English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ö ] / Öyleydin

Öyleydin tradutor Espanhol

699 parallel translation
- Bence de öyleydin.
- Eso digo.
- Evet, öyleydin Deniz anası gibi geziyordun
- Temblabas como un flan...
- Tabii, tabii ki öyleydin.
- Claro, claro, claro.
- Öyleydin, çok şişmandın.
- Sí, estaba muy gorda.
Tabii ki öyleydin.
Seguro. Es obvio.
Ama sen de Akiyama'ya karşı öyleydin, ve artık çok geç.
Pero tu eras igual con Akiyama y ahora es demasiado tarde.
Onun evcil hayvanısın ve her zaman öyleydin.
Tú eres su preferido siempre lo fuiste.
Hep öyleydin.
Y siempre lo has sido.
Evet, öyleydin.
Si que lo eras.
Yaşlı adam görüntüye girinceye kadar öyleydin.
Pero Io hacías hasta que llegó ese hombre.
Hep öyleydin.
Siempre lo fuiste.
Sinirlerin bozulana kadar öyleydin.
Hasta que pierdes los nervios.
Sen domuz kafalının tekisin. Bu kötü ve herzamanda öyleydin.
Eres un terco inútil y siempre lo has sido, pero no puedes evitarlo.
Öyleydin.
Lo fuiste.
Her zaman öyleydin.
Siempre lo has sido.
- Öyleydin, yalnızca...
- Te lo dije, tienes algo...
Eminim öyleydin, Maggott.
Sí, seguro que sí, Maggott.
- Evet öyleydin.
- Sí, claro que sí.
- Eskiden öyleydin ama.
- Antes sí lo hacías.
Her zaman öyleydin!
Siempre lo fuiste.
Belki de öyleydin.
Tal vez lo estuviese.
Evet, öyleydin.
Sí, lo era.
- Hayır, ama orada öyleydin.
- No, pero lo fuiste allí afuera.
Beşikteyken bile öyleydin.
Desde la cuna eras así.
- Öyleydin.
- Que sí.
- Hep öyleydin.
- Bueno, siempre lo fuiste.
Gerçekten öyleydin!
¡ Lo parecías de verdad!
- Elbette öyleydin.
- Que sí.
- Gerçekten öyleydin, Emma.
De verdad que sí, Emma.
Öyleydin, ha?
- Así fue. ¿ Sí?
En azından öyleydin.
Al menos lo fuiste.
Evet, öyleydin.
Sí, lo estabas.
- Gerçekten öyleydin.
- Gracias.
# Beş para etmezin biri. Hep öyleydin, öyle de kalacaksın!
Me doy vuelta, y la leña desaparece, es Grigori quien me la ha robado
Bir zamanlar atlı polislerden olduğunu biliyorum. Sen de mi öyleydin?
Sé que él era de la Montada, ¿ tú también?
Zaten öyleydin!
¡ Usted siempre se parece a uno!
Hep öyleydin. Onun yaşayıp, ölmesi sana bağlı.
El hombre puede vivir o morir, tú lo decides.
Öyleydin...
Eras...
Sen de öyleydin.
Tú también, en su momento.
- Kesinlikle öyleydin!
- Si. ¿ Cómo lo has hecho?
Şu ana kadar öyleydin.
O lo eras hasta ahora.
Daima öyleydin.
Siempre lo has sido.
- Eskiden öyleydin.
- Y nunca lo serás.
Öyleydin.
Tu estabas.
Benim için mükemmel bir kızsın... öylesin, öyleydin... ve hep öyle olacaksın.
Eres la chica perfecta para mí... hoy, ayer... y para siempre.
Öyleydin, Julio. Tarihteki son muazzam atlı birlik hücumuydu : Honduras ile Futbol Savaşı, 69'da.
Dirigiste una gran ofensiva de caballería en la guerra del fútbol con Honduras en el 69.
- Hep öyleydin.
- No era usted sólo.
Her zaman da öyleydin.
Siempre lo fuiste.
- Öyleydin!
- Lo fue.
Ve hep öyleydin.
Siempre fuiste.
- Evet öyleydin hayatım.
Lo estabas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]