Bağırmana gerek yok tradutor Francês
143 parallel translation
- Tamam, bağırmana gerek yok.
Bon, bon, vous fâchez pas.
Anne, bağırmana gerek yok.
Pas besoin de crier, maman.
- Stanley! Stanley... Bağırmana gerek yok.
Sur qui compte-t-il pour vous entretenir?
Bağırmana gerek yok.
Pas la peine de crier.
Bağırmana gerek yok.
Ce n'est pas la peine de crier.
Bağırmana gerek yok.
Tu n'as pas besoin de gueuler.
- Bağırmana gerek yok.
- lnutile de hurler!
- Bağırmana gerek yok.
- Ne crie pas.
Bağırmana gerek yok.
Inutile de crier.
Arkadaşlarımda. Bu yüzden bana bağırmana gerek yok!
Mais je t'interdis d'élever la voix quand tu me parles.
- Bağırmana gerek yok.
- Inutile de crier.
Bağırmana gerek yok!
Inutile de crier!
Bağırmana gerek yok.
Ne criez pas!
Öyle bağırmana gerek yok.
Tu n'as pas besoin de crier.
Bağırmana gerek yok.
Le maître est embarrassé.
- Tamam bir hata yaptım. Bağırmana gerek yok.
- J'ai fait une erreur.
Bağırmana gerek yok, Michael.
Pas la peine de hurler, Michael.
Bağırmana gerek yok patates kızartması.
Pas besoin de hurler, mauviette.
- Tamam, tamam. Bana bağırmana gerek yok.
Je suis venu pour oncle Al, pas pour te demander quoique ce soit.
Bağırmana gerek yok.
C'est pas la peine de crier.
Bağırmana gerek yok!
Cessez de crier.
Bağırmana gerek yok. Söylüyorum.
Du calme, je vais tout te dire.
Burada kütüphanedeyiz. Bağırmana gerek yok.
Inutile de crier dans une bibliothèque.
- Her şeyde bağırmana gerek yok.
- Pas besoin de crier! - Pardon!
Kapıdan bağırmana gerek yok Oscar.
Tu peux ouvrir la porte.
- Bu kadar bağırmana gerek yok. Ne yapmam gerektiğine henüz karar vermedim.
Les enfants se moquent bien des conseils de mon grand-père ou même d'une malédiction divine.
Stevie, dışarıdaymışsın gibi bağırmana gerek yok.
J'en veux. Il est inutile de crier, chéri.
Bash! Sakin ol. Bağırmana gerek yok.
Pas la peine de gueuler.
Bağırmana gerek yok.
Hurlez pas comme ça.
Bağırmana gerek yok!
Pas la peine de crier.
Bağırmana gerek yok!
Pas la peine de crier!
Bağırmana gerek yok, kulağımın dibinde.
En raison de ma proximité, inutile de crier.
Benim uçağım normal benzinle uçuyor. Ve uçağımı hemen şimdi uçurmak istiyorum. Bağırmana gerek yok.
J'ai un avion qui marche à l'essence, et je veux le faire voler maintenant!
Bağırmana gerek yok!
Inutile de hurler!
Benjy, bağırmana gerek yok.
Inutile de crier.
Bağırmana gerek yok.
Pas besoin de le crier.
- Bana bağırmana gerek yok.
- Ne criez pas.
- Bağırmana gerek yok!
- Ne crie pas!
Tamam, bağırmana gerek yok.
Ça va. Pas la peine de crier.
Bağırmana gerek yok, Minty.
Ce n'est pas la peine de crier, Minty.
Hiçbir şey... bağırmana gerek yok.
Ce n'est rien!
Bağırmana gerek yok. Affedersin.
La ligne est très bonne, tu n'as pas besoin de hurler
Mary, bağırmana gerek yok.
Mary, tu n'as pas besoin de hurler.
- Bağırmana gerek yok.
- Pas besoin de crier.
Bağırmana gerek yok.
Arrête de crier.
Bağırmana gerek yok. Fısıldaman yeter.
Non, mais t'es pas obligée de le hurler.
- Bağırmana gerek yok.
Barre-toi ou je crie. - Attends, mais c'est pas la peine de crier.
- Bağırmana gerek yok.
- Inutile de hurler.
- Kim... bağırmana gerek yok.
- Kim... pas besoin de crier.
40 mı? Ona bağırmana gerek yok.
Parlez-lui poliment.
Bağırmana da gerek yok. Ne dediğini okuyabiliyor.. ne yazık ki.
Et puis crie pas, il voit ce que tu dis, malheureusement.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16