English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ü ] / Üzgünüm hayatım

Üzgünüm hayatım tradutor Espanhol

200 parallel translation
Beklettiğim için üzgünüm hayatım.
Perdón por hacerte esperar, cariño.
Çok üzgünüm hayatım.
Lo siento, querido.
Çok üzgünüm hayatım, artık çok geç.
Lo siento querida pero ahora ya es demasiado tarde.
Çok üzgünüm hayatım.
Lo siento, mi amor.
Seni tokatladığım için üzgünüm hayatım ama "Artık yok." dediğimde histerikleştin.
Siento haber tenido que pegarte, querida, pero te has puesto histérica cuando he dicho "Ya basta".
Çok üzgünüm hayatım. Amacım seninle o şekilde konuşmak değildi.
Perdona, amor mío, no debí haberte hablado así.
Pis köpek.Çok üzgünüm hayatım.
Perro malo. ¡ Lo siento querido! Creí que eras el perro.
Seni de götürmediğimiz için üzgünüm hayatım. Ama güneş senin için çok yakıcı olurdu!
Lamento que no hayas venido, pero el sol habría sido demasiado fuerte para ti.
Unuttuğum için üzgünüm hayatım. Doğum günün kutlu olsun tatlım.
corazón.
- Şu Kaktüs Spooner'ların için üzgünüm hayatım.
Lamento que tuvieras que dejar el Coro Clínico.
Seni rahatsız ettiğimiz için üzgünüm hayatım
Perdón por molestarte, querida.
- Gelemem. üzgünüm tatlım. eve gelemem. üzgünüm hayatım.
No puedo volver a casa. Lo siento, cariño.
- Öyle yaptıysam, üzgünüm hayatım.
- Y lamento haberlo hecho, cariño.
Bunu söylediğim için üzgünüm hayatım ama öylesin.
SIENTO DECIRTE ESTO, QUERIDO, PERO ES ASI.
Gillian, üzgünüm hayatım, kötü bir gün geçiriyorum.
Gillian, querida. Sí, lo siento, es un muy mal momento.
- Söylediklerim için çok üzgünüm hayatım.
Voy a estudiar. ¿ Deseas algo de la cocina? No, gracias.
Sanırım seni anlıyorum hayatım. Ben de çok üzgünüm.
Creo que entiendo, querida, y yo también lo lamento.
Hayatım, çok üzgünüm.
Querida, cuánto lo siento.
Hayatım, çok üzgünüm.
Querida... Lo siento.
Hayır, üzgünüm, kahve çok sıcaktı Soğumasını bekle, hayatım
No, Disculpe, el cafe esta caliente dejalo que se enfrie, cariño
Hayatımı sana kızarak geçirdiğim için üzgünüm.
Siento haberme pasado la vida enfadada contigo.
Çok üzgünüm, hayatım.
Querida, estoy realmente apenado.
Bunun için üzgünüm, Sheppard, ve gerçekten hayatımı kurtardığın için memnunum.
Discúlpame por eso a Sheppard de verdad que te estoy agradecida por salvar mi vida.
Hatta kahrolası hayatımda olmadığım kadar üzgünüm.
Lo siento más que en toda mi puta vida.
Billy, üzgünüm, benim örselenmiş hayatım sana ve senin harika yaşamına engel olur.
Lo siento, si mi traumatizada vida resulta inconveniente para ti... y tu plácida existencia.
Peki ala, onunla tanıştığımı söylediğim için üzgünüm, ama bu adamı daha önce, hayatımda hiç görmedim.
Lamento decir que a ese lo conozco. - Pero jamás he visto a este hombre.
Hayatım senin için pek kullanışlı değilse çok üzgünüm.
Lamento que mi vida no te resulte adecuada.
Çok üzgünüm, hayatım, ama bana başka seçenek bırakmadın.
Lo siento, nena, pero no me dejaste más remedio.
Hayatım, üzgünüm, bu konuda haklı olmaktan nefret ediyorum.
Odio tener la razón.
Hayatım, seni ilaçlarla bu hale getirdiğimiz için çok üzgünüm.
