English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Devam

Devam tradutor Francês

98,744 parallel translation
Böyle devam...
Ça, c'est bien...
Ne yapıyorsa onu yapmaya devam etsin.
Qu'il continue à faire ce qu'il fait.
Yarın normal düzende devam.
On reprend normalement demain.
Ancak orada, o zamanda işime devam etmek istiyorsam başka çarem yoktu.
Vous savez, à cet endroit, à cette époque-là, si je voulais faire mes affaires tranquillement, je n'avais pas le choix.
Biz de kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Nous oublierons cet incident.
Toplum hizmetinde bulunman için de program belirlenecek. Meşru bir şekilde çalışmaya devam etmek zorundasınız. Yalnızca yasalara itaat eden insanlarla iletişim kurmak zorundasınız.
Vous devrez effectuer un travail d'intérêt général, conserver un emploi régulier et ne faire affaires qu'avec d'honnêtes citoyens.
Bu raddede herhangi bir çekinceniz varsa veya benimle devam etme konusunda içiniz rahat değilse farklı seçenekleri konuşabiliriz.
Si vous avez des hésitations, ou si continuer avec moi vous pose problème, on peut discuter des options.
Kendisi itibarı zedelenmeden bu çevrede yer almaya devam etmelidir.
Et qu'il mérite sa place au sein de notre profession.
Jimmy, Charles'ın sahip olduğu bir teyp kaseti talep etti. Jimmy ardından devam edip demir bir şömine aletinin yardımıyla Charles'ın masasından zorla aldı.
Jimmy a exigé la cassette en possession de Charles, et s'est mis, avec l'aide d'un tisonnier en fer, à fouiller en forçant le bureau de Charles.
Her normal insan gibi "Tüh be, hata yapmışım," deyip hayatına devam edersin sandım.
Tu aurais pu te dire : "Merde, j'ai fait une erreur." Et passer à autre chose, comme un type normal.
Devam edelim.
Nous allons poursuivre.
Devam edin Bay McGill.
Poursuivez, M. McGill.
Devam edebilirsiniz.
- Poursuivez.
Ya arkana bakmaya devam edersin kardeşine odaklanıp ne yaptığını düşünürsün ya da yoluna bakarsın.
Tu peux regarder en arrière, rester bloqué sur ce que fait ton frère, ou tu peux avancer.
Bakacak mısın, yoksa devam edelim mi?
Tu veux vérifier ou on peut continuer?
Öyle göründüğünün farkındayım ama müvekkillerinizden biri size karşı dava açmak isterse mesela, bu kapsamda sigortanız devam ediyor.
- Je comprends ce que vous dites, mais si l'un de vos clients porte plainte contre vous, vous êtes encore couvert.
Kararlarına güvenemediğim biriyle ortak olmaya devam edemem.
Je ne veux pas d'un associé dont je questionne le jugement.
Gatwood Oil toplantı notlarına devam...
Suite des notes du rendez-vous avec Gatwood Oil.
Siz devam edin kızlar.
Allez-y, continuez.
Irene beklemeye devam ederse, avukatlar bu kadar daha alacak ve siz de bu kadar daha alacaksınız.
Si Irene attend encore, les avocats toucheront ça, et vous, vous aurez ça en plus.
Sen devam etsene.
Où allez-vous? Tenez, prenez le relais.
Toplamaya devam.
On se bouge un peu.
Tamam, devam ediyoruz.
On passe à autre chose.
- Devamında, aramızda ünlü biri bulunmakta. of Reeves Industries. Bay Gideon Reeves,
M. Gideon Reeves de Reeves Industries.
Bir mıntıkada başarılı olursanız, devamı da gelecektir.
Vous réussissez dans un district et, les autres suivrons.
Ve eğer kötü adamlar gelmeye devam ederse diye, Silahınızı bununla değiştirdik.
Et si jamais les méchants essaient quand même, on a amélioré vos armes pour ça.
Eğer bana devriye nöbeti verilirse senin soruşturman nasıl devam edecek?
Comment votre recherche est sensée avancer si je dois faire des patrouilles?
20th Century Fox'un fazlaca gotik draması Sus Sevgilim başrol oyuncusunun arka plan çekimlerini başkasının canlandırmasına rağmen devam ediyor.
La production du fastueux drame gothique de la 20th Century Fox Chut, Chère Charlotte, continue malgré le fait qu'une doublure fasse le travail d'une star.
Bebek Jane'in devam filmi değil bu.
Ce n'est pas la suite de Baby Jane.
Oyuncu kadrosu ve ekip maaşlarını almaya devam ederken Charlotte, 20th'in bu seneki en pahalı yapımlarından biri olmaya doğru ilerliyor.
Et comme le casting et l'équipe sont toujours payés, Charlotte s'annonce comme le film le plus cher de cette année.
Devam edemeyecek kadar hasta olduğunu ve rol için başka bir oyuncu bulmalarını söyle.
Dis leur que tu es trop malade pour continuer. Laisse les faire des auditions à nouveau pour le rôle.
Sağınızdan devam edin.
Reste à droite.
Nihayetinde ben iyileştim, ve devam ettik.
Finalement, je... J'ai pris le dessus et... On est passé à autre chose.
Bu sene başlayan ve devam edecek olan.
À partir de cette année, dès demain.
Ama, devam edeceğiz.
Mais : suite au prochain épisode.
Bu yıl, bunun üzerine koymak istiyoruz, hikayemizi anlatmaya devam edeceğiz, kendi şarkılarımızla.
Cette année, on va encore faire grandir notre succès. Raconter notre histoire, avec des chansons qu'on aura écrites.
Jason yaşamlarımıza devam etmemizi isterdi.
Il voudrait qu'on continue à vivre.
Bence müziğine devam etmelisin, ama benle beraber değil.
Vous devriez poursuivre dans la musique. Mais pas avec moi.
Hadi devam. Topu getirin buraya.
Allez les gars, on s'y remet.
Kim olduğunu ve kim olacağını belirlemeye devam ederler.
Elles modèlent l'homme que tu es et celui que tu deviendras.
Bu açık ve devam eden bir soruşturmadır.
Il y a une enquête en cours.
Tura devam edeceğiz.
La visite continue.
Bu sabah bursiyer ofisiyle toplantı yaptım ve olan her şey göz önüne alınınca görünüşe göre D.M. Jamison sporcu bursu devam etmeyecek.
J'ai vu le trésorier ce matin, et au vu des récents événements, il est probable que ta bourse disparaisse.
Devam edin.
Travaillez bien.
KOPYALAMA... DEVAM EDİYOR
COPIE EN COURS
Nihayet kaldığımız yerden devam edebiliriz.
Nous pouvons enfin reprendre là où nous en étions.
Araştırmaya devam edin diyen evrenin sesi.
C'est le son de l'univers nous disant de continuer à creuser.
Eyalet Barosu devam etmeye hazırdır.
Nous sommes prêts.
Gelmeye devam etsin bayım.
- et un Old fashioned.
Olumsuz. Tamam. İzlemeye devam et.
Continuez à guetter.
Devam et.
Allez-y.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]