Ayrıldık tradutor Francês
3,013 parallel translation
Madem beni çağıracaktın az evvel niye ayrıldık ki?
alors que nous venons juste de nous séparer? Song Yi Kyung n'est pas encore rentrée.
Nightshade'de ayrıldık.
On s'est séparés à Nightshade.
Tom'la kısa bir süre önce ayrıldık.
Tom et moi, on s'est séparés il y a quelque temps.
Tom'la ilişkimiz yürümediği için ayrıldık.
Tom et moi avons rompu parce que ça ne marchait pas.
Ayrıldık ve erkek / kız yaptım.
On s'est séparés, j'ai refait gars-fille.
- Ayrıldık mı?
- Rompu?
Artık ayrıldık diyebilirim.
Disons qu'on est séparés.
Ayrıldık.
On s'est séparé.
Ayrıldık ama arkadaşız.
On est séparés et on est amis.
- Aslında ayrıldık.
- On est séparés.
Neler oluyor? Şimdi bana evden ayrıldık diye mesaj atmış. Biz bir şey yapmadık.
- Il signale leur départ par texto.
Bir iguanayı takip etmek için ekipten ayrıldık.
J'ai rompu le rang pour poursuivre un lézard.
Kyle'la bu yüzden ayrıldık.
Moi et Kyle avons rompu à cause de ça.
Bir hafta önce ayrıldık.
On a rompu il y a une semaine.
Kumar sorunu var. Bu yüzden ayrıldık.
Il y allait parce que c'est un flambeur et c'est pour ça qu'on a rompu.
Eve dün gece tekneyle döndük. Ne olur ne olmaz diye ayrıldık ve ben ormanlık alanda yürüdüm. Bize neden yazmadın?
on est rentrés en bateau la nuit dernière on a marché à travers les bois, séparés, au cas où pourquoi tu nous a pas écrit?
Eşimle de ayrıldık.
Et, euh, ma femme et moi sommes, euh... séparés.
Biz ayrıldık.
Nous nous sommes séparés.
Ayrıldık.
C'est fini entre nous.
Blair ve Louis "Kabul ediyorum" der demez Serena ve ben de "Ayrıldık" diyebiliriz ve tekrar arkadaşlığa dönebiliriz.
Un fois que blair et louis auront dit "oui", alors Serena et moi, nous pourrons dire "nous ne voulons plus" et nous redeviendrons juste amis.
Biz ayrıldık.
- C'est fini.
Biz Ayrıldık.
J'ai rompu.
Eşimle 3 ay önce ayrıldık.
Ma femme et moi, on s'est séparés il y a 3 mois.
Şehirden taş yağmuru eşliğinde ayrıldık.
Nous avons fui la ville.
Biz bu yüzden ayrıldık.
C'est pour ca qu'on s'est séparé.
Hayır, sen çok sıkıcı olduğun için ayrıldık.
Non, on s'est séparé parceque t'es ennuyant.
Gerçekten ayrıldık mı yoksa...
Nous, c'est fini ou pas?
Geçen hafta ayrıldık.
On a rompu y a une semaine.
Öteki kamp alanından ayrılmak istedin ayrıldık ve şimdi de buradayız.
tu voulais changer de campement, on l'a fait, maintenant on est là.
Kız arkadaşından daha yeni ayrıldın.
{ \ pos ( 192,210 ) } Tu viens de rompre.
Ayrıldığımızdan beri kaç tane kısa süreli ilişkin oldu?
Combien de rebonds as-tu eu depuis que nous avons rompu?
Hayatımızda hoş anılar yaşamasak bile bunlar mutluluğumuzun anahtarı olurlar. Artık bundan sonra, nasıl aşık olduğumuzu nasıl ayrıldığımızı ve nasıl tekrar bir araya geldiğimizi hatırlamak istiyorum.
même les mauvais souvenirs peuvent apporter le bonheur. et qui nous ont encore réunis.
Sonra, kısa bir süreliğine bizden ayrıldı ve geri döndüğünde daha iyi olduğunu söylediler.
Elle est partie un temps, puis revenue, soi-disant guérie.
Bir barışıp bir ayrıldığım, kodese girip çıkan kızın teki. Uzun hikaye, anlatacak vakit yok.
Juste une fille, avec à nouveau, sans encore, prison à nouveau - - longue histoire nous n'avons pas le temps pour.
- Benden ayrıldığında 17 yaşında falan mıydık?
Tu as rompu avec moi quand on avait, quoi, 17 ans? - Dix-huit.
Ailem yaklaşık bir saat önce ayrıldı.
mes parents sont partis il y a environ une heure. 492 00 : 22 : 58,883 - - 00 : 23 : 00,259 et je n'est aucune idée de l'endroit où ils sont.
Çiftlikten her ayrıldığımda ortalık savaş alanına dönmesin istiyorum.
Assure-toi que ce ne soit pas la zizanie dès que je pars.
2 yıldır birbirimizden ayrı yaşadık.
On est séparés depuis 2 ans.
Ben... Kocamdan ayrıldım Artık seninim.
J'ai quitté mon mari, je suis à toi maintenant.
Kız arkadaşından ayrıldı.
Il s'est séparé de sa copine.
- Araçların yaklaşık olarak aynı anda ayrıldığını varsaymıştık.
Mais nous avons supposé que ces véhicules étaient partis - à peu près en même temps - Ok.
Kısa bir süre sonra, kız arkadaşım benden ayrıldı.
Peu de temps après, ma copine m'a laissé.
Göz çukuruna ponksiyon yapıldı,... ayrıca çenesinde kırıklar oluşmuş ve üç kaburgası kırılmış.
Yeux Piercing, une fracture de la mâchoire, cassé trois côtes.
Günün güzel geçmesini diledim ve eğlenmesini söyledim. Sonra ayrıldı. Ayrıldığı zaman yaklaşık 11.30 gibiydi.
Je lui ai souhaité une bonne journée et de s'amuser, puis elle est partie vers 11 h 30, je pense.
Ben şehirden ayrıldım, ve bilirsin bir süre yapamadık.
Je suis parti et on n'a pas, tu sais, pendant un moment.
Kısaca 5 yıldızlı bir otelden talep edebileceğiniz tüm ayrıcalıklar mevcut.
- Un casino donc, une piscine et un spa, bref... toute la distinction qu'on peut exiger dans un hôtel cinq étoiles.
Yani hem kızın hem de en iyi arkadaşın vardı, yine de ayrıldın mı?
Donc t'avai une fille et une meilleur amie et t'es partie quand meme?
Ama daha da önemlisi, evden ayrıldım ve kız kardeşimin yanına taşındım ve kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Et en plus, je suis partie, et emménagé chez ma soeur.
Sıkıcı olduğum için... benden ayrıldığını söyledi.
Il a dit qu'il cassait avec moi parce que j'étais ennuyeuse.
Bir müşteri, dün, buradan mutsuz ayrıldı Çünkü herşeyi halleden * küçük bir kızın var.
Un client est parti mécontent d'ici hier parce que tu as une petite fille qui gère tout.
Aslında neden ayrıldığı çok açık.
Je pense que la raison pour laquelle elle est partie est claire.
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrıldılar 19
ayrılıyoruz 54
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrıldılar 19
ayrılıyoruz 54