Artık bir önemi yok tradutor Francês
361 parallel translation
Artık bir önemi yok.
Peu importe à présent.
Artık bir önemi yok.
Ça va, maintenant.
Ama artık bir önemi yok.
Maintenant, cela n'a plus d'importance.
Artık bir önemi yok, Baba.
Ça n'a plus d'importance, Père.
Düşündüğün ya da inandığın şeyin artık bir önemi yok.
Ce que tu penses ou crois ne compte plus désormais.
Artık bir önemi yok. Her geçen gün vaziyet daha da kötüye gidiyor.
Maintenant c'est foutu Chaque jour qui passe nous affaiblit.
Aslında tam sizi uyarmak için geliyordum ama artık bir önemi yok.
Au fait, je venais vous prévenir... mais ce n'est plus nécessaire.
Artık bir önemi yok.
C'est trop tard.
Artık bir önemi yok, değil mi?
Mais ça n'a plus d'importance, n'est-ce pas?
Artık bir önemi yok.
Cela n'a plus d'importance.
Ona versem bile bu bir şeyi değiştirmez. Bunun onun için artık bir önemi yok.
Je lui rendrai sa femme... mais elle n'a plus d'importance pour lui, maintenant.
Artık bir önemi yok çünkü bitti, Richard.
Ce n'est plus important maintenant car c'est finit, Richard.
Artık bir önemi yok.
Oh et puis ça n'a plus tellement d'importance.
Artık bir önemi yok
Que je tue une personne de plus ou de moins, ça n'a plus d'importance.
Bunun artık bir önemi yok.
Ça n'est plus important.
Artık bir önemi yok. Bizden kurtulmanın başka yolunu bulurlar.
C'est inutile. lls inventeront autre chose.
- Bunun artık bir önemi yok.
- Les Jaradas?
Bunun artık bir önemi yok.
Ça n'a plus beaucoup d'importance.
Artık bir önemi yok.
– Il m'a laissée partir.
- Evet. Artık bir önemi yok.
- Ça n'a plus d'importance.
Bunun artık bir önemi yok.
Ça n'a plus d'importance.
- Artık bir önemi yok.
- C'est plus la peine!
Artık bir önemi yok.
- Mais ça n'est pas important.
Bence artık ne ellerin, ne de hanımefendilerin bir önemi yok.
Ces choses n'ont plus d'importance à présent.
Bak, artık öyle mantıklı olmak için çok geç. Dediklerimizi unutmak için çok geç hem dememizin veya demememizin bir önemi yok.
Il est trop tard pour être raisonnables, pour oublier nos paroles.
Neyse bir önemi yok artık.
Ce n'était vraiment rien.
Zaten artık hiç bir şeyin önemi yok.
Peu importe, à présent.
Neyse, bir önemi yok artık.
Bon, n'en parlons plus.
Artık bunun bir önemi yok.
Ça n'a plus d'importance.
Bana inanıp inanmamanın bir önemi yok artık.
Ça n'a plus d'importance que tu me croies.
Bunun bir önemi yok, özgürüz artık.
- Qu'importe. Nous sommes libres.
Artık, duyduklarınızın hiç bir önemi yok...
On vous a peut-être dit...
- Artık, hiç bir önemi yok.
- Tu m'en veux plus?
Artık bir önemi yok.
Peu importe.
Artık Yanki'nin ne dediğinin bir önemi yok.
On ne sait pas ce que l'Amerloque va faire.
Doğru, güvende olabilmemiz için onu öldürdüm ama artık yaşıyor olup olmamamın bir önemi yok.
Je l'ai tué pour nous sauver. Mais depuis, je ne tiens plus à rien.
Artık bir önemi yok.
C'est sans importance.
Artık Yüzbaşı Hunt'ın talimatları kimden aldığının bir önemi yok. Gerçek, kanıtlardan da anlaşıldığı üzere, Yüzbaşı Hunt emri altındakilere tek bir kere değil, pek çok kere hiçbir esirin alınmayacağını söylemişti.
Le fait est évident à partir du moment où Hunt a dit à ses subordonnés non pas une fois, mais plusieurs fois de ne pas capturer de prisonniers.
Hırsızlık yapmanın artık dünyada bir önemi yok.
Les cambriolages sont devenus superflus.
Bunun bir önemi yok artık Önemli olan tek şey, seni sevmem
Qu'il est dur de te voir partir?
Kimin suçu olduğunun bir önemi yok artık.
De toute façon, ça ne sert plus à rien.
Artık hayatımın bir önemi yok.
Ce n'est plus ma vie qui compte.
Ama artık bir önemi yok.
Mais c'est trop tard maintenant.
Bunun önemi yok. Bizler, artık bir eğlence kaynağı olmayacağız.
Nous ne serons plus votre source d'amusement.
Pasaportun artık neden bir önemi yok peki?
Pourquoi c'est sans importance?
Ama artık bunların hiç bir önemi yok, değil mi?
Mais ça n'a plus d'importance.
Artık Peg'i ne tarafa çevirdiğimin bir önemi yok,.. ... işin büyüsü bozuldu.
Maintenant peu importe comment je la tourne, y a plus de magie.
Artık olanların bir önemi yok ama senin bana verdiğin bir tavsiyeyi asla unutmayacağım.
Et quoi qu'il arrive, j'oublierai jamais le conseil que tu m'as donné.
Artık bunun pek bir önemi yok değil mi?
Ca n'a plus d'importance, maintenant, si?
Ama artık pek bir önemi yok.
Mais ça n'a plus d'importance.
Korkarım artık ne yaptığının bir önemi yok efendim.
Je crains que ce qu'il va faire maintenant importe peu.
bir önemi yok 44
önemi yok 397
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
önemi yok 397
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34