Aması yok tradutor Francês
267 parallel translation
- Aması yok.
- Mais...
- Aması yok. Bunda ciddiyim.
Vraiment!
Beyler, bu işin aması maması yok.
Et pas de tergiversations.
- Aması yok. Güle güle ve iyi şanslar.
J'ai terminé mon travail
- Aması yok, kuşlar uçar ve yarın babalarıyla gidecek çocuklar biraz uyumalıdırlar.
- Les moutons font "Mêêê". Et les enfants qui doivent sortir avec leur père vont se coucher.
- Aması yok.
- Mais mon cul!
- Aması yok!
- Pas de "mais".
- Ama yok, aması yok.
- rien du tout, il n'y a pas de mais.
Aması yok.
- Il n'y a pas de mais!
- Aması yok! Hasarı kapattım, biliyorsun.
J'ai rétabli la situation, comme tu sais.
- Aması maması yok.
- Non, viens finir ton bol.
Aması yok, unuttunuz mu?
Vous ne deviez plus dire mais.
Aması yok Bayan Bast.
Pas de mais...
- Aması yok! Kutuyu kadının evinde bıraktım. Çünkü oraya dönmek istiyorum.
Le carton, je l'ai "oublié", pour pouvoir repasser.
Aması yok Bruno.
C'est comme ça, Bruno!
Aması yok, Franz.
Ne discute pas, Franz!
Aması yok.
Pas de "mais".
- Aması maması yok, Pee Wee.
- Pas question, Pee Wee.
Aması maması yok.
Et pas de mais.
Aması yok.
Bonjour. Bonjour, papa.
Kanıtlar zaten ortada Aması maması yok!
Avec la preuve que j'ai ici, ce n'est plus la peine de discuter. Je n'ai rien à dire maintenant.
- Ama anne. - Aması maması yok.
Il n'y a pas de "mais"!
- Aması yok. Kararımızı verdik.
C'est décidé.
- Gün bu gündür. Ben de masaj olacağım. Aması maması yok.
Ce soir, je me fais masser, quoi qu'il advienne.
- Aması yok.
Pas de mais.
Aması maması yok.
Pas de mais.
- Aması maması yok.
- Pas de "mais".
- Aması yok.
- Pas de mais.
- Aması maması yok.
- Pas de "mais."
Aması yok, Wendy.
- Y'a pas de mais.
Bunun aması yok.
- Y a pas de "mais".
Aması yok!
Il n'y a pas de mais!
Aması yok. Yani, bu...
Pourquoi ce mais, c'est...
Bununla boy ölçüşemeyiz ama - Aması maması yok.
- Difficile de demander mieux, mais...
Aması yok... tatlını ver ve git.
- Mais... Pas de mais, donne tes ladoos et vas-t'en.
Elbettesi, aması, niçini yok.
- Non! Ni "bien sûr", ni "mais", ni "pourquoi".
Aması filan yok. Öğrenci tokatlamanızı kabul edemem.
Frapper un élève est injustifiable!
- Aması filan yok.
- Pas de "mais".
Küme 2 boyutlu olduğu için bu varsayımı destekleyecek yeterince doğrudan kanıt yok.
L'amas étant bidimensionnel, je manque de preuve concrète pour entériner cette hypothèse.
Hayır, aması falan yok.
- Pas de mais.
- Ama- - - Aması maması yok!
Pas de mais!
- Aması yok.
- Mais rien.
Gaz ve karbondan başka bir şey yok. Vaktini boşa harcıyorsun.
Il n'y a que des amas de gaz et de carbone, et vous perdez votre temps!
- Ama anne... - Aması falan yok Graham.
Il n'y a pas de "mais".
- Aması falan yok!
Rien. Je suis en rage.
Kıç yok, sadece bacakların yağlı üst kısmı var tesadüfen bir aradalar.
Y a juste deux amas de graisse en haut de chaque jambe... qui s'affaissent.
Aması falan yok!
- Il n'y a pas de "mais"!
- Aması filan yok!
- Pas de mais.
- Aması filan yok Stan!
J'ai jamais été aussi heureux, ça devrait vous faire plaisir. Y'a pas de mais!
Ama ey Tanrım, şu beynimdeki küçük tümör kümeleri yok mu!
Mais, mon Dieu, les petits amas de tumeurs cérébrales.
- "Aması maması" yok.
- Pas de "mais".
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65