Anlaştığımız gibi tradutor Francês
223 parallel translation
Anlaştığımız gibi yarın gece çeki alacaksın.
Vous aurez votre chèque demain soir.
Sadece anlaştığımız gibi ringe girip o çocukla 15 raunt dövüş.
Tu le combats 15 rounds, comme convenu.
Dün anlaştığımız gibi.
C'est ce qui été convenu entre nous.
Apache bölgesini gösteriyor. Üzerinde anlaştığımız gibi 130 bin kilometrekare.
Cette carte montre ce qu'est le territoire qui sera aux Apaches.
Anlaştığımız gibi, 120 milyon.
Les 120 millions, comme convenu.
Anlaştığımız gibi, bu gece tam vaktinde Philadelphia'da olacağız.
C'est d'accord, on sera à Philadelphie ce soir.
Anlaştığımız gibi.
Comme convenu.
Kız kardeşim anlaştığımız gibi yarın geliyor.
Ma sœur arrive demain.
Anlaştığımız gibi suçlanacak, ve sen de sana düşeni oynacaksın.
Il sera mis en accusation, et vous y jouerez votre rôle.
Kaptan, anlaştığımız gibi zenitini alacak.
Le capitaine aura son zénite, comme promis.
Efendim, kaptanımız hâlâ kayıp. Ben de şimdi, anlaştığımız gibi, Gideon'a ışınlanma talebinde bulunuyorum.
Monsieur, notre capitaine a disparu et j'exige que vous me laissiez venir sur Gédéon, comme convenu.
Kazananla gidiyor, anlaştığımız gibi.
- Elle part avec le vainqueur, Taffy.
Tam anlaştığımız gibi, yeğeniniz bırakılıncaya değin bu şeyden uzak duracağız.
Comme convenu, nous attendons la libération de votre neveu.
Anlaştığımız gibi, sadece iki kurşun.
Comme convenu, deux cartouches dans le chargeur.
Anlaştığımız gibi, sırt sırta verilecek, altı adım ve ateş.
Comme convenu, dos à dos, on compte six pas, on se retourne et on tire.
Anlaştığımız gibi Wilby'yi bize getirdiniz ve başından beridir arkasında olduğumuz Wilby idi.
Vous nous avez livré Wilby. Et c'est Wilby que nous recherchions depuis le début.
işte 200 altının Tam anlaştığımız gibi!
Voici, comme convenu, vos 200 taels d'or.
Şimdi, Saygıdeğer Bay Baggins'in, anlaştığımız gibi, bize hizmetini sunma vakti.
Le temps est venu pour l'honorable M. Baggins, d'accomplir le service... pour lequel il a été inclus dans notre Compagnie.
Yüzüğü anlaştığımız gibi Frodo'ya bıraktın mı?
As-tu laissé l'Anneau pour Frodon comme convenu?
Biz, anlaştığımız gibi gideceğiz.
Marchons, comme convenu.
- Anlaştığımız gibi sen lobide bekliyorsun.
Ouais, et toi, hein, surveille le hall.
Sadece anlaştığımız gibi oyunu soğutalım dokuzuncu bölüme kadar.
Restons calmes jusqu'à la neuvième manche. Retiré!
İyi niyetle anlaştığımız gibi Obelisque'ye gittim.
Je suis allé à l'Obélisque en toute bonne foi.
Anlaştığımız gibi, Dr. Shen.
Comme promis, Dr Shen.
Anlaştığımız gibi tam bir milyon dolar altın.
Comme convenu, un million de dollars en or.
- Anlaştığımız gibi annemi öldür...
- Vous devez tuer ma mère.
Toz için para, anlaştığımız gibi.
L'argent pour la poudre, comme prévu.
Merhaba baba. Anlaştığımız gibi benim odama gidiyoruz.
Papa, on va dans ma chambre, comme le dit notre accord.
Anlaştığımız gibi.
On est donc d'accord.
Tam anlaştığımız gibi, Nick.
Je tiens parole Nick.
Burada anlaştığımız gibi, beş var.
Voilà les cinq convenus.
Anlaştığımız gibi sınırları çizsem iyi olur, diye düşündüm.
Je vais en profiter pour marquer... comme on a dit.
Planlarımıza anlaştığımız gibi devam ediyoruz.
On va continuer comme prévu.
Tıpkı anlaştığımız gibi.
Comme convenu.
Endişelenme, onu yakında alacaksın, anlaştığımız gibi.
Vous allez l'avoir bientôt. Comme convenu.
Anlaştığımız gibi, zamanında demek.
Comme convenu veut dire à temps.
Anlaştığımız gibi Cumartesi orada olacağım.
Je serai là samedi.
Çünkü Al, eğer topu yakalarsan, anlaştığımız gibi, hepinizi geri gönderirim.
Si vous attrapez ce ballon, je vous renvoie, vous et votre famille, comme convenu.
Anlaştığımız gibi...
Comme convenu.
400, anlaştığımız gibi.
Quatre cents, comme convenu.
Anlaştığımız gibi davranmazsan sana bakamam.
Si tu ne respectes pas nos accords, ça n'ira pas.
Saat 4 : 32. Anlaştığımız gibi 3 : 25'de geldim. Bekledim ama sen yoktun.
Euh, OK, eh bien, il est, euh, il est 16h32, et, euh, je suis arrivé à 15h25 comme on avait dit, et, euh, j'ai attendu, mais, euh,
- Anlaştığımız gibi onun için şırınga hazırlamıştım.
J'avais préparé une seringue pour elle.
Anlaştığımız gibi iki katı ödeme yapmalısınız.
Il ne vous reste plus qu'à la payer. Le double, comme convenu.
Bataklığının tapusu, anlaştığımız gibi boşaltıldı.
L'acte de propriété de ton marécage, comme promis.
Her neyse, Portekiz turnesinde anlaştığımız gibi bir tane yatıştırıcı aldım.
Mais, j'ai quand même pris un sédatif au Portugal.
İşte 3.000. Geri kalanını anlaştığımız gibi alacaksın.
Voiltes 3000 balles, le reste comme convenu...
Herşey anlaştığımız gibi.
Grâce à toi.
Evet, sanırım planlandığı gibi saldırıyı gerçekleştireceğiz. Bu senin sorumluluğunda olacak, canım. Anlaştığımız anda.
Je pense que nous allons... effectuer la simulation d'attaque comme prévu, sous votre responsabilité, ma chère, une fois que nous serons d'accord...
"Lütfen anlaştığımız malı sevk ediniz" gibi şeyler işte.
- "Faire suivre le stock", je crois.
- Anlaştığımız gibi.
- Oui.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207