Yoksa ne olur tradutor Francês
560 parallel translation
- Burada sessiz olacağız! - Yoksa ne olur?
Silence!
Yoksa ne olur?
Sinon?
- Kapa çeneni, Cornell. Yoksa- - - Yoksa ne olur?
- Fermez-la, Cornell, sinon...
Yoksa hepimizin sonu olur. Onun kaçmasına izin verme Gözlüklü!
Je veux vraiment que tu me pardonnes... ne le laisse pas s'échapper!
Bir süreliğine burada kalmamıza itirazınız olur mu, yoksa eve mi dönmek zorundasınız?
Ça ne vous fait rien si on reste un peu ici, ou vous devez rentrer?
Dilesen iyi olur, yoksa fena yaparım.
Tu ferais bien de ramper, si tu ne veux pas avoir affaire à moi.
Gelseler iyi olur, yoksa sorumluluk kabul etmem.
J'espère qu'ils viendront ou je ne réponds pas...
Bu kızağı saklasak iyi olur yoksa çocuk hemen binmek ister.
Cachez-le avant qu'il ne le voie.
- Evet... Sınıfta bana bulaşmasa iyi olur yoksa ona gününü gösteririm. - Shh!
Mieux ne pas me faire ça devant la classe, sinon je vais lui faire voir.
Beğense iyi olur, yoksa bir daha davet etmeyiz.
Y a intérêt ou on ne l'invite pas! Tu trembles?
Rahibe Bessie'yi herkes kadar severim yoksa yeni otomobilini hiç düşünmezdim bile ama sana söylüyorum Tanrım çabuk gelip bana yardım etsen iyi olur yoksa çaresine kendim bakmam gerekecek.
J'aime Sœur Bessie comme tous mes prochains, et son auto ne m'intéresse pas, mais je suis venu te dire, Seigneur, que tu devrais intervenir et m'aider rapidement, sinon j'ai peur d'être obligé de m'aider moi-même.
Özür dilesen iyi olur, yoksa seninle remi oynamaz.
Cours t'excuser, ou vous ne jouerez plus au rami.
Elinde daha fazla delil yoksa, olayı mahkemeye taşımak zaman kaybı olur. - Peki...
A défaut d'autres preuves, un procès ne serait qu'une perte de temps.
Kibritle oynayan küçük çocuklara ne olur bilmiyor musun yoksa?
Tu sais, il ne faut jamais jouer avec le feu.
Yoksa olur muydu?
Kay ne fait plus le piquet de grève.
Calam hakkında konuşurken biraz daha dikkatli ol... yoksa senin için kötü olur.
Ne parlez pas de Calam sur ce ton ou ça risque de vous arriver.
Bir an evvel hallederseniz iyi olur, Yoksa bu herif hepimizi satacak.
On s'en occupe. Vite! Avant qu'il ne nous ait tous donnés!
En iyi şeyler dans ederken mi olur, yoksa Vermont'ta mı olur, bilemiyorum.
Je ne sais pas si les meilleures choses arrivent en dansant, ou simplement dans le Vermont.
Beni zorlamasa iyi olur yoksa ne kadar yumuşak olduğunu görür.
II ferait bien de ne pas me chercher ou il verra vite que je ne suis pas tendre.
Kendiniz içseniz daha kolay olur. Yoksa ısrar etmek zorunda kalırız.
Si vous ne le buvez pas, nous serons forcés d'insister.
Yüksek sesle ve net olsa iyi olur, yoksa bunu anlamaz.
Parle fort et articule bien, autrement il ne comprendra rien.
O da olmazsa Georgia senatörü Talmadge de olur. O da yoksa BBC'den Huntley ve Brinkley'yi dene.
Et si malgré tout ça ne marche pas... appelez-moi le Sénateur Talmadge de Géorgie... s'il n'est pas là, trouvez Huntley et Brinkley à NBC.
Bu yüzden bana biraz daha terbiyeli davransan iyi olur yoksa bir an için bile benden saygı bekleme!
Apprends les bonnes manières avec moi, ou ne t'attends pas à des politesses de ma part!
Gelse iyi olur, yoksa isyan çıkar.
S'il ne vient pas, il y aura une émeute.
Yoksa bu kadar güzel bir kadın olur mu?
Elle ne serait plus une grande dame.
Ayrılıyorum sizlerden. Ama bunu bilmesinler yoksa düğünü iptal ederler ve her şey heba olur.
Je meurs mais que personne ne sache sinon on remettra encore et tout sera foutu.
Dönmüş olsan iyi olur, yoksa seni asla affetmeyeceğim.
Si tu n'es pas revenu avant, je ne te le pardonnerai jamais.
Isısı çok ani düşerse, durun biraz, yoksa sonunda Tapioka buz gibi olur.
