Alın bakalım tradutor Francês
813 parallel translation
Alın bakalım.
Tenez.
- Alın bakalım, çok teşekkürler.
- Tenez, et merci beaucoup.
Alın bakalım. İşte.
César!
Buyrun bir daha alın bakalım.
Vous recommencez.
- Benim de. - Alın bakalım, çocuklar.
- A qui le dis-tu!
Tamam. Alın bakalım.
Très bien, enregistrez-la.
Haydi, alın bakalım.
- Merci.
Şimdi alın bakalım, sizi hırsızlar.
Prenez-le maintenant, voleurs.
Alın bakalım.
Nous y sommes.
Pekala, alın bakalım.
D'accord, tenez.
- Alın bakalım.
- Et voilà.
Alın bakalım. Şimdi!
Je vous en prie.
Alın bakalım çocuklar.
Tenez les enfants!
Bir dahaki mola yerinde yiyecek bir şeyler alın. Hadi bakalım.
Achète-lui à manger au prochain arrêt.
Al bakalım. Douglas'a bu akşam baskısının bir nüshasını basmasını söyle. Bunu da sosyete bölümünün başına koy.
Dis à Douglas d'imprimer un exemplaire de l'édition du soir avec ça en tête du carnet mondain.
Al bakalım, üstü kalsın.
Tenez, mon brave!
- Şu çeke bir bakalım. - Sana bir şiline 10 sterlin bahse girerim ki... karının telefonu alıp Melbeck'e O Amerikalıyı görüp görmediğini... sormasına izin veremezsin. - Onu buraya gönderecek.
Fais voir le chèque.
- Şunu alın, bakalım. - Doktor, olmaz.
Prenez ceci.
Bayanın ismini al bakalım.
Prenez son nom. - Votre nom?
- İlacını al bakalım. - Sağ ol.
- Voilà votre potion.
Al bakalım Taresh, bunu kafana geçir de kızlar suratını görmesin.
Tiens, Teresh, porte ceci sur la tête pour épargner ta face aux jeunes filles.
Al bakalım. Üstü kalsın.
- Gardez la monnaie.
- Güzel, al bakalım, Pat. - Hayır. Hayır, teşekkürler.
Elle est rentrée tôt et n'a rien dit.
Al bakalım. Tamamını bir seferde içme.
Ne le fumez pas en une fois.
Al bakalım kürdanını!
Tiens, ton cure-dents!
Haydi bakalım, yaklaşın ve paralarınızı alın.
Avancez pour votre argent.
Al bakalım. Sende kalsın.
Le voilà, et gardez-le.
Al, sen akıllı bir adamsın. Haritayı arabanın üzerine yay bakalım.
Toi, l'intelligent, étale la carte sur le capot.
Al talaşlarını da bodruma götür çalışmak yerine git de uyu bakalım.
Prenez cette fibre pour dormir dessus au lieu de travailler!
Gelin de alın topunuzu bakalım!
Venez le chercher, votre ballon!
Bir bakalım, çamaşırhane, otel odası... para, berber dükkanı. İyi bir berber. Saçlar uçlardan alınsın, fazla değil.
Blanchissage... chambre d'hôtel... argent de poche... coiffeur... une bonne coupe de cheveux... pas trop... une machine à écrire.
Al bakalım evlat. Bu valizi ve golf sopalarını denizaltıya götürür müsün?
Porte tout ça à bord.
Al bakalım! - Yaktın beni!
- Vous m'avez brûlée!
Arabayı alın. Gel bakalım, seni küçük Irgun domuzu.
Sale petit porc de l'Irgoun.
Al bakalım.
- Je n'ai pas besoin de gin.
Al bakalım, 7 numara. Git giyin.
Voici ton maillot, n ° 7.
Al bakalım. Bu, senin inandığın tek şey.
Voilà le seul truc auquel tu crois.
Sevgimiz kaybolmamış. Al bakalım.
Ce n'est pas le grand amour... mais c'est reparti.
Al bakalım. Gene ihtiyacın olabilir.
L'alliance peut resservir.
Belki sizin orduda öyledir, ama burada? Biraz eleştir bakalım, soluğu Rusya cephesinde alırsın.
Chez vous, peut-être, mais ici... une critique et hop!
Canın dayak mı istiyor? Tamam, al bakalım!
Vous refusez le combat loyal?
Al bakalım, seni dalgın kafalı.
Tu es distrait ou quoi?
Al bakalım Pugsley! Annen hala dünyanın en iyi tarantula paketleyicisi.
Je crois qu'il a eu quelques boulots qui ont posé les fondations de sa carrière, mais au fond de lui, il aspirait à travailler pour le New Yorker.
Mızıkçılık yapacağını sanmamıştım. Al bakalım.
Je ne pensais pas que tu serais une mauvaise perdante.
Al bakalım Rosie, kapağına tıklat ki kafanı havaya uçurmasın!
Allez, remue-toi! C'est ton tour!
Bir bakalım. Şimdi 1300 artı harcamalarını alıyorsun.
Vous avez 1300 plus les indemnités?
Altından kalkarsın. Bir bakalım, ayda altı yedi yüz Crown alırsın.
Tu peux compter sur six à sept cents par mois.
İşte al bakalım. İlk etapta 125 mon kazandın.
Tu as gagné 125 mon.
Saç kesimi ve çantanın ücreti de içinde, al bakalım al şunu.
Avec la coupe, et le sac. Ça ira.
Al bakalım oğlum. Kalanını temizle.
Tenez mon fils, léchez le donc!
Alın. Bakın bakalım bir şey var mı.
Regardez si vous pouvez tirer quelque chose de ça.