English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Anneniz

Anneniz tradutor Francês

1,893 parallel translation
- Anneniz modele uyuyor.
- Votre mère est un cas classique.
birine, büyük anneniz olduğu konusunda inanırsanız gerçek şu ki gerçekten yakarıyorlar.
Si vous convainquez les personnes que c'est leur grand-mère au point où elles pleurent.
Anneniz pişirebilir.
Votre mère va cuisiner.
Anneniz küçükken ölse sizin de olurdu.
Vous en auriez vous aussi, si vous aviez perdu votre mère étant enfant.
Vesaire Vesaire daha sonradan anneniz olmadı. Ve partide yattığım kız hakkında hiçbir... şüphem yoktu, o kız Lily teyzenizdi.
Blabla n'est pas devenue votre mère, et quant à la fille que j'avais embrassé à la soirée,
Anneniz size kızmayacak.
Maman promet de ne pas se fâcher.
Bell, Gaby yarın anneniz size mikrodalga kullanmayı öğretecek!
Bell! Gaby! Demain, Maman vous apprendra à utiliser le micro-onde.
Anneniz...
Elle est...
Başınız sağ olsun, anneniz çok iyi bir insandı.
Donc désolé pour votre perte, votre mère était une bonne personne.
Başınız sağ olsun, anneniz çok iyi bir insandı.
MAN : Je suis désolé pour votre perte. Elle était une personne merveilleuse.
Daha fazla hükümet ve siz ve aileniz için daha az kontrol. Anneniz hastalandığında doktor yerine bir bürokratla konuşması gerekebilir.
Votre mère malade parlera à un bureaucrate, pas un médecin.
- Ciddiyim. Çocuklar, anneniz uyumaya çalışıyor.
Les enfants, votre mère voudrait faire une sieste.
Anneniz bir gemi yapıyor!
Regardez! Votre mère bâtit une arche!
Anneniz hep istediği şeye kavuşmak üzere, ev doğumu.
Maman va avoir ce qu'elle a toujours voulu, un accouchement a la maison.
Bay Pimentel, lütfen ve acilen bizi arayın, konu anneniz.
Rappelez-nous d'urgence, c'est au sujet de votre mère.
# Anneniz babanız yoksa... # # Sesi açtığınızı biliyoruz. #
Montez le son dès que maman tourne les talons
Anneniz yaşıyor.
Maman est en vie.
Anneniz geliyor mu?
Votre mère vient-elle?
Çocuklar... Anneniz ve ben ayrılıyoruz. Buna kendisi karar verdi.
Les garçons, selon votre mère, elle et moi, c'est fini.
Anneniz hangi şehirden?
De quelle ville?
Anneniz felçli.
Aujourd'hui, la patiente ne peut pas se lever.
Ama anneniz bir kutup ayısıysa ve sizi çağırıyorsa, gitseniz iyi olur.
Mais quand ta maman ourse polaire t'appelle, autant la suivre.
Eğer anneniz ve babanız hibrit araba alırsa,... kutup ayıları daha rahat dolaşabilir.
Si vos parents achètent une voiture hybride, les ours polaires se déplaceront plus facilement.
Tanrı aşkına, bakın anneniz bana neler yaptırıyor!
Pour l'amour de Dieu, regardez ce que votre mère me fait faire!
Anneniz banyonun arızalı olduğunu söyledi...
Votre mère dit que les tuyaux sont bouchés...
Herkese selam, ben anneniz.
Salut, tout le monde c'est maman!
Anneniz yaralanmış.
Votre mère a été blessée.
Anneniz bir asker..
Elle est seulement blessée.
- Anneniz için çok üzgünüz.
- Désolés pour votre mère.
Anneniz nerede?
Où est votre mère?
Anneniz hasta.
Votre mère est souffrante.
Norley Gazetesi adına, anneniz için başsağlığı dileklerimi kabul edin. Kendisi dükkanında verdiği hizmetle kalplerimizde taht kurmuştu.
Au nom de la Norley Gazette, mes sincères condoléances pour votre mère, une femme bien connue pour son excellente épicerie.
Anneniz her kimse...
Qui que soit votre mère, je ne...
Gördüğüm kadarıyla anneniz size bazı temel kavramları öğretmiş.
.. vous a déjà enseigné.. .. quelques rudiments.
- Peki anneniz?
- Et ta maman?
Ben anneniz olabilirdim.
Je pourrais être votre mà ¨ re.
Girersem partiyi bölmüş olurum ve anneniz o çocukları bir taksi şoförü ile yapmaya karar verdiğinizi düşünebilir.
Je risque de casser l'ambiance et votre mère vous imaginera tomber enceinte d'un chauffeur de taxi.
- Ama anneniz özellikle tembih...
- Mais votre mère...
Anneniz geldiğinde yapar.
Votre mère le fera à son retour.
- Anneniz Toronto'ya gitti. - Biliyoruz.
- Votre mère Sylvie est partie à Toronto.
Hayır. Anneniz hiçbirinizin bana dokunmamasını söyledi.
Non, vous n'allez pas me faire ça!
O sizin anneniz.
Mais c'est votre mère.
Sevgilerimle, anneniz Rahibe Patricia Whitman.
Avec ma tendresse, votre mère, Sœur Patricia Whitman. "
Anneniz de burda Bath'da sizinle beraber mi?
Et où est votre mère? Vous a-t-elle accompagnée à Bath?
Anneniz nasıl?
Comment va votre mère?
- Ya anneniz?
- Et votre mère?
Anneniz, Arjantin'de yeni bir hayata başlamak için yanında siz delikanlılarla bana katılmıştı.
Votre mère était venue me rejoindre avec vous. On a recommencé une nouvelle vie en Argentine.
- Anneniz burada mı?
Votre mère est là?
Şimdi... anneniz annenizi çok özledim.
Votre mère me manque.
Bakın, beni içeri alsanız iyi olur yoksa anneniz duyacak.
Ouvrez ou je le dis à votre mère.
Anneniz hiç ümidini kesmemişti.
Votre mère n'avait jamais perdu espoir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]