Diyorsun tradutor Francês
25,664 parallel translation
Philip Jessup mu diyorsun?
Vous voulez dire Philip Jessup?
Yani Al Badi ve Codwell Emma'yı Emir'in cinayetinin intikamı için ikna edebilir diyorsun. Yani Al Badi ve Codwell Emma'yı Emir'in cinayetinin intikamı için ikna edebilir diyorsun. Peki Emir'i kimin öldürdüğünü söyleyecekler?
OK, vous êtes en train de dire qu'Al Badi et Codwell ont pu convaincre Emma de venger le meurtre d'Emir.
Dedikodulara ne diyorsun?
Parlez-moi des rumeurs concernant
- Sam'e ödeteceğim mi diyorsun?
Je vais enfin avoir Sam.
Juliette. - Ne diyorsun sen?
Juliette.
"Çin Prensi" mi diyorsun?
Tu veux dire le "prince chinois"?
Ne diyorsun sen?
De quoi tu parles?
Kev, ne diyorsun?
Kev, bordel tu parles de quoi?
Oldukça iyi gitti ha, ne diyorsun?
Hé, ça s'est bien passé, non?
Hayır diyorsun yani.
Alors tu refuses?
- Ama "hayır" diyorsun.
- Mais c'est un non.
- Sana diyorum dostum madem o binada yaşıyor diyorsun, sana inanıyorum. Ama pizza sevmiyor olmalı çünkü yüzünü gördüğümü hiç hatırlamıyorum.
Vous dites qu'elle vivait ici et je vous crois, mais elle devait pas aimer la pizza.
Yani diyorsun ki, birisi arabayı hackledi ve kaza yaptırttı, öyle mi?
Quelqu'un l'a hacké pour le faire se crasher?
Bazı günler "Asla seni seviyorum deme" diyorsun.
Parfois, tu dis : "Ne dis jamais je t'aime."
Bazı günler de "Gözlerime bak ve beni sevdiğini söyle" diyorsun.
Puis : "Regarde-moi dans les yeux et dis-moi que tu m'aimes."
Ne diyorsun sen ya?
De quoi parles-tu?
yaşlanmışsın diyorsun yani.
Tu disais que j'aurais des rides.
Hamilelik iptal " diyorsun.
Vide, le bide!
Bana olgunlaşmamış mı diyorsun?
Tu dis que je suis immature?
Tam bir saat mi diyorsun?
Une heure entière, vous dîtes?
Ne diyorsun?
Compris?
Ne diyorsun?
Ne dis pas ça...
Bana güven içinde nefes alıyorsun diyorsun.
Tu appelles ça "sain et sauf"?
Bana güven içinde nefes alıyorsun diyorsun.
Et tu appelles ça "sain et sauf"?
Ne diyorsun?
Alors qu'en dis-tu?
- Ne diyorsun sen?
De quoi tu parles?
Sen ne diyorsun?
De quoi est-ce que tu parles?
Ne diyorsun?
Quoi?
- Ne diyorsun peki Bay Brian Finch?
Alors qu'est ce que vous en pensez, M. Brian Finch?
Ne diyorsun sen? Muhtemelen dünyadaki en rahatsız olduğum insanla dolaşıp duruyorum ve bir hayaleti bulmaya çalışıyorum.
Je me balade avec probablement la pire personne au monde à la recherche d'un fantôme.
Cinsel organı mı diyorsun?
Vous parlez de la... les organes génitaux?
FBI'ın Brian'a verdiği güvenli evi diyorsun.
Vous voulez dire la planque que le FBI met à disposition de Brian.
Haydi adamım, ne diyorsun?
Allez mec, qu'est-ce que t'en dis?
Ayak masajı mı diyorsun?
Tu veux dire un massage des pieds?
Heh. Kime diyorsun?
- Vous parlez à qui?
Allison, ne diyorsun sen?
Allison, de quoi tu parles?
Sen buna müzik mi diyorsun?
T'appelles ça de la musique?
Ooo'Vahşi Aşk'diyorsun?
Oh, une passione?
Ne diyorsun?
Qu'est ce que tu dis?
- Sen ne diyorsun peki?
- Le médecin légiste?
Alman hükümeti mi? Teröristler saldırıdan önce hükümeti uyardı mı diyorsun.
Les terroristes auraient prévenu le gouvernement allemand?
Ancak Velov farklı şekilde biliyor diyorsun.
Velov ne le croit pas.
- Ne diyorsun sen?
Comment ça?
Tamam, hep "Ben" diyorsun!
OK, tu n'arrêtes pas de dire "je"!
- Ne diyorsun sen?
C'est exactement ce qu'il a fait sur ma Terre. - De quoi tu parles?
Ne diyorsun?
Oui?
- Peki tam olarak ne diyorsun?
Alors que dis-tu?
- Ne diyorsun, Baba?
Comment papa?
Sonra ise Baro'nun Şahsiyet ve Uygunluk Komitesi'nin önüne çıkacaksın. - Sen neler diyorsun?
- De quoi tu parles?
Ne diyorsun?
Comment ça?
Sen ne diyorsun?
Allez à l'église. Que dites-vous?
diyorsunuz 82
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
diyorum 468
diyor 1008
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyoruz 105
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
diyorum 468
diyor 1008
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyoruz 105