Annen tradutor Francês
22,599 parallel translation
Jonas. Annen cesur birisiydi.
Jonas.
Annen birhemşire.
Ta mère est infirmière.
Spock her zaman olduğu gibi, tercihin ne olursa olsun daima seninle gurur duyan bir annen olacak.
Spock... ta mère sera fière de toi.
Mevsimler geçip durdu, annen o adamla görüşüyordu ben de mağaramda yatıyordum. Arada kamp yerlerinden yemek çalmak için dışarı çıkıyordum.
Les saison ont passé, ta mère voyait d'autres hommes, moi je somnolait dans ma grotte, de temps en temps je sortait de l'exploitation forestière pour voler la nourriture des campings... cela jusqu'à ce que les campeurs ont commencé à la mettre
Benim yaptığım saçma hareketlerin hiçbir önemi yoktu. Aklımda hep annen vardı.
Mais peu importe dans quels innommables actes j'étais engagé, ta mère était toujours numéro un dans mon esprit.
Annen nasıl?
Comment va ta maman?
Annen burada olacağını söyledi.
Ta mère m'a dit que tu serais ici.
Annen başka bir şey dedi mi?
Ta mère a dit autre chose?
Annen hasta.
Ta mère est malade.
Geldiğimde annen donarak ölmek üzereydi. Titriyordu, korkudan delirmişti.
Ta mère était morte de froid et de peur.
Benim için değil, annen için.
Fais-le au moins pour ta mère.
- Annen inanırdı.
Ta mère écouterait.
Annen kapıyı çalmaz mı?
Ta mère frappe pas à la porte?
Annen burada mı?
Ta maman est ici?
- Annen zaten çok şey yaşadı.
- Ta mère en a assez bavé.
Annen geliyor.
Maman arrive.
Annen seni almaya geliyor.
Ta maman va venir te chercher.
Benim, annen ve seni çok seviyorum.
C'est moi, ta maman. Je t'aime si fort.
Sır olarak saklamak isteyebilirsin. Sonuçta annen patronum. Kafayı yemesini istemem.
Cache-le bien, ta mère est ma patronne, je ne veux pas qu'elle flippe.
- Annen bundan bahsetti mi?
- Oui. - Ta mère t'a parlé de ça?
Annen derin ve karanlık sırlar saklıyor olabilir.
Ta mère pourrait cacher un secret très sombre.
Annen hiç senle Kupa hakkında konuşmuş muydu?
Ta mère t'a déjà parlé d'une coupe?
Annen işinin engel olmasına izin vermezdi diyorum sadece...
Je dis juste que ta mère ne laisserait jamais son travail inter...
Annen, artık istemedikçe o kadar çok çalışmak zorunda kalmayacak.
Votre mère... elle n'aurait pas à travailler si dur, pas du tout, sauf si elle le veut.
Derim ki... Annen! - Senin annen.
J'ai dit... ta mère.
- Senin annen!
- Ta mère.
- Senin annen!
- Ta mère!
Hayir, senin annen.
- Ta mère! Non, ta mère!
- Aptal sürtük annen kesinlikle yapardi.
- Je veux dire, un imbécile comme toi peux certainement.
Annen...
Ta... Ta mère,
Annen Jackson'a çöpü çıkarmasını söylemişti.
Ta mère a dit à Jackson de sortir les poubelles.
Annen burada.
Maman est là.
Annen burada olduğunu biliyor mu?
Ta mère sait-elle que tu es ici?
Anlamı, annen ve baban seni şımartıyordu ve şimdi dünyanın sana bir şeyler borçlu olduğunu düşünüyorsun ama öyle değil.
Ça veut dire que maman et papa t'ont trop gâté et que tu crois que tout t'est dû. C'est faux.
Siyasete ilk giren sendin annen de yakında eyalet senatörü olacak.
T'es impliquée en politique et ta mère va devenir sénatrice.
- Annen de müdür.
- Ta mère est la gérante.
Bu arada annen kampanyaya yardım için biraz kalmamı istedi.
Ta mère m'a demandé de... rester et d'aider pour la campagne.
Annen kazansın ya da kaybetsin, Radley olay yeri olacak.
Que ta mère gagne ou perde, Radley sera L'endroit demain.
Annen bana ailenin bir parçasıymışım gibi davranıyor.
Tu sais, ta mère me traite comme si j'étais de la famille.
Ve sen Spence, annen sana ihtiyaç duyduğunda oradaydın.
Ou de toi Spence, tu as vraiment assurez les arrières de ta mère quand elle en avait besoin.
Bu benim cezam. Ali, annen ve Wilden öldü.
Ali, ta mère et Wilden sont morts.
Dostum, annen veteriner.
Mec, ta mère est véto.
Telefonu köpeğin tasmasına taktım. Böylece annen hareket ettiğini sanacak.
J'ai attaché le portable au collier du chien pour que ta mère croie que tu bouges partout.
Annen geliyor!
Maman vient te chercher!
Annen için büyük bir gece olacak.
C'est une grosse soirée pour ta mère.
Annen neden hep bu kadar şüpheci?
Pourquoi ta mère se méfie toujours?
Ben de küçük kardeştim ve annen beni her şeyde yenerdi.
La petite sœur que ta mère battait à chaque fois.
Annen de böyle derdi.
Ta mère disait ça tout le temps.
- Annen...
- Ta mère...
Annen.
Ta mère.
- Senin annen.
- Ta mère.
anneni 25
annenin 20
annen evde mi 29
annen mi 76
annen nerede 107
annene 36
annene iyi bak 17
anneniz 42
annen nasıl 89
annene sor 16
annenin 20
annen evde mi 29
annen mi 76
annen nerede 107
annene 36
annene iyi bak 17
anneniz 42
annen nasıl 89
annene sor 16
annen burada 28
annene gel 23
annen aradı 19
anneni dinle 16
annene söyle 18
anneniz nerede 17
annen öldü 22
annen haklı 19
annene gel 23
annen aradı 19
anneni dinle 16
annene söyle 18
anneniz nerede 17
annen öldü 22
annen haklı 19