Bu muydu tradutor Francês
3,183 parallel translation
Romantik bir hafta sonundan kastın bu muydu?
C'était ça, ton week-end romantique?
Kusura bakma da üzerinde çalıştığın şey bu muydu?
Attends, t'as dit bosser.
Beklediğimiz şey bu muydu?
Oh, c'est ce que nous attendons?
- Gördüğün kişi bu muydu?
- Donc c'est celui que vous avez vu?
Gerçekten, tek sebebi bu muydu?
Oh, vraiment, est-ce la seule raison pour laquelle tu as fais ça?
Buraya gelme nedenin bu muydu?
C'est juste pour ça que vous êtes venu?
Aradığın şey bu muydu güzelim?
C'est ça que tu cherches?
Bu muydu?
C'est tout?
Bu muydu benimle konuşmaya çalıştığın şey?
C'est de ça que tu voulais me parler.
Bu muydu canını sıkan?
Oh, c'est ce qui vous ennuie?
Bu muydu?
Et c'est tout?
Bu muydu, senin kaçış rotan?
c'était ta voie de sortie?
Planın bu muydu?
C'était ton plan non?
Aradığın bu muydu?
C'est ça que tu cherchais?
Bana o akşam o kadar aksi davranmanın sebebi bu muydu?
C'est donc pour ça que t'es parti cette nuit-là?
Bana yemek ısmarlamak için bulduğun fikir bu muydu?
Tu avais vraiment dans l'idée de m'amener déjeuner ici?
Olay bu muydu yani?
C'est... de ça dont il est question?
Kazaya sebep bu muydu?
Est ce que c'est ce qui a causé le crash?
Sen bunca senedir askeri inzibatken tüm yaptığım bu muydu?
Oh, c'est pas ce que je faisais durant toutes ces années où tu as été dans la police militaire?
Bahsettiğiniz o ilahi adalet bu muydu? Hayır.
Est-ce la justice poétique dont vous me parliez?
Im Meahri nihayet mutlu olmak için yapman gereken, bu muydu?
Im Mi A Ri, est-ce le bonheur que tu veux?
Sonunda, merak ettiğiniz.. ... bu muydu?
Est-ce tout... ce que vous voulez savoir?
Telefonda yaptığın da bu muydu?
C'est ce que tu disais au téléphone? Tu allais appeler la police?
Bütün peçeteleri kullanan adam bu muydu?
C'est le gars qui a gaspillé toutes les serviettes?
Konuşmak istediğin konu bu muydu?
C'est de ça dont tu voulais parler?
Onun da yaptığı şey bu muydu?
C'est ce qu'elle est venue faire?
Yani, esrarengiz sergisinde bahsettiğin kızsal küçük aptal öykü bu muydu?
Donc c'est le conte de ces petites épouses idiotes que vous avez raconté à l'exposition occulte?
Sakladığın bu muydu?
C'est ça que vous cachez?
Zombi kitabımı yazamıyorum. - Bu muydu?
J'ai du mal avec mon roman.
- Hayat tecrübesi bu muydu?
- C'est ça, l'aventure?
- Sana tüm söylediği bu muydu?
Est-ce que c'est tout ce qu'il t'a dit?
Gördüğün bu muydu, Kantos?
C'est ce que tu as vu, Kantos?
Tuttuğunuz kart bu muydu azizim?
Est-ce votre carte, mon ami?
Bunların amacı bu muydu?
Quel est l'intérêt de tout ça?
Başından beri planın bu muydu?
C'était votre plan depuis le début.
- Bu % 10 muydu?
C'était 10 %?
- O muydu yani bu?
J'ai bien entendu?
Dedikodun bu muydu? Max'in tavrı mı?
C'est ça tes ragots?
Mesele bu muydu?
C'est ça le problème?
Paylaşmak, dediğin bu muydu?
Tu te confies?
Bu hikaye, " Bir adama balık verirsen yer ama balık tutmayı öğretirsen... Satıyor muydu onu?
Donne un poisson à un homme, il mange, apprend lui à pêcher et il devient poissonnier...
Bu hafta sonu muydu o?
C'est ce week-end?
Judi, bunca zaman sonra Henry'i görmek istemenin sebebi bu muydu?
Qu'a-t-elle dit?
Oh, o bu hafta sonu muydu?
C'est ce weekend?
Bu arada, bu akşam bizim haftalık tango dersimiz yok muydu?
En fait, ce n'est pas ce soir notre leçon de tango?
Onu ziyarete gitmenin sebebi bu muydu?
Alors c'est pour ça que tu es allé le voir en prison?
Bu salak şeyin başlaması gerekmiyor muydu?
Ce stupide truc ne devrait-il pas avoir déjà commencé?
Peki bu onu satabiliyor muydu?
Et il pouvait vendre ça?
- Gelişme dediğin bu muydu?
C'est ça ta découverte capitale?
Bu daha fazla araştırma hak etmiyor muydu?
Ça mérite pas de pousser l'enquête?
Bu bir kurt muydu?
C'était un loup?
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu müthiş bir şey 23
bu muhteşem 145
bu mümkün 171
bu mükemmel 158
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu müthiş bir şey 23
bu muhteşem 145
bu mümkün 171
bu mükemmel 158