English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Ayrıldı

Ayrıldı tradutor Francês

17,077 parallel translation
"İptal" derken, ben ayrıldım demek istemiştim.
Par annuler, je voulais dire que je suis partie.
Sen doğunca ise seni korumak için emekliye ayrıldı.
Il a pris sa retraite à ta naissance pour te protéger.
İletişimlerimiz kesik kesikti ve bir adam gruptan ayrıldı ve çatışma sırasında öldürüldü.
Les communications étaient erratiques, un homme a été séparé du groupe, et il a été tué au combat.
Sessions, ayrıldık.
Sessions, on a été séparés.
En iyi arkadaşımdan ayrıldım.
J'ai été séparée de mon meilleur ami.
Dün, senden ayrıldıktan sonra Paris'in sokaklarında sakin bir yürüyüş yaptım.
Hier, lorsque tu étais disparue, je me suis baladé tranquillement. C'était sympa.
Yani teşkilattan ayrıldınız mı?
Donc vous avez quitté l'agence?
Bir kız vardı. Bir ay önce işten ayrıldı.
Elle a démissionné il y a un mois environ.
Buradan ayrıldığım an fırsatı kaçırmış olursunuz.
Si je m'en vais... votre chance disparaît.
Bay Garan beş yıl önce işten ayrıldı.
M. Garan est décédé il y a cinq ans.
Siz ayrıldınız mı?
Vous avez rompu?
Robinson, 2 tanesi gruptan ayrıldı. Hızlıca geliyorlar.
Robinson, 2 robots en approche rapide.
Birden ayrıldın.
Tu es partie si soudainement.
Dinle Duke. Farkında mısın bilmiyorum ama bu mama kaplarından biri, teknik olarak... Şey için ayrıldı...
Ecoute, tu ne le sais peut-être pas, mais l'une de ces gamelles, en théorie, est réservée pour...
Rodney ile ayrıldık.
On a rompu.
Aklıma gelmişken Galaksi Komandolarından ayrıldığını mı varsaymam gerek?
Et justement, dois-je comprendre que vous avez pris votre retraite des patrouilleurs?
Biliyor musun dostum, partiden sabah 6'da ayrıldım.
Je suis parti de la fête vers 6 h ce matin.
Patron ayrıldığını söyledi.
Ton chef a dit que t'étais parti.
Yani, buradan ayrıldığında en iyi bildiği şeyi yapacak.
Il fera ce qu'il fait le mieux, après nous avoir quittés.
İnsan yavrusu ormandan ayrıldı.
Le petit d'homme a quitté la jungle.
Sürüden ayrıldı.
Il a quitté le clan.
- Demek insan yavrusu ormandan ayrıldı.
Le petit d'homme a donc quitté la jungle. C'est exact.
Ayrıldığı gün bütün şarkıları yanında götürdü.
Il a emporté toute la musique avec lui.
Şey, efendim... Leydi Susan hizmetçisini gönderdi, sonra siz ayrıldınız, bir kaç dakika sonra,
Monsieur, Lady Susan a congédié sa servante, puis vous êtes parti.
Ben oradan ayrıldığımda hala Mr. Johnson'ın yanında mıydı emin değilim.
Ce n'est pas certain. Il est resté avec Mr.
Lord ve Leydi Manwaring ayrıldıklarında,
Quand les Manwaring se sont séparés,
Sonra siz ayrıldınız ve bir kaç dakika sonra...
Puis vous êtes parti. Quelques instants plus tard...
Atlas, Stooge binadan ayrıldı.
- C'est moi, Bo Walsh, pas lui! - Atlas, Stooge a quitté la scène.
Hayatımın en kalp kırıcı noktası tüm paramı alıp benden ayrıldığını anladığım andı.
- Pour être franc, le moment qui a été le plus difficile dans ma vie, c'est quand j'ai découvert que tu avais volé mon argent et que tu avais pris la fuite.
