English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Beni dinleyin

Beni dinleyin tradutor Francês

2,972 parallel translation
Beni dinleyin.
Quand vous étiez petit, vous étiez pas tout excités en pensant au Père Noël? Écoutez.
Durun, durun millet. Beni dinleyin.
Attendez, s'il vous plaît!
Beni dinleyin arılar! Şimdi Kwanzaa, Umoja zamanı.
C'est Kwanzaa, une
- Mo, sağ ol, dostum. Beni dinleyin.
Écoutez-moi!
Beni dinleyin. Koç, ben herkesin adına konuşayım. Herkes bizi mahvetmeye çalışıyor gibi hissediyoruz.
- Je parle pour l'équipe en disant qu'on se sent persécutés.
Beni dinleyin şimdi.
Écoutez-moi.
Beni dinleyin.
Voilà ce qui arrive avec les vengeances.
İkiniz de beni dinleyin!
Écoutez bien, vous deux.
Swingles'ın iyi insanları, beni dinleyin.
Chers Échangistes, écoutez-moi.
Oksijene gerek yok. - Beni dinleyin!
Ok, écoutez.
Beni dinleyin helikopterlere alabildiğiniz kadar insan alın hemen!
Écoutez-moi! Mettez tous les blessés que vous trouverez dans l'hélico immédiatement!
Beni dinleyin, Jasmine dört haftalığına gidiyor ve Jabbar'ın annesiyle kalmasını istiyor.
Jasmine s'en va un mois, elle veut laisser Jabbar à sa mère.
Beni dinleyin. Beni sahtekarlıktan almak istiyorsanız şansınızı deneyin. İşe yaramayacaktır.
Si vous me coincez pour contrefaçon, allez-y, ça marchera pas.
Beni dinleyin.
- Écoutez-moi.
Beni dinleyin.
Écoutez-moi.
Herkes beni dinleyin.
Écoutez-moi.
Majesteleri lütfen. Beni dinleyin, size yalvarıyorum.
Majesté, écoutez-moi, je vous prie.
Şimdi beni dinleyin.
Écoutez bien.
Beni dinleyin CIA ajanları.
Votre attention, membres de la CIA.
Beni dinleyin. Oyalayın.
Écoutez, continuez à faire diversion.
Beni dinleyin! Biz bu durumlar için eğitildik.
On est formés pour gérer ce genre de situations.
Millet, beni dinleyin.
Bon, tout le monde dehors.
Şimdi beni dinleyin. Biz Türk gizli servisinden polis memurlarıyız.
Maintenant écoutez-moi tous, nous sommes des officiers de la police secrète turque.
Beni dinleyin!
Attendez! Écoutez-moi!
Beni dinleyin başlamadan önce sizden sakladığım bir şey vardı ama size söyleyeceğim, çünkü en iyi ve eski dostlarımsınız.
Écoutez, les filles. Avant de commencer... Je vous ai caché quelque chose, mais je vais vous le dire, car vous êtes mes chères et vieilles amies.
Hayır, beni dinleyin!
Non, écoutez-moi!
Beni dinleyin, karım öldü.
Écoutez, ma femme est morte. Elle s'est cassé le cou.
Şimdi beni dinleyin, şu anda hepiniz tehlike bölgesindesiniz.
Vous êtes tous en zone dangereuse.
Beni dinleyin, beni dinleyin.
Je sais. Écoutez-moi.
Şimdi, beni dinleyin.
Écoutez.
Millet, beni dinleyin. Bu adam vuruldu!
- Tout le monde, il est touché.
Hayır, beni dinleyin.
- Avery... - Écoutez-moi!
- Koç Sylvester, lütfen beni bir dinleyin.
Dehors. - Écoutez-moi.
Şimdi beni dikkatlice dinleyin.
Maintenant, écoute-moi attentivement.
Pekala, millet! Beni dinleyin!
Bon les gars, écoutez.
Dinleyin beni, harika olacak.
Écoutez-moi. Ça va être génial.
Dinleyin, her kim Noel işini yapacaksa beni dahil etmesin.
Ne comptez pas sur moi pour Noël.
Beni dikkatli dinleyin.
Ecoutez-moi attentivement.
Bay Clark, dinleyin beni..
M. Clark, écoutez-moi.
Dinleyin beni.
Écoutez-moi.
Sadece beni dinleyin efendim.
- Écoutez-moi.
Hanımlar dinleyin ; kimse beni Gok Wan'la karıştıramaz.
Mesdemoiselles, personne ne peut me confondre avec Brüno.
Pekala, beni iyi dinleyin. Bu adam cinayetten aranıyor.
Écoutez, cet homme est recherché pour meurtre.
Beyler, dinleyin, sizi çok sevdiğimi biliyorsunuz ama buraya son gelişinizde, beni kovdurdunuz.
{ \ pos ( 192,210 ) } Vous savez que je vous apprécie beaucoup, mais vous m'avez fait virer la dernière fois.
Koç, dinleyin beni.
Coach... écoutez moi.
- Tamam, konuşurum. Hey, beni dinleyin.
Écoutez tous, j'ai une idée.
- Beni dinleyin.
Écoutez...
Bayan Travers, şimdi beni çok dikkatli dinleyin.
Mme Travers, J'ai besoin que vous écoutiez très attentivement.
Kes sesini. Lütfen dinleyin beni.
Taisez-vous et écoutez-moi.
Dinleyin lafımı, beni o kaltak öldürdü.
Je te le dis. Cette salope m'a tué.
Dinleyin, telefonum yanımda olacak ama siz beni aramayın, ben sizi ararım, tamam mı?
J'aurai mon téléphone, mais attendez que je vous appelle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]