Ne laissez pas trop refroidir, sinon vous risquez d'obtenir un tapioca glacé.
Şimdi, ona ne yapması gerektiğini anlatmaya başlasan iyi olur yoksa işsiz kalacağız.
Tu ferais mieux de commencer à lui dire ce qu'il doit faire ou nous nous retrouverons à la rue.
Bir şey yapsan iyi olur... yoksa Başkan Hayes bu bölgeyi idare edemediğine karar verecek.
Vous devriez vous remuer avant que le Président ne vous révoque.
İnsan ister istemez bir şeyler arzular ama onları besleme, yoksa emin ol arzuladığın şey bela olur başına.
Tu en auras toujours, mais ne t'y perds pas, ou sinon, tu finiras par avoir ce que tu souhaites.
Düşünsen iyi olur yoksa planlarımız suya düşecek.
C'est vrai. Sinon, on ne serait pas là!
Of yahu. Bu gerçeğe kendini alıştırsan iyi olur yoksa bir bakmışsın şehirden kovulmuşsun.
Et vous avez tout intérêt à vous faire à cette idée si vous ne voulez pas être expulsé de cette ville.
Ben girmesem iyi olur, sevgilim, eğer sakıncası yoksa.
Je préfère ne pas entrer, chéri, si tu veux bien.
Acele etsen iyi olur, onu zorlama yoksa bana hesap verirsin.
Faites vite, ne la harcelez pas ou vous devrez en répondre.
Kendine ve çevrene daha fazla zarar vermeden kaç git! yoksa kılıcımı çekersem herşey çok daha kötü olur Git hadi!
Je ne te tuerai pas parce que tu plais à ma sœur et que le sang a beaucoup trop coulé aujourd'hui.
# Beni öfkelendirmezseniz iyi olur # # yoksa sizi yere sererim # # çünkü ben zalim bir aslanım #
Vous feriez mieux de ne pas m'irriter Ou je pourrais bien vous assommer Je suis un vieux et méchant lion
İmparator Çin'in felsefesi - izin verilen tek felsefe - "kanunculuk" olarak adlandırılıyordu ve bunun da anlamı açıktı : "Kanun ne derse onu yap, yoksa fena olur."
La philosophie de l'empereur Qin- - La seule permise- - était appelée "le Légalisme", Ce qui voulait dire d'ailleurs, Fais ce que la loi dit... ou sinon!
Birini bulsam iyi olur yoksa buradan çıkamayacağız, değil mi?
Si je ne réponds pas, on ne sort pas d'ici, c'est ça?
Yoksa gecenin bu saatinde burada ne işim olur?
Sinon je serais pas ici à cette heure!
Düşürmesek iyi olur yoksa etraftan toplayacak parçamızı bulamazlar.
Ne la laissons pas tomber, ou bien on ne sera plus là pour ramasser les morceaux.
Ve bana bazı sonuçlar gösterseniz iyi olur... Yoksa, elinizdekileri de kaybedersiniz.
Et vous avez intérêt à avoir des résultats sinon ça ne durera pas.
Öldür beni, Charley yoksa ben de vampir olur ve seni ısırırım.
Tue-moi, Charley... avant que je ne devienne un vampire... et que je te fasse un suçon!
- Aksi takdirde ne olur? - Yoksa çocuk ruhen serbest kalır.
L'enfant se projettera astralement.
Bu gece numara yok... yoksa yarın... her şey yok olur.
Pas d'embrouilles ce soir. Ou demain, il ne restera plus rien!
Şimdi çabuk gitsem iyi olur yoksa babam kızacak.
Et si je marchais plus vite? Mais vous ne pouvez pas!
- Yoksa ne olur?
Sinon quoi?
Tony, bu işe yarasa iyi olur yoksa elimden çekeceğin var.
Tony, ça a intérêt à marcher... si tu ne veux pas finir en images numériques.
Paramızı yarın sabah alsak iyi olur yoksa... yoksa ne pis serseri
Apporte le fric demain sinon... Sinon quoi, gros lard?
Paranız yoksa, düğün yapmazsınız, olur biter.
Ne faîtes pas de fête si vous êtes fauchés.
Çılgınca birşey deneyeyim deme, yoksa tüm bu insanların canına mal olur.
Ne faites pas de bêtises ou vous mourrez avec les autres.
yoksa ne 75
ne olur 244
ne olursun 26
ne olursa olsun 694
ne olur ne olmaz 63
ne olurdu 32
ne olursa 291
ne olur ki 25
olur 2653
ölür 44
ne olur 244
ne olursun 26
ne olursa olsun 694
ne olur ne olmaz 63
ne olurdu 32
ne olursa 291
ne olur ki 25
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26