English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dil

Dil tradutor Francês

3,193 parallel translation
Birçoğu ikinci bir dil konuşabiliyor.
une fois. mais j'en ai pas profité.
Yabancı dil ve işletme derslerinin de eğitim programımıza eklenmesi gerek.
Ce doit être le manque de sommeil qui le rend plus sensible. Non mais quel âge il a?
Gizlice buluşup durduğun Cha Mu Won'un sekreteri Bayan Yang üniversiteyi senden önce bitirmesine rağmen üç dil konuşabiliyor.
Mon père a dépensé une fortune pour mon éducation. Et tu veux me faire étudier quoi? L'anglais?
Zaten böyle bir programımız yok mu? Var ama ikinci bir dil öğrenmek çok uzun zaman alıyor. Yeni elemanlarımız dil öğrenebilmek için bayağı para harcıyorlar.
Plus fort! mais je trouve qu'elle manque de sens. il serait préférable que vous en trouviez une autre.
Ji Hyun gözlerini açacak boşuna dil dökme.
Nous devons sauvez Ji Hyun. Tais-toi!
Aşağıda dil kullanmak istemezsen parmak kullanıp dudak çıklatırsın ya.
Un cunni avec les doigts. Tu claques des lèvres...
Evet, Rick. Daha çok dil.
Oui, donne-moi ta langue!
Daha çok dil.
Encore!
Dört dil bildiğini ama hava atmayı sevmediğini söylemiş miydim?
Je t'ai dit qu'il parle quatre langues, mais qu'il ne s'en vante pas?
Dil kullanmadan, sakin ol Charlie Amca.
Sans la langue. Du calme, oncle Charlie.
Buraya bir dil bilimci çağırın.
Allez chercher l'équipe de linguistique.
O da seni ziyaret eder. Yeni bir dil öğrenmeye de ihtiyacı var zaten.
Il a besoin d'apprendre une nouvelle langue.
Dil : Arapça.
Langue : arabe.
Dil bilmiyorlar, ülkeyi tanımıyorlar.
Ne parlent pas la langue, ne connaissent pas le pays.
bugün en vatansever olmayan dil ile başlayacağız.
Aujourd'hui, nous allons débuter par la langue la plus antipatriotique.
Yeni bir hayat demekti bu. Aynı zamanda yeni bir dil.
Une nouvelle vie et une nouvelle langue.
Ya konseydeki yerim? O da mı dil sürçmesiydi? Yeter, Rantzau.
Et mon siège au Conseil?
Teknik becerilerime dil uzatmayı kesmen lazım.
Tu commences à me les briser.
Maalesef İttifak personeli sadece bir dil konuşabilir.
Il est lamentable que les officiels d'unanimité ne puisse parler qu'une seule langue.
Önce birazcık dil, sonra daha fazla.
D'abord un peu de langue et après un peu plus.
- Dil yok.
- Sans la langue.
"Uygunsuz bir dil kullanmamalı..."
"Je ne dois pas user d'un langage inap..."
Bütün ülke bu yorumun sözdizimi ve dil bilgisini inceliyor.
Tout le pays analyse à présent... sa grammaire et sa syntaxe.
Dil bilgisinden daha derin bir şey olabilir. Belki nefen alması gerekmiştir.
C'est peut-être plus profond que la grammaire, c'est peut-être la respiration.
Lola, dil.
Lola, ton language!
- Şu dil balıkları yeni geldi. - Bunu öğrendiğim iyi oldu, iyi oldu.
- Ce flet vient d'arriver.
Çiflik'teyken mantıksal analiz ve dil bilimde yüksek puanlar almış.
Excellentes notes en analyse et en linguistique à la Ferme.
- Ama dil de olacak.
- Mais avec la langue.
Filipince'nin dışında, bildiğim tek dil müziktir.
À part le philippin, la musique était la seule langue que je connaissais.
Korkunç bir bürokratik dil kullanıyor.
Il parle dans cet affreux jargon administratif.
Ama dil bilgisine gelince- -
Mais en ce qui concerne la grammaire...
Ve o sevimli dil sürçmesi, Lionel'in konuşma yeteneğini kaybettiğini de gösteriyor.
Et ce lapsus montre que Lionel n'est plus en mesure de parler non plus.
- Dil yok mu?
- pas de langue?
- Seni kestiğim için özür dil...
- Je suis désolé, tu...
İlk önce annenle yaşayıp, dil öğreneceksin.
D'abord vous vivrez avec votre mère et vous apprendrez la langue.
Ian, doktora göstersene Dil nasıl şaklatılır, diye.
Ian, montrez au docteur comment on claque sa langue.
Dil nasıl şaklatılır bize göster hadi.
Montrez-nous comment on claque la langue.
Dil çarparak.
Des claquements de langue.
Dil sesi gibi.
Comme les claquements de la langue.
Dil şaklatma ile tınlama olmuştur.
Elle devrait aussi résonner avec les claquements de langue.
Dil konuşmak da ne
Elle parle une autre langue?
Oral seks dil bölgeme büyük dayanıklılık sağlıyor.
Ça me donne beaucoup d'endurance dans la langue.
Masa 2'ye dil balığı tava!
La sole meunière pour la 2.
Dil balığına hardal koydu diye neredeyse adama vuracaktın.
T'as failli taper un mec qui a mis de la moutarde sur sa sole.
Yabancı dil konuşabilen elemanlarımız mevcut.
Vous n'y êtes jamais allée?
Birkaç gün önce, Sekreter Noh benden yabancı dil programımız hakkında bilgi istedi.
♪ Dans le train en direction du sud ♪
- Dil var mı?
- Langue? Bien sûr.
Çok dil verme.
Pas toute la langue.
Ama dil koparılmamıştı.
Mais elle n'est pas coupée.
Ya ben şu dil balığını alayım o zaman, güzel görünüyor.
Je prends le flet.
Inanin bana,... Nazar amcama bir daha dil uzatirsan, Dilini kendim keserim.
Si tu manques encore une fois de respect à Nazar, je te coupe la langue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]