz olanımız, en çok kokar.
Aquí dentro la cosa más limpia es la sarna.
Temiz, düzenli, çok sade.
Limpia, ordenada. Muy sencilla.
Temiz tutamaması çok kötü.
Lástima que no sepa limpiarlo.
Gülmek için çok az temiz havaları kaldı.
Les queda muy poco aire como para que se rían.
Kesinlikle çok çekici, güzel bir ülke ve bol temiz hava.
Positivamente adorable, un campo precioso y aire fresco.
Daha çok iş var. Bir dükkan temiz ve düzenli olmalı.
Una tienda debe estar prolija.
Temiz bir vicdan için çok fazla bu.
Y se largó, de lo tranquila que tenía la conciencia.
Çok tatmin edici bir görüşme yaptık. Az daha temiz raporu yazacağımı söyleyecektim ona.
Tuvimos una entrevista totalmente satisfactoria, casi le aseguré que había pasado la seguridad.
temizlik 36
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temizleyin 21
temizlen 16
temiz iş 20
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temizleyin 21
temizlen 16
temiz iş 20
temizim 25
temizle şunu 22
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
çok teşekkür ederim efendim 35
temizle şunu 22
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
çok teşekkür ederim efendim 35