Bayan preston tradutor Francês
67 parallel translation
Bunlar Bay ve Bayan Preston. Seninle tanışmayı bekliyorlardı.
- Quelle joie de vous rencontrer!
Bayan Preston, Bayan Jessup bir açıklama yapmak istiyor, yazar mısınız?
Prenez la déclaration de Mme Jessup.
Önemli değil Bayan Preston, bunu unutun.
Oubliez cela!
9 : 00 Boston uçağı. Bay ve Bayan Preston.
M. et Mme Raymond Preston, le vol de 21 heures pour Boston.
Bayan Preston'a uğrayacağımıza söz verdim.
J'ai promis à Mme Preston de passer.
Bayan Preston yardımcı olmalı.
Vous devriez vous ménager, Mme Preston.
Tebrikler, Bayan Preston.
Mes félicitations, Mme Preston.
Güle güle, Bayan Preston.
Adieu, M. Preston.
Bayan Preston çıkar.
Tu es débarrassé de Mme Preston.
Birlikte Bayan Preston ve o lanet siyah.
Avec Mme Preston et ce connard de nègre.
Şimdi yasını tutabilir, Bayan Preston.
Maintenant, tu peux pleurer, Mme Preston.
Sevgili Bayan Preston, Bu şeytan düzenbaz varsa Ben kralların bir çift benim cáliz kazandı, olmasaydı
Chère Mme Preston, si ce satané magouilleur n'avait pas gagné mon calice avec une paire de rois, je ne serais jamais devenu un vrai prêtre.
Bu iyi bir adam, Bayan Preston var.
C'est un beau garçon, Mme Preston.
Bayan Preston, Sizi bir arkadaşımızla tanıştırmak istiyoruz.
Mademoiselle Preston, nous voudrions vous présenter quelques-uns de... nos amis.
Bayan Preston, bir isminiz var mı?
Vous avez un prénom, Mme Preston?
Bunu Bayan Preston'a götür.
Emporte ça à Mme Preston.
size işlerimin yöneticisi, Bay Berman ve... dahimin mürebbiyesi Bayan Preston'u tanıştırayım.
Voici M. Berman, mon directeur commercial. Et Mme Preston, la gouvernante de mon enfant prodige.
- Böyle genç yurttaşlarla, bu ülkenin geleceği için endişeye gerek yok, değil mi Bayan Preston? Hayır, yok.
L'avenir de ce pays est assuré avec des jeunes comme lui, n'est-ce-pas?
Yukarı çık ve Bayan Preston'la müzeye falan git.
Dis à Mme Preston de t'emmener au musée.
Bayan Preston.
Mme Preston?
Bayan Preston, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Ce n'est pas une bonne idée...
Bayan Preston!
Mme Preston?
Bayan Preston... iyi misiniz?
Tout va bien, Mme Preston?
Bayan Preston, dikkatli olmalısınız.
Vous devez être plus prudente, Mme Preston.
Ciddiyim Bayan Preston, bu adamlara dikkat etmelisiniz.
Vous devriez vous méfier de ces gens.
Bayan Preston hakkında konuşmak istiyorum.
Je veux te parler de Mme Preston.
Bayan Preston davaya gelmeyi... ve gösteriyi izlemeyi kafasına koymuş.
Mme Preston veut assister au procès parce qu'il sera médiatisé.
Dinle, Bayan Preston'un buradan gitmesini ve hemen gitmesini istiyorum.
Je veux que tu te débarrasses de Mme Preston au plus vite.
- Hoş geldiniz Bayan Preston, sizi yeniden görmek güzel. - Teşekkürler.
Je suis ravi de vous revoir.
- İyi günler Bayan Preston. - İyi günler.
Bonjour, Mme Preston!
- Sizi görmek çok güzel Bayan Preston. - Merhaba.
Votre venue est toujours un plaisir.
- Bay Bathgate... odanız şu tarafta. Ve Bayan Preston- -
Votre chambre est de ce côté.
Bu, iyi Bayan Preston.
- Très amusant, Mme Preston.
Bayan Preston arkadaşlarıyla karşılaştı ; aptal insanlar.
Mme Preston y a retrouvé des connaissances.
- Bayan Preston'a çiçekler. - Olamaz.
- Des fleurs pour Mme Preston!
Sizi seviyorum Bayan Preston.
Je vous aime, Mme Preston.
Bayan Preston mı?
- Mme Preston?
Bayan Preston, bana onun hakkında bir şeyler söyledi.
Mme Preston m'a fait un aveu concernant cet homme.
- Bay ve Bayan Preston?
- Mr et Mme Preston?
Ama Bay ve Bayan Preston'u bekliyordum.
On m'a dit d'attendre M. et Mme Preston.
Tamamdır, Bayan Preston.
Parfait, madame Preston.
Bayan Preston'ı ne kadar iyi tanısınız?
Vous connaissez bien Mlle Preston?
Bay Preston, Bayan Julie affınıza sığınarak aşağıya gelemeyeceğini bildiriyor.
mlle Julie vous prie de l'excuser.
Bu akşam ilk olarak Lancashire'da Preston'a gidiyoruz Bayan Betty Teal'a.
Pour démarrer l'émission, allons à Preston, dans le Lancashire, pour y retrouver Mme Betty Teal.
Bu akşamki programımızda, kuzeye, Preston Lancashire'a, Bayan Betty Teal'a gidiyoruz.
Pour commencer le programme de ce soir, nous allons vers le nord, à Preston... dans le Lancashire, avec Mme Betty Teal.
Preston, Bayan Mellon'la tanışmanı istiyorum.
Preston, j'aimerais te présenter Mme Mellon.
Ciddiyim Bayan Preston, geri dönmeliyiz.
- On devrait rentrer.
Bu şaka değil Bayan Preston.
- Je suis sérieux.
Azıcık şans verilince, Preston'umla evlenmek istemeyecek genç bir bayan tanımıyorum.
Je ne connais pas une seule jeune femme qui ne voudrait pas épouser mon Preston.
Buraya gelin! Hayır, bayan.
Porter, Preston, venez ici!
Sorun değil, Bayan Preston.
- Je vous en prie, Mme Preston.
preston 82
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan lee 52
bayan bennet 77
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan lee 52
bayan bennet 77
bayan doyle 71
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan harper 60
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan harper 60
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan moore 56
bayan parker 51
bayan miller 70
bayan lane 75
bayan bennett 21
bayan scarlett 59
bayan elizabeth 53
bayan lemon 142
bayan walker 49
bayan richards 51
bayan parker 51
bayan miller 70
bayan lane 75
bayan bennett 21
bayan scarlett 59
bayan elizabeth 53
bayan lemon 142
bayan walker 49
bayan richards 51