Wernham Hogg'dan ayrıldığım zamanki gibi değil.
C'était différent quand j'ai quitté Wernham Hogg.
Triyaj hastaları bir dakika önce ayrıldı.
Les patients du triage sont déjà évacués.
Evden ayrıldığımdan beri böyle dans etmemiştim.
Un bail que je n'avais pas dansé.
Etrafınıza bir bakın. Okullarımız, hastanelerimiz, kiliselerimiz hepsi yasal olarak olmasa da ayrıldı.
Autour de vous, dans nos écoles, nos hôpitaux, nos églises, une ségrégation est pratiquée de façon officieuse.
Dün buradan ayrıldıktan sonra Binbaşı Turner'la irtibata geçmeyi denediniz mi?
Après votre départ, hier, avez-vous tenté de contacter la major Turner?
Ayrıldığına şaşmamalı.
En tout cas je vois pourquoi elle en est partie.
Nic'in işten ayrıldığını Ian'la da yattığını duydum!
Il paraît que Nic est parti et que tu as baisé Iain!
Boulder'dan Bo üç yaşındayken ayrıldık. Sekiz yaşına gelene kadar da Oregon'daki çiftliğimizdeydik.
On a quitté Boulder quand Bo avait trois ans, puis la ferme dans l'Oregon à ses huit ans.
Bu şekilde ayrıldığım için üzgünüm.
Désolée de partir ainsi.
Evden ayrıldım, Bir süre önce.
J'ai quitté la maison, y a un moment déjà.
Yani siz parktan ayrıldıktan sonra kimse iletişim kurmadı mı?
Le dernier contact, c'était au parc?
O artık bu kulüpte çalışmıyor, ayrıldı.
Elle ne travaille plus pour moi.
İşinden ayrıldığını biliyoruz, oğlum.
On sait que tu as quitté ton boulot.
Asi'lerden ayrıldığından beri tek başına savaş veriyor.
Il se bat seul depuis qu'il a quitté la Rébellion.
Evden ayrıldı O ve Şafak birlikte hazırlandı 49 Newark, DE bölgesinin km batısında Mutfaklar :
Il faisait la navette entre leur maison à 50 km à l'ouest de Newark et l'usine.
Havaalanı otelinde 39 gün kaldıktan sonra Rus avukatı ve WikiLeaks'ın hukuk danışmanı Sarah Harrison'la beraber oradan ayrıldı.
Après 39 jours dans l'hôtel de l'aéroport, il est parti avec son avocat russe et une consultante WikiLeaks, Sarah Harrison.
Yıldız Filosu'ndan ayrılıyor musun?
Vous quitterez Starfleet?
Ayrıca 16 galaksi yasasını ve bir yıldızlar arası iç tüzüğü çiğnedik. İnternette bu konuda bir şey görmeyeceğim.
Nous avons transgressé 16 statuts galactiques et une ordonnance stellaire, donc, je ne veux rien voir en ligne.
Lucy ayrıca Cate için en iyisinin benimle birlikte yaşaması olduğunu düşünmüş. Ben de bu fikre katıldım.
Lucy estimait que le mieux pour Cate était qu'elle vive avec moi.
Şunu belirteyim ; soruşturma için uçak sistem ekibiyle çalıştık. Ayrıca uçak yapısı, MRT, uçak performansı, hava trafik kontrol birimleri tabiat ve hayatta kalma koşulları, acil yardım da hesaba katıldı.
Nos experts en avionique ont participé à l'enquête, avec ceux des structures-aéronefs, du contrôle aérien, des risques aviaires, des facteurs de survie, et de sécurité des vols.
- Ayrıldı.
- Elle est partie.
Ayrıca bunu da aynı şirket üretiyor. Lafını açmadığın yıldızlar sıralaması ceketim hani.
Et elle fait aussi cette veste du Hall of Fame dont on n'a pas parlé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]