English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bir şey göstereceğim

Bir şey göstereceğim tradutor Francês

721 parallel translation
Sana güzel bir şey göstereceğim.
J'ai un truc à vous montrer.
Buraya gel. Sana oldukça yakıcı olan bir şey göstereceğim.
Venez, je vais vous montrer quelque chose de super.
Bir şey göstereceğim.
Je veux te montrer quelque chose.
Bak, bir şey göstereceğim. Haberin olsun Jerry, seni dinleyen yok.
Je te signale que personne ne t'écoute.
Hadi, beyler, size süper bir şey göstereceğim.
J'ai un truc géant à vous montrer.
- Winfield. Bir şey göstereceğim.
- Lève-toi, viens voir ça!
- Bir şey göstereceğim.
- J'ai une chose à vous montrer.
Bir şey göstereceğim.
J'ai une chose à te montrer.
Sana bir şey göstereceğim.
Je veux te montrer quelque chose.
Bak, sana bir şey göstereceğim.
Je voudrais vous montrer quelque chose.
Sana bir şey göstereceğim.
Je vais te montrer quelque chose.
- Size bir şey göstereceğim.
- Il faut que vous voyez quelque chose.
Sana bir şey göstereceğim.
Venez voir par ici.
Sana bir şey göstereceğim.
Je voudrais vous montrer quelque chose.
Sana bir şey göstereceğim.
Clay, regardez ça.
Buraya gel, sana bir şey göstereceğim.
Viens que je te montre.
Sana bir şey göstereceğim.
Je veux te faire voir quelque chose.
Size bir şey göstereceğim.
Vous voulez voir quelque chose? Tenez.
Şimdi sana bir şey göstereceğim.
Je vais vous montrer quelque chose.
Şimdi sana rüyanda görebileceğin bir şey göstereceğim, bayım.
Je vais vous donner de quoi rêver.
Fransa'yı niye sevdiğimi açıklayan bir şey göstereceğim size.
Je suis en train de sauver un colonel de cuirassiers. C'est le moment où je lui sauve la vie.
Gelin, size bir şey göstereceğim.
Vous êtes pas une bande de minus.
Buraya gelin, size benzersiz bir şey göstereceğim.
Je veux vous montrer quelque chose d'unique.
Size çok ilginç bir şey göstereceğim.
Ceci vous intéressera.
.. sana bir şey göstereceğim.
... il y a quelque chose que je veux vous montrer.
Bana elini ver. Sana bir şey göstereceğim.
Donne-moi ta main, je vais te faire voir quelque chose.
Size bir şey göstereceğim.
C'est inouï. Je vais vous montrer quelque chose.
Sana bir şey göstereceğim!
Je vais te montrer quelque chose!
Size hoş bir şey göstereceğim.
Il faut que vous voyiez un truc sympa.
Şimdi gel, Charly, sana bir şey göstereceğim.
Venez, Charly. Je vais vous montrer quelque chose.
Şimdi size bir şey göstereceğim. Nihai gerçeği.
Alors laissez-moi vous faire découvrir... une chose importante, sans laquelle il n'y a pas de vérité.
Sana güzel bir şey göstereceğim, Hilda.
Hilda, je vais te montrer quelque chose!
Sana bir şey göstereceğim.
Je vais vous Montrer quelque chose.
Sana, bir şey göstereceğim...
Vous allez voir des choses, vous.
Sana bir şey göstereceğim.
Je veux te montrer un truc.
Hadi gelin, ilginç bir şey göstereceğim.
Venez, je vais vous montrer quelque chose d'intéressant.
Pencereye gelin, size bir şey göstereceğim.
Come on over here at the window, l wanna show you something.
- Gel sana bir şey göstereceğim.
- Je vais vous montrer. - Vas-y, montre-lui.
- Size bir şey göstereceğim.
J'ai une chose à vous montrer.
- İyi. - Sana güzel bir şey göstereceğim.
Venez voir quelque chose de très beau.
Sana bir şey göstereceğim. Buraya gel.
Viens, je vais te montrer quelque chose.
Ona bir şey göstereceğim.
Je veux lui montrer un truc.
Size garip bir şey göstereceğim. O çok korkunç görünmüyor mu?
J'allais vous montrer un truc bizarre.
Uyanıksan sana bir şey göstereceğim.
J'essaie juste d'être poli. Je voudrais te montrer un truc. Tourne-toi.
Ve şimdi, bayanlar baylar, daha fazla bir şey söylemeden sizlere, gözlerinizin bugüne kadar görmüş olduğu en muazzam şeyi göstereceğim.
Mesdames, messieurs, ce que vous allez voir, vos yeux ne pourront le croire.
Dur Paul. Sana bir şey daha göstereceğim.
J'ai autre chose à vous montrer.
Sana göstereceğim bir şey var.
Viens, j'ai quelque chose à te montrer.
Yarın sana bir yada iki şey göstereceğim.
Demain, je te mets au parfum.
- Size bir şey göstereceğim.
Demain.
Benimle gel, sana bir şey göstereceğim.
Venez, je vais vous montrer quelque chose.
Ofisime gel, sana göstereceğim bir şey var.
Viens dans mon bureau, j'ai quelque chose à te montrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]