English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Evet ama

Evet ama tradutor Francês

45,564 parallel translation
Evet ama hepsi kötüydü.
Aucun des trois.
Evet ama kovalayanlar var.
Ouais, mais les autres.
- Evet ama seyircilerin, yaşayamayabilir. Pekala.
- Oui, mais ton public peut-être pas.
Evet ama bu sadece plastik bir şey.
Oui, mais c'est un bout de plastique.
Burada yaptığımız şey yasadışı evet ama ahlak dışı değil.
Ce qu'on fait ici est illégal, pas immoral.
Evet ama bir şey hakkında yanılmıştı.
Mais il avait tort sur une chose.
Evet ama ikiniz, aynı odada hiç yalnız kalmadınız.
Oui, mais vous n'êtes jamais seuls dans la même pièce.
Evet ama zaten ondan beş sır saklıyoruz. - Sır kasası dolu.
Oui, mais on garde déjà cinq secrets.
Evet ama kim olduğunu söylemedin.
Mais tu ne t'es pas identifié.
Biraz sıkıcı evet ama en azından güvenilebilirdin.
Un peu rasoir, oui, mais à qui on pouvait faire confiance.
Evet ama Kraliçe'nin yenilmesiyle bunların hiçbirine gerek kalmadı.
Oui, mais on a vaincu la Reine, tout ça a été évité.
- Evet ama sadece çalışacağız.
- Oui, à travailler seulement.
Evet ama yapabileceğimiz bir şey yok.
Oui, mais on ne peut rien faire.
Evet ama bir sorun var.
Oui, mais il y a un problème.
Evet ama diğer herkesi kurtarmak için.
Oui, mais pour sauver tous les autres.
Evet ama bunu halledebilir.
Oui, mais il saura résoudre le problème.
Evet, belki de gitti gibi görünmek için gemiyi göndermiş ama kendisi hala burada, Malibu'daysa.
Il veut peut-être faire croire qu'il est parti mais qu'il est toujours à Malibu.
Ama evet, büyük ihtimalle gitmiştir.
Mais, ouais, je pense qu'il est probablement parti.
Evet, bu biraz hislerimi incitti ama beni istediğin zaman ihbar edebilirdin ve yapmadın.
Oui, ça m'a un peu blessé, mais... [INSPIRATION] Tu aurais aussi pu me dénoncer aux flics, n'importe quand, et tu ne l'as pas fait.
Evet, ama sen bunun bir parçası olmayacaksın.
Oui, mais tu n'en feras pas partie.
Evet, resmi olarak teşhis koymak için cerrah gerekiyor ama bir türlü getiremedim.
Est-ce qu'il y a quelque chose que nous aurions besoin de savoir? Oui, mais j'ai besoin qu'un chirurgien fasse un bilan, et j'arrive pas à en trouver.
Evet, ama dedin. Bir nevi bir günde iki kez hem de.
Deux fois aujourd'hui.
- O ölü, değil mi? Evet ölü. Ama bir hayalet olarak sürekli geliyor.
Elle est morte, mais elle revient sous forme de fantôme.
Evet. Ondan sonra, sanki, uçuyor gibiydim, sanki, kulağa aptalca geliyor ama, kendimi çok özgür hissettim.
Oui, et après... comme j'étais au sommet, je sais que ça semble stupide, mais je me sentais si libre.
Evet, ama saat 3.00 randevumu kaçıracağım.
Oui, mais je vais manquer mon rendez-vous de 3 : 00.
Yani evet, teknik olarak seni duyuyor ama duymuyor.
Donc, oui, techniquement, il t'entend, mais il ne t'écoute pas.
Ama Londra'da bir hayatın ve sevgilin var. - Evet.
Mais tu as ta vie à Londres et un petit-ami.
- Evet, ama bir şey söyleyeyim mi?
- Tu sais quoi, mec?
Evet, iyiyim ama... iç tarafım kötü.
C'est interne.
Tatiline göre değişir ama evet.
Ça dépend des vacances, mais oui.
Evet şimdilik, ama böyle devam etmemiz lazım.
Oui, pour l'instant, mais on doit continuer à bouger.
Kabileye göre değişir, güne göre değişir, ama şurası kesin ki pek de bayılmıyorlar. Evet.
Cela dépend de la tribu, cela dépend du jour, mais je pense qu'on peut dire qu'ils n'en sont pas fans.
Biraz zamanımı aldı ama evet.
Ça m'a pris un moment, mais oui.
Evet, normalde pek elimi kirletmem. Ama adının, neden onun sırtında olduğunu öğrenmek istedim.
Oui, généralement je n'aime pas me salir les mains, mais je voulais vraiment savoir pourquoi votre nom était sur son dos.
Evet, ama bildiklerini öğrenebilirsek Sandstorm'un işi bitebilir.
Oui, mais si nous savions ce qu'il sait, ça pourrait être la fin pour Sandstorm.
Evet, ama yine de denemeliyiz.
Oui, mais on doit quand même essayer, non?
Tamam, evet geçmişte hata yaptım, ama bugünkü Adam'ın hatası.
OK, j'ai fait des erreurs dans le passé, mais aujourd'hui, c'est la faute d'Adam.
Evet, ama bu benim tutkum değil.
Oui, mais ça me passionne pas.
Evet, yaptım ama savunmam şu ki sen de aynısını benim...
Oui, c'est vrai, mais pour ma défense, tu as fait exactement la même chose avec mes...
Evet, ama bilmiyorsa olmaz.
Oui, sauf si elle le sait pas.
Evet, ama bir kaç düzenli müşterinle konuştuk, dediklerine göre 80 kağıta Uzi, MP-5 ve başka eğlenceli aletleri daha ateşleyebiliyorlarmış.
Sauf que nous avons parlé à certains de vos habitués, et ils nous ont dit que pour 80 dollars, ils peuvent tire au Uzis, MP-5, et d'autres trucs sympas.
- Evet, ama Duke aslında bu adamların Marvin'in peşlerinden gelmesini istemelerinden korkuyor.
Oui, Duke a peur que la plupart veulent que Marvin vienne après eux.
Evet, o lamba cinini elde edemiyor olabilirim ama haklısın.
Oui, je ne peux pas pas obtenir cette lampe de génie mais tu as raison.
Evet efendim ama seçimi iptal etmek...
Oui, mais annuler les élections...
Evet, bazı sorunlarımız oldu ama milleti sandığa bile götüremiyorsam...
Il y a eu des soucis, je sais, mais si les gens ne viennent pas voter...
Evet, ama iyi bir dostumu incittiniz.
Oui, mais vous avez blessé une bonne amie.
Evet, ama o hikâyeleri anlatmam için çok daha fazla içmem lazım.
Oui, et il va me falloir beaucoup d'autres verres avant que je n'en raconte plus.
Bu bana gönderilmişti, evet, ama hiç okumadım.
Je l'ai reçu, mais je n'ai eu la chance de le lire.
Evet, ama nasıl bir test?
Oui, mais de quel genre?
Evet. Ama sen bundan daha zekisin.
Oui, mais tu es plus malin que ça.
Evet, yaptım. Ama Süreç'in bundan haberi var ve beni affettiler.
Oui, mais le Processus le sait et m'a pardonnée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]