Ben senin karınım tradutor Francês
199 parallel translation
Senin adın Etherington da değil. Burası Cortland ve ben senin karınım.
Tu es Peter Corland et je suis ta femme!
Barnaby, ben senin karınım.
Barnaby, je suis ta femme.
- Çünkü ben senin karınım.
Parce que je suis votre femme.
Ben bir kadınım! Ben senin karınım!
Je suis une femme, je suis votre femme,
Ben senin karınım.
Je suis ta femme.
Kang, ben senin karınım.
Kang, je suis ta femme.
- Ben senin karınım.
- Je suis votre femme.
Sen istesen de istemesen de ben senin karınım ya da kızkardeşin, dostun, neyin olmamı istersen. Tam olarak ne olmamı istersen oyum.
Mais je suis ta femme... ou ta soeur, ton amie... exactement ce que tu voudras.
Ben burada neyim? Ben senin karınım. Karınım!
Je suis ta femme!
Ben senin karınım! Beni korumak zorundasın!
Je suis ta femme, tu dois me protéger!
Ben senin karınım be!
Je suis ta femme, bon sang!
Çünkü ben senin karınım, işte bu yüzden!
Parce que je suis ta femme.
Ben senin karınım.
Je suis ta femme!
Ben senin karınım.
Pas à moi! Je suis votre femme!
"Ben senin karınım."
" Je suis ta femme.
- Ben senin karınım.
- Je suis ta femme!
Ben senin karınım, Max!
Je suis ta femme, Max!
Ben senin karınım.
Je suis ta femme. Je suis ta femme.
Ben senin karınım. İhtiyar Gommen ile böyle anlaşmıştınız... size ödeyecek yeterli nakiti yoktu- - Affedersin.
Je travaillais aux urgences, et ce... ce gars- - du genre, vous savez... très digne... il entre et genre, il se plaint- -
Ben senin karınım.
Nous allons nous promener un peu.
Ben senin karınım, tanrı aşkına!
Je suis ta femme, bon sang!
Ben senin karınım!
- Je suis ta femme.
Merhaba, ben senin karınım. Hatırlıyor musun?
Je suis ta femme, tu t'en souviens?
Ben senin karınım!
Je suis ta femme!
Ben senin karın mı?
- Moi? - Oui.
Kardeşim olmuştu. Ve ben de senin karınım.
Et je suis ta femme, sa soeur.
Gülmek için izin verdi Ben senin karın, Stubby olduğum için.
Ne te crois pas autorisé à rire parce que tu m'as épousée, Stubby.
Karınım lan ben senin!
Et le sentiment?
Gerçek bir polis'sen bu karıyı onu arayanlara bırakalım ben de senin bu özgür davranışlarını unutayım.
Si t'es vraiment un flic... tu donnes cette connasse à ceux qui la recherchent... et j'oublie les libertés que tu as prises.
Ve ben senin özgürlüğüne hiç karışmadım.
Et je n'ai jamais interféré avec ta liberté.
Ben senin Polonyalı karınım.
Ta Polak.
Ben cadı değil, senin karınım.
- Va-t'en, sorcière! - Je suis ta femme!
Burası senin evin, ben de karınım.
Tu es chez toi, ici. Je suis ta femme.
Artık sen benim karım değilsin, ben de senin kocan değilim!
Quant à toi, tout est fini. Il n'y a plus rien! Notre mariage est fini!
Ben senin etin tırnağınım, senin karınım.
Je suis ta chair, ton épouse.
Ben arkadaşın değil, senin karınım.
- Je suis ta femme, pas "de la compagnie".
ben senin kızınım karın değil.
Je suis ta fille, pas ta femme.
Senin ağzını tıkarım ben!
Je vais te faire taire, moi!
Ben senin karınım John.
Je suis ta femme.
Senin karın olduğum halde seni tanıyamadığım ve sana yardım edemediğim için aslında ben üzgünüm.
Je le suis encore plus de ne pouvoir t'aider. Je suis ta femme mais j'ignore qui tu es.
Hiç bağlantı bulunmasa bile... Ortalıkta senin hakkında dolaşan söylentilerden..... biz bile şüphelenebilirdik : Ben, karım, kızım.
Même s'il n'y a aucun rapport, si une rumeur court sur toi, on nous suspectera aussi, moi, ma femme et ma fille.
Ben senin kocanım ve sen benim karımsın!
Je suis ton mari, et tu es ma femme!
Ben sadece senin karınım.
Je ne suis que ta femme.
Tamam, yapacağım ama ben senin karın değilim.
D'accord, je le mets, mais je ne suis pas vraiment votre femme.
Hey, Trance, ben orada biraz duygularımın karıştığnı biliyorum Ve senin bazı hisli konuşmaların hoşuma gitti.
Hé, Trance, je sais, je me suis un peu emporté tout à l'heure et je suis heureux que tu m'aie redonné du bon sens.
Ben senin karın mıyım yani?
Je suis ta femme?
Ben senin karınım Utandın mı?
- Laisses-les.
Ama şunu unutmamalısın. Senin çıkarını düşünen bir ben varım.
Mais vous devez vous souvenir d'une chose, je suis la seule personne qui s'intéresse à vous.
Ben senin karın olsaydım... bunu isterdim.
Si j'étais votre femme... - Voilà ce que je voudrais.
Ben sadece... taktım... hayır, yönünü karıştırmışım senin tarafını etkilemiş.
J'en sais rien, je l'ai juste mise, je l'ai enfilée comme on doit le faire...
hayır, unutmadı, benim "sakın bodruma bağlama" talimatımı unutmadığı gibi ama, Red, ayda fazladan 2 dolarla, karın ve çocukların tamamen çıplaklıkla eğlenebilir ama ben senin herhangi bir şeyle eğlenmeni istemiyorum.
Non, il a surtout pas oublié de suivre ma demande "ne reliez pas le sous-sol". Mais, Red, pour $ 2 en plus par mois, votre femme et vos enfants pourraient s'émerveiller devant de la nudité totale. Mais je ne veux pas que vous vous émerveilliez.
ben senin 31
ben seninim 27
ben seninleyim 22
ben senin kocanım 27
ben senin annenim 49
ben senin gibi değilim 42
ben senin dostunum 53
ben senin oğlunum 21
ben senin babanım 71
ben senin arkadaşınım 45
ben seninim 27
ben seninleyim 22
ben senin kocanım 27
ben senin annenim 49
ben senin gibi değilim 42
ben senin dostunum 53
ben senin oğlunum 21
ben senin babanım 71
ben senin arkadaşınım 45
ben senin yaşındayken 21
ben senin kardeşinim 25
ben senin tarafındayım 26
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16
ben senin kardeşinim 25
ben senin tarafındayım 26
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16