English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Devam et

Devam et tradutor Francês

38,199 parallel translation
Bu bağlamda ve Başkan'ın giderek yoğunlaşan takvimi olduğu için günlük basın toplantılarına devam etmeyeceğiz ve bunun yerine, benim ofisim tarafından yapılacak olan haftalık brifingler yapacağız.
Sur cette note et en raison du calendrier exigeant du Président, nous interromprons ces briefings journaliers et les remplacerons par des briefings hebdomadaires gérés par mon bureau.
Laura'yı bilgilendirdim ve soruşturmaya devam etmemde sakınca görmedi.
Laura le sait et elle accepte que je continue l'enquête.
İşte benim kızım. Onlara yaptığın gibi yapmaya devam et.
C'est ça, fais les choses comme tu veux les faire.
Bana korkunç bir insan olduğumu mu anlatacaksın? Durma devam et.
Me traiter de furie?
Uçurmaya devam et!
Garde-le en l'air!
Bunu kendine söylemeye devam et tatlım.
Continue à le croire, chéri.
Ve biliyorum hayatıma devam etmem lazım ve bu kız idare eder, ama bir Aly değil.
Et je sais que je devrais aller de l'avant et que cette fille est bien, mais elle n'est pas Aly.
Devam et.
Vas-y.
Konuşmaya devam et.
Continuez à parler.
Devam et, bu iyi başkomisere neler yaptığını anlat.
Allez, dites au gentil Capitaine ce que vous avez fait.
Mutluyduk, kızgın değil çünkü mutlu bir şekilde yolumuza devam ettik Damon ve, onun nasist varlığı olmadan, ama aklından sildiğin birisi, küstah bir şekilde elinde çiçeklerle, hem de sevmediğin çiçeklerle ortaya çıkarsa...
Nous n'étions plus en colère car nous avions joyeusement oublié l'existence égoïste et narcissique de Damon. Mais quand celui que tu as chassé de ton esprit a l'audace de frapper à ta porte avec des fleurs, qui ne sont même pas tes préférées...
Devam, devam et..
Vas-y, vas-y.
Sonunun onun gibi olmasını istiyorsan devam et.
Si tu veux suivre son chemin, vas-y.
Kaçmaya devam et.
Continue de bouger.
Sen böyle devam et, bir alay kızla çık veya...
Tu peux continuer à te taper une ribambelle de filles ou...
Ben devam etmek istiyorum, Laurel, ve sen de bunu istiyorsun.
Je veux avancer, Laurel, et je pense que toi aussi.
Emkon yürürlükte kalmaya devam etsin. Karartma uygulayın. Sessiz gemi uygulamaya geçiyoruz.
Donc on continue en Silence Radio, placez les lumières illusoires, et mettez le navire en silencieux.
Sadece adamların sayısı arttıkça artmaya devam etti. Ve güvenlik için değildi, ordusunu kuruyordu.
Seulement le nombre de gars ne cesse de grandir et ils n'étaient pas là pour la sécurité, c'étaient des exécuteurs.
Devam et.
Aller!
Hayatına devam et.
Tourne la page.
- Gazı köklemeye devam et ve hareketini... -... dokuz saniye içinde yapmaya hazır ol.
Appuie à fond sur l'accélérateur et sois prêt à faire ton tour dans exactement 9 secondes.
Devam et.
Continue.
Devam et, bakmayacağım.
Allez, je regarderai pas.
Konuşmaya devam et.
Je t'écoute.
Devam et.
Allez-y.
Denemeye devam et, Barry.
Continue d'essayer, Barry.
İyi hale de getiremedik. Muhtemelen benim suçum ama böyle devam etmesini istemiyorum. Suçu ben üstleniyorum.
On n'a jamais réussi à trouver le bon et je le comprends.
Yanında olmayı seçtiğim ve olmaya devam etmek istediğim kişi o.
Il est celui aux côtés duquel j'ai décidé d'être et duquel je choisis d'être.
Yürümeye devam et!
Continue d'avancer!
Sen devam et, ben bakacağım.
Continue d'avancer. Je vais voir.
Yakıt alıp, San Diego'ya devam edeceğimiz... Pearl Harbor'a rota belirle.
Faites route vers Pearl Harbor, où nous ferons le plein et on continuera directement vers San Diego.
Damon ve Enzo'yu aramaya hala devam ediyoruz ve nerede olduklarını onları kimin ya da neyin kaçırdığını hala bilmiyoruz.
