Öyleyse yap tradutor Espanhol
821 parallel translation
Öyleyse yap.
Entonces hágalo.
- Öyleyse yap şunu. Şu işi bitir.
No se hable más.
Öyleyse yap. Bakanlığınız Man Adası yatlarını harekete geçirebilir mi?
Hazlo. ¿ Puede tu Ministerio poner en marcha los barcos de la Isla de Man?
- Öyleyse yap.
- Entonces hazlo.
Öyleyse yap! Ne bekliyorsun?
¿ Y a qué esperas para hacerlo?
Öyleyse yapılacak belli.
Entonces, ¿ por qué te preocupas?
Öyleyse yapıyorum.
Entonces lo haré.
Öyleyse yapın.
Háganlo.
Öyleyse yap.
Pues hágalo.
# Öyleyse yapın seçiminizi de Keyif verelim size
♪ So make your choice and we'll rejoice in never being free ♪
Ve o böceğin ayaklarını öpmek istediğinin de farkındayım. Öyleyse yap.
No afecta el hecho de que estás deseosa de besarle los pies a ese insecto.
Öyleyse kendini bir prens yap.
Hazte tú mismo un príncipe.
- Yap öyleyse, ve öbürleri bir şey söylerse...
Entonces hazlo. Si los demás dicen algo...
- Evet. Öyleyse İtalyan ordusunda ne yapıyorsunuz?
¿ Qué está haciendo en el ejército italiano?
- Öyleyse niye yapıyorsunuz ki?
- ¿ Por qué lo hace?
Öyleyse bunu neden yapıyorsun? Kendi halkına karşı.
Entonces, ¿ por qué haces esto contra tu propia gente?
- Öyleyse ne yapılacak?
- ¿ Qué haré entonces?
Öyleyse iyi yapıyor.
Entonces lo esta haciendo muy bien.
Öyleyse burda içerek ahmaklık yapıyorsun değil mi?
Entonces eres imbécil por beber aquí, ¿ no?
Öyleyse dediğimi yap, buradan gidelim.
Entonces haz lo que sigue, aléjate de aquí.
Öyleyse dilediğin gibi yap. Önünde kat edecek çok çetin bir yol var ama.
Escucha los dictados de tu alma, pero no será tarea fácil.
Öyleyse maçı yap, ama dövüşme.
Pues pelea, pero no intentes ganarle.
Çok parlaksın. Öyleyse beni bronzdan yapılmış olarak görmüyor musun?
- ¿ No te parezco de bronce?
Oh, pekala öyleyse, ben yapıyorum.
Bien, dámelo, yo Io haré.
Öyleyse niye yapıyorsun?
¿ Y por qué lo haces?
- Öyleyse kapris yapıyorsunuz.
- Entonces es un capricho.
- Orada ne yapıyorsun öyleyse?
- Entonces ¿ Qué haces ahí?
Öyleyse ne istiyorsan yap.
Entonces está bien.
Öyleyse ne demeye böyle bir salaklık yapıyorsun ki?
Yo pagaré los daños.
Öyleyse bana bir iyilik yapın!
- Esto es increíble.
Bana bir iyilik yap öyleyse!
- Pues hágame un favor.
Dilediğini yap öyleyse.
Haz lo que quieras, entonces.
Öyleyse ne yapıyorsun burada?
¿ por qué estás aquí?
Şey, öyleyse siz bana yapın.
¿ Quieres hacerlo tú?
Öyleyse kendin yap.
Pues apáñeselas solito.
Biraz daha yap öyleyse!
¡ Entonces vaya a prepararla!
Öyleyse bir şeyler yap.
Haz algo.
Öyleyse bu evlilik yapılmalı...
Haré lo que me pides.
Öyleyse ne yapıyordun... Yani fermuar sıkıştı ve tek istediği uyku hapıydı öyle mi?
¿ La cremallera estaba atrancada y ella solo quería un somnífero?
Yap öyleyse.
Siga con ello, entonces.
Öyle olsun. Öyleyse senin onayın olmadan yapılmak zorunda!
- Lo haremos sin su consentimiento.
Anlaştık öyleyse eşin iyileşir iyileşmez İngiltere'ye geri gönderiyoruz. Böylece sen ve ben yapılması gerekeni yapabiliriz.
Cuando su mujer se recupere, la enviará a su país... y nosotros cumpliremos nuestro deber.
# Öyleyse sana yanlış yapıyor
" Entonces te está haciendo daño
# Öyleyse sana yanlış yapıyor
" Te está engañando
Öyleyse Siesta yap!
- Pues eche la siesta.
Öyleyse, yapıyorsun yani?
¿ Así que lo harás por mí?
Öyleyse onunla ne yapıyorsunuz?
- ¿ Entonces adonde vas?
Öyleyse... sıcak bir şeyler pişir, sıcak kahve yap ve sonra telsizle Londra'yı ara.
Prepare... algo caliente y café y después llame a Londres por radio.
Pekâlâ, ciğer yap öyleyse.
Muy bien, hígado entonces.
Öyleyse bir şey yap!
Hagan algo en lugar de hablar.
Mao'dan alinti yapmanin yeterli olduğunu dusunuyorsun, oyleyse ulkeye git ve tarim isçilerinin kirsaldaki halkla nasil birlestiklerinin filmini yap... is için doğru formul, produksiyon için ve yonetmenliğin temel nosyonlari için.
Tu método es falso. Crees que basta con coger una cita de Mao, ir al campo... filmar a los obreros agrícolas y mezclar las dos cosas... para indicar que hay que unirse a las masas campesinas. Llegar a elaborar ideas justas para trabajar... por el trabajo de dirección desde el método fundamental de la dirección.
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121