Ben seni tradutor Francês
26,161 parallel translation
Ben seni istiyorum.
Je veux que ce soit toi.
Sen yaptın, ben seni yaparken gördüm ve işte kanıtı.
C'est vous qui l'avez fait, je vous ai vu le faire, et j'ai une preuve!
Beni kızdırmak istemiştin, şimdi de ben seni kızdırdım.
Tu voulais me déstabiliser, je t'ai déstabilisé.
Ayri dustuk, senin basin derde girdi ve ben seni buldum.
On a été séparés, je t'ai retrouvée.
Çünkü ben seni kesinlikle özledim.
Parce que toi, tu m'as manqué.
Bana güvendin ama ben seni hayal kırıklığına uğrattım.
Tu me faisais confiance, je t'ai trahi.
Harry, Frankensteinlık yapıyor sen elimi tutuyorsun ben seni oraya gönderiyorum.
Harry fait son meilleur Frankenstein, tu tiens ma main, et je te vibe là-bas.
En çok da bana bir battaniye altında sıcacık geçinir gideriz dedin ama seni, ben ve Jerry'yle paylaşıyorum ve vücudunun en sevdiğim üçüncü bölgesiyle yetiniyorum.
Surtout, parce que tu m'as dit qu'on resterait ensemble au chaud sous une couverture crochetée. Au lieu de ça, je te partage avec Ben et Jerry et choisir ma troisième préférée partie de ton corps.
Ben, seni eğittikten sonra olacaksın.
Tu le seras après que je t'ais entraînée.
Ben de seni özledim.
Tu me manques aussi.
Ve ben... sanirim seni seviyorum.
Et c'est juste que... Je crois que je t'aime.
Ben de seni seviyorum.
Je t'aime aussi.
Biliyorum, seni ben ameliyat etmeyeceğim.
Je sais. Je vais pas t'opérer.
Seni, ben...
Oh, mais, tu, je...
Ben de seni ve göğsünü çok seviyorum.
Je t'aime et j'aime ta poitrine.
Ben de seni her zaman seveceğim.
Je t'aimerai toujours aussi.
Sheila seni korumaya çalışıyorum ben.
J'essaie seulement de te protéger.
Ben de sana diyorum ki, ellerinde her ne varsa Harvey seni bundan kurtarabilir.
Quoiqu'ils aient, Harvey peut te tirer de là.
Çünkü, şimdilik Arjantin'de olabilir ama sonsuza kadar orada kalmayacak. Bu da demek oluyor ki, geri döndüğü zaman, ben de seni tanığı korkutmaktan yakalayacağım.
Elle est en Argentine aujourd'hui, mais elle n'y restera pas pour toujours, donc à son retour, je vous aurai pour manipulation de témoin.
Seni fena benzettiğim için çok kızdın... -... şimdi de bu yüzden hile yapıyorsun. - Ben mi yapıyorum?
Tu es énervé, car je te bottais le cul et du coup tu triches.
Eğer, seni ben temsil edersem ve ifade vermek durumunda kalırsan buna dayanman için hazırlarız.
Si je te représente et qu'il s'avère que tu dois témoigner, on peut t'appeler à la barre.
Ben de seni aptal gibi gözükmenden kurtarmaya çalışıyorum.
Et j'aimerais que tu n'aies pas l'air d'un imbécile.
Eğer o jüride ben olsaydım, öyle düşünmezdim. Seni suçlu bulurdum.
Si j'étais un des jurés, Je n'en aurais pas.
O jüride ben olsaydım, seni suçlu bulurdum.
Si j'étais juré, je te jugerais coupable.
Çünkü ben de bunun için seni seviyorum.
Parce que je t'aime pour ça.
Ona gittin çünkü seni vazgeçirmek için zorlamayacağını biliyordun ama ben zorlarım.
Tu savais qu'elle n'essayerait pas de t'en empêcher, mais moi oui.
- Ben de seni gördüğüme sevindim, Louis.
Heureuse de te voir aussi.
Bana ikinci bir şans için yalvardın. Sonra üçüncü ve dördüncü şanslar için ve ben sana hepsini verdim. - Şimdi ise bizi yok etmek için seni kullanıyor.
Tu m'as suppliée pour avoir une seconde chance et une troisième, et une quatrième, et je te les ai toutes données, et maintenant, il t'utilise pour nous détruire.
Geçmişe bakınca keşke seni ben büyütseydim diyorum.
Je me demande parfois si je n'aurais pas dû vous élever moi-même.
Herkes... seni kesti, ama ben savundum!
Tout le monde t'as lâché, mais pas moi!
Ben... ben... buraya geldiğinde, seni göreceğim, tamam mı?
J'ai besoin... On se voit quand tu es arrivé, d'accord?
- Ben de seni özledim Pipes.
- Toi aussi, Piper.
Hey, keçileri kaçırmaya başladıysan söyle bana. Ben de boynunu kırma güzelliği yapıp, seni tımarhaneye göndertmeyeyim.
Si tu commences à perdre la boule, dis-le-moi, et je te brise le cou par compassion pour t'éviter la Psy.
Reade ve ben arkanda olup seni izleyeceğiz. Asla yalnız kalmayacaksın.
Reade et moi serons dans le dos, vous diriger.
Ben hala senin tarafındayım ve seni korumak istiyorum.
Bien, je suis encore sur votre côté, et je veux vous protéger.
Elbette bilmiyorsun çünkü seni ben hayal ediyorum.
Bien sûr, tu ne sais pas parce que je t'imagine.
FBI seni izlemiyor. Ben sadece...
Le FBI ne vous surveille pas.
Ben de seni sevdim.
Et je t'aimais.
- Ben de seni.
Je te cherchais aussi.
Bugün seni ben savunacağım.
Je vais vous représenter aujourd'hui.
Seni insan genlerinin gizemini çözmek için güzel bir temeli baz alarak ben yarattım.
Je vous ai créées en tant que superbe point de comparaison pour élucider les mystères du génome humain.
Ben de seni görmek istedim ama neonatal Naziler izin vermedi.
Hey, hey, je voulais te voir, Mais les Nazis ne me laissaient pas venir.
Tamam, ben de seni.
D'accord, oui, moi aussi.
Ben de seni.
Je t'aime aussi.
Seni cebimden çıkartırım lan ben.
Je vais botter ton foutu cul.
Ben de seni tanıyorum.
Et je te connais.
Ben de seni seviyorum.
Tu es là.
- Ben de seni seviyorum baba.
- Je t'aime aussi, papa.
Ben de seni vazgeçiremem değil mi?
Et je ne peux t'en dissuader?
Ben de seni özleyeceğim Cisco.
Tu vas me manquer aussi, Cisco.
Bu yolculuğa seni ben sürükledim.
Je t'ai embarqué là-dedans.
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni düşünüyorum 16
ben senim 29
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin kocanım 27
ben seni istiyorum 18
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni düşünüyorum 16
ben senim 29
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin kocanım 27