English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ö ] / Özür dilerim ama

Özür dilerim ama tradutor Espanhol

5,095 parallel translation
Bu kadar geç rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Bay Paxton'la konuşmam lazım.
Siento molestarla tan tarde pero necesito... hablar con el Sr. Paxton. ¿ Está aquí?
Böldüğüm için özür dilerim ama benzin istasyonuna daha ne kadar yolumuz kaldığını biliyor musunuz?
Lamento interrumpir, pero ¿ sabe cuánto tiempo es hasta la gasolinera?
Sizi bu saatte aradığım için özür dilerim ama sizin katınızda gürültü olduğu ile ilgili birkaç şikayet aldık.
Me disculpo por llamarlo a esta hora, pero hemos recibido varias quejas de ese piso con respecto a unos ruidos.
Araya girdiğim için özür dilerim ama müsait olduğunda Mark'ın seninle konuşması gerek.
Perdón por la interrupción, pero Mark necesita hablar contigo cuando tengas un momento.
Vaktinizi aldığım için özür dilerim ama kendimce sebeplerim var.
Lamento haberle hecho perder su tiempo, pero tengo mis razones.
Özür dilerim ama kapatmak zorundayım canım.
Lo siento, tengo que irme.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bu büyükbabam.
Perdón por molestarte, pero él es mi abuelo.
Merhaba, özür dilerim ama burada genelde ben otururum.
Hola, perdón, generalmente, me siento aquí.
Özür dilerim ama Bayan Selfridge benden özellikle istedi.
Lo siento, pero la señora Selfridge específicamente me pidió que...
Özür dilerim ama sen şanslısın.
Lo siento, pero eres la última afortunada.
- Özür dilerim ama bunu nesi zalimlik?
Perdón, pero, ¿ qué es cruel?
Özür dilerim ama bu benim için biraz garip bir durum.
Lo siento, es... Es un poco extraño para mí.
Özür dilerim ama bence bu bir hata.
Yo... Lo siento, pero creo que es un error.
Özür dilerim ama yeterli değil.
¿ Está bien? Lo siento, no es suficiente.
Özür dilerim ama sanırım buna bakmak istersin.
Perdón, pero creo que querrás atender.
Özür dilerim ama o kadar da hızlı gitmedik.
Disculpe, pero íbamos a velocidad normal.
Özür dilerim ama yüzmeye falan mı gitmeyi düşünüyorsun?
¿ Qué? Lo siento, ¿ Estás tratando que vayamos a nadar o algo así?
Böldüğüm için özür dilerim ama Ajan Bellamy ile tanışmanızın önemli olduğunu düşünüyorum.
Lamento interrumpir, pero... creo que es importante que conozcas al agente Bellamy.
Özür dilerim ama ev üstüne hiçbir teklifi kabul edemem.
Lo siento. Pero no puedo aceptar ninguna oferta de la casa.
- Özür dilerim ama güvenli değil.
- Lo siento, es por seguridad.
Özür dilerim ama bu nasıl hissettiğim.
lo siento. - De acuerdo. - Perdón, pero así es como lo siento.
Verdiğim acılardan dolayı çok özür dilerim ama bir şey söylemem gerek!
Siento todo el daño que he causado, pero tengo que decirte algo.
Tiyatral için özür dilerim ama müdahale etmeden önce Korteks'in hazır olduğundan emin olmalıydım.
Perdón por la teatralidad... pero debía asegurar que la corteza operara antes de tu intervención.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama David'in alıcıları geldi.
Lamento molestarlos, pero llegaron los compradores de David.
Özür dilerim ama hastane fonunu bölüştürmeden önce bakımcı kadroyla düzgün bir şekilde tanışamadım.
Mis disculpas, pero nunca me las arreglé para conocer adecuadamente al personal de limpieza antes que el hospital perdiera sus fondos.
Önlemler için özür dilerim ama bir melezin vücuduna kondun.
