Bir şey yapamam tradutor Francês
693 parallel translation
Pekala, hizmetçileri uyarabilirim, ama aşağıdakiler için bir şey yapamam.
Tout ce que je peux faire, c'est prévenir les femmes de chambre.
Yedek parça olmadan bir şey yapamam.
Je ne peux rien faire sans pièce de rechange.
Üzgünüm ki sizin için bir şey yapamam.
Je ne peux rien pour vous.
Bir şey yapamam Disko.
Je peux rien y faire.
Onu ararım, başka bir şey yapamam.
Je vais l'appeler et ce sera fini pour moi.
Söylediklerinizin gizli kalacağına söz vermekten başka bir şey yapamam.
Tout que je peux faire c'est de vous donner ma parole que quelque information que vous me donniez je la considérerai comme confidentielle.
Ben bunu durdurmak için kesinlikle bir şey yapamam.
Je n'y pourrais rien.
Korkarım sizin için bir şey yapamam bay Marriott.
Je regrette.
Burada pek bir şey yapamam.
Je ne peux pas faire grand-chose ici.
Saçıma bir şey yapamam.
Mes cheveux sont rebelles.
- Yapamam. Bana böyle kızgınken bir şey yapamam.
Je ne peux pas, je ne peux rien faire quand tu es fâchée.
Şey, ben... ben... ben öyle bir şey yapamam.
Je ne pourrais pas faire une chose pareille.
Bu konuda bir şey yapamam, analiz böyle olur.
Je ne peux m'en empêcher. Cela arrive en analyse.
Dokunmayın. bir şey yapamam.
Laissez-le.
Gece yarısına kadar gelirse, elimden geleni yaparım. Ama sonra bir şey yapamam!
S'il arrive vers minuit, je ferai ce que je peux, mais pas après!
- Hayır, korkarım öyle bir şey yapamam.
- Je crains que je ne puisse pas faire ça.
Böyle bir şey yapamam.
- Je ne peux pas.
Ama ben onsuz bir şey yapamam.
Je ne peux pas me passer d'elle.
Gemime erzak yüklenene kadar bir şey yapamam.
Je dois d'abord avitailler mon navire.
Hayattayken bir şey yapamamışlardı öldükten sonra hınçlarını çıkarıyorlar.
Elles se vengent maintenant qu'il est mort.
Hayır, senin için bir şey yapamam.
Je ne te serai d'aucune aide.
Ben hiç bir şey yapamam.
Je n'accepte pas!
Bunun hakkında bir şey yapamam, çok geç artık.
Je n'y peux rien. C'est trop tard.
Hayır bir şey yapamam.
Non, je peux rien faire.
Herif çıldırırsa bir şey yapamam. Beni suçlama.
C'est ma faute si Brannen se fâche?
Oh, hayır, madam, böyle bir şey yapamam.
Oh, non, madame, je ne peux pas.
Pek bir şey yapamam.
Je n'ai pas le choix.
Bir şey yapamam.
Je n'y peux rien.
Ben öyle iğrenç bir şey yapamam. Biliyorsun, değil mi?
J'aurais pas fait un truc aussi affreux.
Ama Peter ne kadar hasta olsam da böyle bir şey yapamam.
Mais, Peter... si atteinte que je sois, jamais, je ne pourrai le faire.
Bu konuda bir şey yapamam.
C'est plus fort que moi.
Ben bir şey yapamam keşke yapabilseydim.
Moi, je peux rien. Si je pouvais...
Ayrıca ben de bir şey yapamam.
Moi, je peux rien faire.
Baş ağrısına karşı bir şey yapamam, Rico.
- Je ne peux pas les contrôler, Rico.
Aleni bir girişim olmadan hiçbir şey yapamam.
Je ne peux rien faire de plus sans un acte manifeste.
Ama şimdi bir şey yapamam.
Mais maintenant, je ne peux plus rien faire.
Hiç bir şey yapamam.
Je ne peux rien faire.
- Üzgünüm, bir şey yapamam.
- puis-je aider lui que j'ai le panne?
Bir şey yapamam.
Je ne peux rien faire.
Bununla ilgili bir şey yapamam.
Je n'y peux plus rien.
Onun için yapabileceğim bir şey olsaydı, yapardım, bunu biliyorsun. Ama yapamam.
Si je pouvais faire quelque chose pour lui, je le ferais.Tu le sais...
- Bu konuda bir şey yapamam.
Oui, Alice?
Sevmekten başka bir şey yapamam.
Je t'aime, c'est tout.
Ama yapamam ki kafamın içinde hatırlamam gereken bir sürü şey var.
Je ne sais pas... J'ai toujours tant de choses à me rappeler.
Görünen o ki, bundan sonra doğru bir şey yapamam.
Je ne fais plus rien de bien.
Ben gerçekten yapamam... Bu herkese anlatabileceğim türden bir şey değil.
Je ne puis le dire à personne.
Bu işi tek başıma yapamam. Sen bir şey görmüyorsan bana inanmazlar.
Si toi, tu ne le vois pas, ils ne me croiront pas.
Senin için bir şey yapamam, evlat.
Je peux rien pour vous, fiston.
Ben yapamam. Yapacak başka bir şey yok.
Je suis sûre que j'ai raison, il n'y a pas d'autre solution.
- Daha başka bir şey yapamam.
Je ne peux rien faire de plus.
- Eğer bir şey olursa, sana yazarım. - Yapamam! Sana yazmayacağım.
- S'il y a du neuf, je t'écrirai.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46