English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Cevap yok

Cevap yok tradutor Francês

968 parallel translation
- Cevap yok.
Il répond pas.
Cevap yok.
- Personne ne répond.
- Cevap yok efendim.
- Pas de réponse.
Cevap yok. Başka konuya geçmiştik.
Tiens, vous n'avez pas répondu.
Cevap yok efendim.
Pas de réponse.
- Bu soruya cevap yok.
Je ne répondrai pas.
Ama hiç cevap yok.
Mais les p tites huîtres ne répondent pas
Cevap yok.
Ça répond pas.
Cevap yok mu?
Ça ne répond pas?
Cevap yok efendim.
Rien monsieur.
- Aradım, cevap yok.
- Ça ne répond pas.
İşaretlerine cevap yok mu?
Pas de réponse?
Hâlâ bir cevap yok.
Toujours pas de réponse.
Soru yok, cevap yok.
Ni questions, ni réponses.
Buna bir cevap yok Lora, kimse yardım edemez.
Il n'y a pas de réponse, Lora. Il n'y en a jamais eu.
Ben tek soru sordum, cevap yok.
Et vous ne m'avez pas répondu. Pourquoi?
- Cevap yok.
- Pas de réponse.
- Ya acil durum frekansları? - İkisinden de cevap yok.
- Et les deux fréquences de secours?
Hiç cevap yok.
Aucune explication.
- Hala cevap yok, efendim. - Denemeye devam et.
- Pas de réponse monsieur.
Cevap yok?
Il ne répond pas.
Cevap yok mu? Erkek misin sen?
Qui tu es?
- Hâlâ cevap yok mu?
- Toujours aucune réponse?
Ona cevap vermeden önce, başka bir şey yok değil mi?
Si c'est tout, je suis soulagé! Sales snobs!
Cevap vermene gerek yok.
Inutile de répondre.
- Orada cevap verecek kimse yok mu?
Il n'y avait personne?
Kalbim ihtiyatla cevap verir, "bugün yakında yok olacak"
Mon cœur répond prudemment "Aujourd'hui sera bientôt fini".
Tommy'ye bir şey oldu. Otelini üç kere aradım. Cevap veren yok.
Je ne sais pas où est Tommy, il ne répond pas à l'hôtel.
Cevap vermeye cesareti yok.
II n'ose pas répondre.
Cevap yok. Nerede yaşıyor?
- Pas de réponse.
Yok, yok cevap verme.
- Ne dites rien.
- Başka bir cevap yok.
Je ne peux rien vous dire de plus.
- Soruyorum ama cevap veren yok...
Je pose la question, personne ne répond.
Sanırım cevap vermeye gerek yok.
Pas besoin de réponse.
Bana cevap vermene gerek yok.
Je n'attends pas de réponse.
- Hala cevap yok mu? - Henüz yok efendim.
- Toujours rien?
Başkalarının taleplerine cevap vermek yok.
John, Tu ne connais pas la joie d'être exactement là où tu le veux.
Soru yok, cevap da yok.
Ni questions, ni réponses.
Cevap yok.
C'est incroyable.
Teşekkürler. Ama, nasıl çapa kullanacaksın? Tamam, cevap yok.
merci tu nous a donné un sacré spectacle t'as pas l'air content je fais jamais les choses à moitié de toute évidence je vais pas revenir en marchant t'es obligé de me garder
Kimse yok mu? Lütfen, biri cevap versin?
Il y a quelqu'un?
Kimse yok mu? Cevap verin?
Répondez-moi!
Cevap yok mu?
Vous ne pouvez pas?
Hala cevap yok.
Il ne répond pas.
Kanımca bu mektuba acilen cevap vermeye gerek yok.
Je répondrai à cette lettre plus tard.
Cevap yok mu?
Question sans réponse.
Cevap verecek bir ağzı da yok.
Il n'a plus de bouche.
Cevap yok.
Pas de réponse.
İşte cevap bu. Buna hiç şüphe yok.
Voilà notre réponse, à n'en point douter.
Gökyüzüne ağlamak gibi... Sana cevap verecek kimse yok.
C'est comme invoquer le ciel à pleins poumons - personne n'est là pour vous répondre.
Şimdi, çok acele bazı bir kaç soruya cevap vermek lütfen yani, hiç gereklik yok her halükarda...
Maintenant, répondre à quelques questions, très vite, pour qu'il ne soit pas mécessaire...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]