English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Devam edebilirsin

Devam edebilirsin tradutor Francês

585 parallel translation
Belki sen devam edebilirsin.
Je n'ai dit qu'"Allô".
Sen ve Nicky, yine karı kocasınız. Kaldığın yerden devam edebilirsin.
Nick et toi êtes de nouveau mari et femme...
Beni dövebilirsin. Beni dövmeye devam edebilirsin. Ama ne istediğini bilmiyorum.
Vous pouvez me frapper... continuer à me frapper... mais je sais pas ce que vous voulez.
Ve artık yoksul biri olduğuna göre burada kalmaya nasıl devam edebilirsin?
Tu ne peux pas rester.
Pekala, madem ona o kadar düşkünsün, geri dönüp birlikte yaşamaya devam edebilirsin.
Alors, allez vivre chez elle.
Eğer kuzey yönünde gidersen yoluna rahatça devam edebilirsin.
Regarde, en prenant au Nord de Glorieta, tu tombes sur Skin Road.
Belki sen yenilgiler görmeye devam edebilirsin, ama ben yapamam.
Si tu peux continuer cette vie, moi je ne peux plus!
Burada kalmaya devam edebilirsin.
Tu peux rester ici.
Devam edebilirsin.
Ça va.
Böyle yaşamaya nasıl devam edebilirsin?
Pourquoi tu t'obstines à vivre comme ça?
Devam edebilirsin. Öksürme.
Suis-je habillé correctement pour un baptême?
İşine devam edebilirsin.
Gardez votre job.
sonra isterseniz devam edebilirsin.
Vous pourrez parler ensuite.
Bütün hayatın boyunca küçük bir kız olarak, böyle devam edebilirsin.
- Vous continuez d'être une petite fille.
Şimdi suçluluk hisstemeden yaşamına devam edebilirsin. Artık bana karşı kendini sorumlu hissetmene gerek yok!
Tu peux faire comme si tu n'as rien vu et rejeter toute la culpabilité sur moi.
Kızların kalpleriyle oynamaya devam edebilirsin.
Tu ne peux pas continuer à jouer avec le coeur des femmes.
Yemeğine devam edebilirsin, bayan.
Poursuivez votre repas, mademoiselle.
Dinle, denileni yaparsan biz burada değilmişiz gibi işine devam edebilirsin.
Obéissez et vous pourrez vaquer à vos occupations comme si on n'était pas là.
Denemeye devam edebilirsin.
Tu peux essayer.
Evet, ne istediğini söylemeye devam edebilirsin. Ama yarından itibaren, Kontes Cavallaro'yu, bakanın karısını, genel yayın yönetmeninin kızını, ve dansçıları unut.
Oui, mais toi, dès demain, c'en est fini de la comtesse Cavallaro, de la femme du député, de la fille de l'éditeur et des danseuses.
Sonra karanlıkta yoluna devam edebilirsin.
Ici, tu seras tranquille. Cette nuit, tu fileras en douce.
Kuşlarını yetiştirip, satmaya devam edebilirsin ama kâr, sosyal yardım fonuna aktarılacak ve sen de kârdan maaş alacaksın.
Continuez à élever et à vendre des oiseaux, mais les profits seront versés à la caisse des prisons, et vous recevrez un salaire sous forme de partage.
Haydi bakalım, dinlerken de pekala işine devam edebilirsin.
Dépêche-toi. Tu peux l'écouter tout en travaillant.
Eğer o kadar seviyorsan, yeni aşığınla ilişkine devam edebilirsin.
Garde ton nouvel amour, puisqu il a tant d'importance.
Tamam, devam edebilirsin.
- Allez-y.
Plak çalmaya devam edebilirsin, ama sesini çok açma.
Tu peux continuer à faire jouer ta musique mais pas si fort. Voilà un bon garçon.
Devam edebilirsin...
Continue...
Sonsuza dek devam edebilirsin, her şey uygun.
On se dit qu'on peut continuer, que ça s'arrangera.
Seni terk edişimle ilgili konuşmaya devam edebilirsin ve ben daima burada olurum.
Tu parles de mon départ, mais je reste.
Bana sorarsan, sabaha kadar okumaya devam edebilirsin.
Je pourrais vous écouter jusqu'au bout de la nuit.
- Devam edebilirsin
- Je suis prêt.
Yani, şu konuşkan, samimi ve tatlı insan rolüne devam edebilirsin...
Continue à jouer le rôle du gentil monsieur Je ne lui dis rien.
Benesch'in yerini söylersen çabucak filmine devam edebilirsin.
Tu nous dis où se trouve Benesch, et on te laisse voir la fin du film sans plus attendre.
İstediğin buysa, vals çalmaya devam edebilirsin.
Si ça te suffit, retourne à ta musique, et bonne chance!
Devam edebilirsin, evlat.
Retournez dormir, mon gars.
... şimdi devam edebilirsin para basmanın sahtekarlığı olmaz.
J'ignore comment c'est aux dés, mais... Une pièce, ça ne ment jamais.
- Hayır ama devam edebilirsin.
- Non, mais c'est pas grave, continuez.
İnandığın bir şey için artık çok geç olduğunda nasıl devam edebilirsin?
C'est normal, quand on n'y croit plus.
Sonsuza dek devam edebilirsin.
Tu pourrais continuer indéfiniment.
– Yoluna devam edebilirsin.
– Vous pouvez vous en aller.
Archie'ye olanlar için üzgünüm, ama seninkiler beni kovduğu için kendi kavgana devam edebilirsin.
Je suis désolé pour ce qui s'est passé. Vous m'avez renvoyé. Réglez vos comptes tout seuls.
Yayına devam edebilirsin.
Continuez.
Beni buna inandırabilirsen, görevine eskisi gibi devam edebilirsin.
Garantissez-le-moi et vous continuerez à occuper vos fonctions.
Yine bana inandığını söylersen vazifene devam edebilirsin.
Si vous dites que vous avez foi en moi, vous continuerez.
Tüm bu istediklerini yapmaya devam edebilirsin Elias.
Fais ce que tu veux, Elias.
Yoksan, duyduklarının hiçbirini kanıtlayamazsın, ve ellerini ovuşturmaya devam edebilirsin.
Si tu dis non, tu ne pourras rien prouver contre nous et tu retourneras à tes angoisses.
Şimdi bir erkek ol ve sızlanmayı kes... yoksa hepimiz ve tüm Güneybatı sonsuza kadar yok olduktan sonra sızlanmaya devam edebilirsin.
Nous ne tenons pas à être envoyées en cour martiale. Cela ne saurait tarder, Diana. La même chose pour vous, Lydia.
Hamile kalana kadar işine devam edebilirsin.
Travaille jusqu'à ta grossesse.
Tamam, yol devam edebilirsin.
Allons!
Böyle bir fikri senin o güzel küçük kafana kim soktu? - Teşekkür ederim. Devam edebilirsin.
C'est vraiment très curieux, car il a demandé ma main, hier après-midi à 17 h 30.
Devam edebilirsin.
Continue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]