English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bizı

Bizı tradutor Francês

143,559 parallel translation
Bu pisliği biz temizleriz.
On va nettoyer tout ça.
Biz de bulduk.
On l'a trouvée.
Güzel, biz sihirbazız.
Et bien, nous sommes des magiciens.
Ve biz de duygusal olarak ileri seviyedeyiz.
Et nous sommes plus avancés émotionnellement.
- Bekle, biz sadece... - Zamanda geriye mi?
- Attendez, on a...
Buz halkı süpriz saldırı yapacaklarını düşünüyorlar, ama. Octavia sayesinde biz. Biz yapacağız.
La Nation des Glaces pense qu'ils ont l'avantage de la surprise, mais grâce à Octavia, c'est nous qui l'avons.
Ve biz zaten içindeyiz.
On est déjà en plein dedans.
Süpriz saldırı yapacaklarını düşündüler, ama biz yaptık.
Ils pensaient nous avoir par surprise, mais c'est l'inverse.
Roan, Biz müttefikiz.
On est alliés.
Biz...
Nous...
Biz Cherly'nin sizin eskiden şey olarak...
On sait que Cheryl a découvert que vous aviez travaillé autrefois comme...
- Biz mi? Sana hızlı git demiştim.
"Nous?" Je t'ai dit de conduire plus vite.
Biz sadece düğününüzün mükemmel olmasını istiyoruz.
On veut que votre mariage soit parfait.
- Hey! Soruları biz sorarız.
- C'est nous qui posons les questions.
- Soruları biz sorarız.
- Nous!
Önümüzdeki hafta biz duyurmadan önce sızdırılmasın.
Pas de fuites avant l'annonce la semaine prochaine.
- Rob, biz...
- Rob...
Biz gidiyoruz.
On y va.
Biz profesyoneliz. Bunu hep yapıyoruz.
On fait ça sans arrêt.
Biz bir kez birlikte çıktık, sihirli bir geceydi.
On a eu un rancard, une soirée magique.
Ne istediğini söyle, ama biz Silahları ve bir planı geri getirdi.
Tu peux dire ce que tu veux, mais on est revenus avec des armes et un plan.
Evet. ♪ A-av, biz gideceğiz, Ava gidiyoruz ♪
♪ A une chasse nous allons, à une chasse nous allons ♪
Ölen diğer krallar ve Queens... Biz sadece hep düşünmüştük Sadece kavga içindi.
Les autres Rois et Reines qui sont morts... nous avons toujours pensé qu'il s'agissait de luttes internes.
Dinle. Laneti durduramıyorum Yani plan biz yapacağız Onun yolunu çalıştırmasına izin ver.
Je ne peux pas arrêter la malédiction, donc le plan, c'est de la laisser suivre son cours.
Peki biz hala rehineler miyiz, yoksa ne var? Evet.
Oui, oui, toujours.
Yoksa... biz iyidir.
Sinon... ça va.
Özellikle eğer üçü de Biz onu döküyoruz.
Surtout si trois de nous la lancent.
- Biz geldik. - Çabuk döndünüz.
C'était rapide.
Anlaşma yapmaya istekli tarafın biz olduğumuz net şekilde belli olsun.
Montrant que nous sommes ceux qui voulons négocier.
- Ama aslında biz mağdur falan değiliz.
Mais on n'est pas vraiment les victimes.
Biz sadece üstlendiğimiz borçları toplama niyetindeyiz.
On va seulement récupérer une dette qu'elle nous doit.
Ya onlar ya biz.
Et ça l'est toujours.
Hayır, biz Anya'yı çalmadık o, kendi hür iradesiyle bize katıldı.
Nous n'avons pas volé Anya. Elle nous a rejoints volontairement.
Yani o gemide olduğu sürece biz de takip edilebiliriz.
Donc tant qu'elle reste là, - on peut être traqués.
Bu da biz gelmeden önce de androidleri takip ettiklerini gösteriyor.
En somme, ils surveillaient ces androïdes bien avant qu'on arrive.
Diğerleriyse, yeni programlarına uyup bir tek biz kalana kadar özgürlüklerini aramaya devam ettiler.
Et les autres, guidés par leur nouvelle programmation, cherchèrent leur liberté, jusqu'à ce qu'il ne reste que nous.
Ama biz gemide tarama yapmıştık.
Mais on l'a déjà scanné sur le vaisseau.
- Biz sizinle gelmiyoruz.
- Nous n'allons pas avec vous.
Biz çoktan sona erdik.
Nous avons déjà eu notre fin.
Belki onlar da kaçış kapsüllerine ulaşmayı başarmışlardır sadece biz başarmış olamayız.
Eux aussi ont peut-être gagné les modules de survie. On n'a pas dû être les seules.
Evet, biz istasyondayken Raza'ya gitti ve aldı.
Pendant qu'on était sur la station, il a abordé le Raza et l'a pris.
İstasyonu biz patlatmadık.
On n'a pas détruit cette station.
Hayır biz kötü adamlarız ama daha büyük kötü adamların herkesi mahvetmesini engellemeye çalışıyoruz.
On est les gredins, mais on essaie d'arrêter de plus gros gredins d'aggraver les choses pour tout le monde.
- Yaşam destek isabet aldı oksijen bitiyor, 40 dakikamız kaldı. - Biliyorum biz...
- Je sais...
Tabii ki kötü adam olmak daha kolay takmamak, ama biz öyle insanlar değiliz artık değiliz.
Ce serait plus facile d'être le salaud, de s'en balancer, mais... Ce n'est pas nous. Plus maintenant.
İdeal olan, iki tarafın biribirini yenecek kadar zayıflatmasına yetecek bir süre sonra biz sadece gidip silip süpüreceğiz.
Idéalement, assez pour que les deux camps soient affaiblis à taper l'un sur l'autre et qu'on puisse simplement faire place nette.
Sürekli biz bir aileyiz diyen sendin aile birlikte yemek yer.
C'est toi qui n'arrête pas de dire qu'on est une famille. Les familles mangent ensemble.
Biz asker değiliz.
Nous ne sommes pas des soldats.
Ve biz de onu asla almamış oluruz.
Mais si on le prend, il n'y arrivera jamais, et on ne remontera pas le temps pour le prendre.
Biz Raza çetesiyiz.
On est l'équipage du Raza.
Biz birbirimizi taşırız.
On se soutient.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]