La recherche de Damon et Enzo avance pas à pas, et nous sommes proches de savoir où ils se trouvent... ou qui, ou quoi, les a pris.
Neyse, kendime bir araba ayarlayınca Size yetişip Rayna'nın listesinde nerede kalmışsak devam ederiz tamam mı?
Après m'être trouvé une voiture, je vous retrouve et on se remet sur la liste de Rayna.
Bize dert ve acıdan başka bir şey getirmeyen ve hayatta olduğu sürece buna devam edecek olan vampir.
Qui n'a rien apporté mis à part de la peine et de la souffrance à nos amis, et qui continueras de le faire aussi longtemps qu'il sera en vie.
Ayrıca büyük adamlar binlerce yıldır dostluğumuz var. Devam edeyim mi?
Et j'ai des rapports avec Dieu depuis des lustres, je continue?
Eyalet ve bölge yetkilileri araştırmaya devam ediyor.
L'État et le local cherchent toujours.
Breland böceğiyle Young-Hee'nin üstünde çalışmaya devam edin.
Continuez les enregistrements chez Breland et Young-Hee.
Müvekkilim tüm hayatı boyunca korkuyu yaşadı, ve siz de buna devam ediyorsunuz ama ben buna izin vermeyeceğim!
Ma cliente a vécue une vie d'horreur, et vous continuez le cycle de la violence, et je ne le permettrai pas!
Takip etmeye devam edeceğim, buraya gelmediğinden emin olana kadar.
Je vais garder sa trace et m'assurer qu'il ne revienne pas.
Tam da nasıl hayatıma devam edeceğimi çözüyor, bir tek güzel şeye sebep olmadığın hayatımda yarattığın bu bataklıktan kendimi kurtarıyordum.
J'essayais de trouver un moyen de me calmer et enfin sortir de ce bordel que tu as créé, même sans la seule bonne chose dans ma vie.
Sana her gün ödevleri ve sınavları getirmeye devam edemem ve korkarım geride kalacaksın.
Je ne peux pas continuer à t'amener tes tests et les devoirs tous les jours. et j'ai peur que tu prennes du retard.
Uzay istasyonunun data merkezi halen çalışıyor, bu yüzden bu gerçekliği ve kendilerinin diğer versiyonlarını... araştırmaya devam ediyorlar.
La base de données de la station est encore opérationnelle, ils compulsent cette réalité et cherchent leurs moi alternatifs.
Devam et!
Allez!
Güzel, çünkü hackerler aynı döngü düzeninde kalmaya devam ederlerse dakikalar içinde tepenizde olacağım ve depolarım boşaldığında tam bir dikey dalışa geçmiş olacağım.
Bien... parce que si les hackers gardent ce même modèle en boucle Je serai sur vous de nouveau en quelques minutes, et une fois que mes réservoirs seront vides, je me dirigerai vers une chute verticale complète.
Her hatanda her şeyi başa mı saracaksın yoksa sonuçlarına katlanıp, yoluna devam mı edeceksin?
Vas-tu juste revenir en arrière à chaque fois que tu fais une erreur? Ou vas-tu vivre avec et avancer?
Sezgilerim bu adamın aradığımız kişi olmadığını söylüyor, aramaya devam edin.
Et il me dit que ce n'est pas ce gars. Continuez de chercher.
Bay Wender'a olanların klinik sırasında daha büyük bir olayın devamını getirebileceğinden endişelenip bunun sonucunda da Amertek'in bundan zarar görebileceğini düşünüyorlar.
Ils sont inquiets que l'attaque de M. Wender puisse être le début d'un plus grand mouvement de violence, et si quelque chose arrivait pendant l'événement, alors Amertek serait tenu pour responsable.
Damien Darhk'ı öldürdüm ve hala öldürmeye devam ediyorum.
J'ai tué Damien Darhk, et je ne me suis pas arrêté depuis.
Yani, her ne kadar işinle uğraşırsan..... doğru yoldan yapmaya devam et. Bir işi halletmek daha uzun sürse bile Anlarsın, şehir de aynı şekilde.
Même si ça prend plus de temps pour faire le boulot, vous le saurez, et la ville aussi.
- Böyle dengesiz hareketler sergilemeye devam edersen bu işin sonunun kötü olmasından korkuyoruz.
Ta mère et moi sommes inquiets que si tu gardes ce comportement instable ça ne finisse mal.
Yetişkin gibi davranıp her şeye rağmen devam edeceğim.
Alors je vais grandir un peu et aller jusqu'au bout.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]