Mis disculpas por las precauciones, pero estás de pasajero en el cuerpo de un híbrido.
Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bilmen gerektiğini düşündüm.
Perdona que te moleste a la hora de la cena... pero creo que debes saberlo.
Biliyorum, özür dilerim ama konuşmaya gelmiştim
Lo sé, lo siento. Vengo en paz.
Tabi, Bay Caputo, özür dilerim ama aklımdakileri söylemeliyim.
Sr. Caputo, lo lamento, pero debo decir lo que pienso.
Hadi ama. Özür dilerim. Sizi bu karışıklığa sürüklediğim için çok üzgünüm.
Lamento haberte metido en este lío.
Özür dilerim, ama ikinizi fark etmeden duramadım.
Perdona, pero no pude evitar notarles.
Özür dilerim. Bunu duymak istemediğini biliyorum, ama o herhangi biri olabilir.
Sé que no quisieras escucharlo, pero, podría ser cualquiera.
Çok ama çok özür dilerim.
Lo siento mucho.
Sizi bu duruma sokmak benim için doğru değildi ama çok özür dilerim bebeğim.
Mira, no fue justo de mi parte ponerte en esa posición... pero lo lamento mucho, cariño.
- Ve bunun için özür dilerim ama bu cinayet
- No...
Anlıyorum ve özür dilerim, gerçekten, ama izin belgemiz var.
Lo entiendo y le pido disculpas.
Özür dilerim, çok tatlısınız ama o tadı hiç elde edemedim.
Lo siento. Eres encantadora, es solo que nunca adquirí el gusto.
Ama hep şeydi... Özür dilerim, ama Fransızcada şöyle deriz,...
Pero ella siempre fue lo siento, pero en francés decimos :
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama seninle görüşmeliyim.
Lamento interrumpir, pero necesito hablar contigo en privado.
Ama çok özür dilerim.
Perdóname.
Çok ama çok özür dilerim.
Lo siento, lo siento muchísimo.
Özür dilerim, bir dönüm noktası yaşadığını biliyorum ama bu ateş olayını bana açıklar mısın önce?
Lo siento, sé que usted es que tienen un gran avance, PERO PUEDE USTED PRIMERO explicarme ESTA COSA FUEGO?
Seni aradığım için çok özür dilerim. Ama Emmett işe gitti,
Siento muchísimo llamarte, pero Emmett ya se fue a trabajar,
Dün gece yetişemediğim için özür dilerim. Ama bir şeyler oldu.
Oye, siento no haber conseguido llegar anoche pero surgió algo.
Çok özür dilerim, çok meşgul olduğunu biliyorum ama bu bir dakikanı bile almayacak.
Lo siento, sé que debe andar de aquí para allá, pero esto, no le robará más que un minuto.
Özür dilerim. Aklımı başıma toplamalıyım. Gerçi aklım yok ama.
Lo siento, pero a veces pierdo la mente.
Biliyorum, ama bazen tam bir hıyar olabiliyorum. Özür dilerim.
Lo sé, pero puedo ser un cretino a veces, así que... lo siento.
Özür dilerim Şerif ama adam ısrarcıydı.
Lo siento Sheriff, pero insistió.
Bana kızgın olduğunu biliyorum. Habersiz geldiğim için de özür dilerim. Ama gerçekten buraya gelip seninle konuşmam lazımdı.
Sé que estás enojada conmigo, y lo siento por presentarme sin previo aviso, pero realmente quería venir aquí y hablar contigo.
Özür dilerim anne, ama Joe'nun gitmesine izin veremem.
Lo siento, mamá, pero no puedo dejar que Joe se vaya.
Özür dilerim efendim ama bu önemli. Bunun, Denton'ın kendisine tuzak kurduğunu iddia ettiği kişiyle bağlantısı var.
Con respeto, señor, eso conecta a Denton con quien dice haberla traicionado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]