Cariño, lamento que te provocáramos ese viaje psicotrópico.
Hayatıma devam etmem lazım, bu seni üzüyorsa üzgünüm ama olması gereken bu.
Tengo que seguir con mi vida. Siento que te moleste, pero es así.
Çok üzgünüm ama hayatımın en önemli ilişkisini aptalca bir tokalaşmayla bitiremem...
No quiero terminar la relacion mas importante... de mi vida con un apreton de manos.
Çok üzgünüm, hayatım.
Lo siento tanto, querida.
Hayatım, çok üzgünüm.
Lo siento, cariño.
Yaşadığım sorunlar sosyal hayatını etkiliyorsa çok üzgünüm Pacey.
Lamento que mi neurosis obstaculice tu vida social.
Bunu yaşattığım için çok üzgünüm. Ama hayatım şu anda çok karışık. Karmaşanın tam ortasında kaldığın için üzgünüm.
Lamento que pasaras por eso pero mi vida es muy complicada ahora y lamento que estés atrapada en el medio.
Hayatım bunu yaptığım için üzgünüm ama şimdi görmen, sonra görmenden daha iyi olur diye düşündük.
Cariño, lamento que tengas que ver eso pero es mejor mostrartelo ahora antes de que sea demasiado tarde.
Ama hayatımızın dergiden çıkmış gibi görünmesini istiyorsan üzgünüm, bunun için çalışmak zorundayım.
Pero si quieres que nuestra vida sea como salida de una revista lo siento, debo trabajar para que sea así.
Hayatına karıştığım için üzgünüm.
Escucha, lamento haberme metido en tu Vida.
Kabul et, her kız için o güçlü kollara bakıp "Charlie, üzgünüm. Bu şehri terk et ve beni hayatımın sonuna kadar bir daha arama" demek çok zor olurdu.
Es duro para cualquiera mirar esos abdominales y decir que lo sientes, que se Vaya y que no te llame más.
Hayatım, bu gece için çok üzgünüm.
¿ Estás despierto?
Bak, Parşömen için üzgünüm, hayatımı kurtardığın için de sağol, ama ölüme bu kadar yaklaştım.
Siento mucho lo del Pergamino. Y gracias por salvarme la vida... pero estuve así de cerca de que me mataran.
Avustralya'da futbol oynamak zorunda kaldığın için de çok üzgünüm baba ama bu... Bu benim hayatım.
Y siento lo de la depresión y el no haber podido jugar fútbol para Australia, pero esto es mi vida, papá.
Hayatını kaybettiğin an, yanında olmadığım için üzgünüm.
Siento no haber estado ahí cuando tú tiraste tu estúpida y tonta vida.
Ama şimdi üzgünüm, çünkü bana ilham kaynağı olan arkadaşlarımdan akıl danışmanım olan öğretmenlerimden, hayatıma şekil veren pek çok insandan ayrılmak zorunda kalacağım.
Y ahora que estamos aquí, lo siento. Porque esto quiere decir dejar a los amigos que me inspiraron, Los profesores que fueron mis mentores, tanta gente que dio forma a mi vida.
Çevirirsek, üzgünüm hayatım demek seni seviyorum demektir ve ben bir eşşeğim.
Traducción, " Perdóname, cariño. Te amo. Soy un idiota.
Geri kalan hayatımı sen ve Bruce Leroy ile... geçirmek istediğimi anlamam çok uzun zaman... aldığı için üzgünüm.
Siento haber tardado tanto en darme cuenta que quiero pasar el resto de la vida con ustedes.
Hayatım, telefonda çok sinirli olduğum için üzgünüm.
Querido, siento haberme enojado por teléfono.
Hayatım üzgünüm ama beni göreve çağırıyorlar. Seni seviyorum.
Querido, lo siento pero me llaman.
Hayatım üzgünüm ama beni göreve çağırıyorlar.
Querido, lo siento pero me llaman.
Ve bunca yıldır hayatında olmadığım için çok üzgünüm.
Y pido perdón por desaparecer de tu vida durante tantos años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]