English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Gitmeden önce

Gitmeden önce tradutor Francês

4,157 parallel translation
İşe gitmeden önce arabasında tek başına oturuyor.
C'est Ann? Assise seule dans sa voiture avant le travail.
Tamam, şey, gitmeden önce, Senin için bir şeyim var.
D'accord, avant que tu partes, j'ai quelque chose pour toi.
Gitmeden önce Bay Javadi'yle konuşmam gerek.
Je dois reparler à M. Javadi avant de partir.
Sen gitmeden önce bir seyi ögrenmem gerek.
J'ai besoin de savoir quelque chose avant de partir.
Gitmeden önce Langley bombacisiyla ilgili bana bir sey söyledi.
Il m'a dit quelque chose avant de partir, au sujet du poseur de bombe.
Sen gitmeden önce bir şeyi öğrenmem gerek.
J'ai besoin de savoir quelque chose avant votre départ.
Gitmeden önce Langley bombacısıyla ilgili bana bir şey söyledi.
Je lui ai donc dit quelque chose avant que tu partes... à propos du poseur de bombe de Langley.
Ama gitmeden önce seni görmek istedim.
Mais je voulais juste te voir avant de partir.
Şunları bir boşaltalım sonra Meksika'ya gitmeden önce iki bira içeriz, olur mu?
On décharge et on se boit quelques bières avant d'aller à Mexico?
Ve fazla ileri gitmeden önce bu işi bırakmanı istiyorum.
Arrête tout avant que ça ne dégénère.
Oregon eyaletinde seni seks suçlusu olarak kaydettirmem. Bisiklet sürmeye gitmeden önce şortunun kıç bölümüne kan lekeleri sürmem.
T'enregistrer en tant que délinquant sexuel dans l'état de l'Oregon, mettre des fausses taches de sang sur le cul de tes short juste avant que tu n'ailles faire du vélo?
Gitmeden önce sarılacak mısın bana?
Un câlin avant que je parte?
New York'a gitmeden önce aramız çok iyiydi.
On se débrouillait bien avant de partir pour New York.
Gitmeden önce, şunu bilmelisin, New York'a gittiğimde, burada doktor olmayı ne kadar özleyeceğimin farkında değildim.
Avant que je parte, tu dois savoir que quand je suis partie à New York, je n'avais pas réalisé à quel point être docteur ici allait me manquer.
Gitmeden önce, bence sana bir açıklama borçluyum.
Avant que tu partes, je crois te devoir une explication.
Kenny gitmeden önce Cuma akşamı Ballantyne Otel'de hayır etkinliğine ev sahipliği yapıyorum.
Avant de partir, j'anime un gala de charité au Ballantyne Hotel vendredi soir.
Bundan onunla eve gitmeden önce bahsetmiş olabilir.
Il aurait pu le mentionner avant que je n'aille chez lui, non?
Görünüşe göre her cuma eve gitmeden önce arkadaşlarıyla şarap içmeye gidermiş.
Il semblerait qu'elle allait toujours prendre un verre de vin avec les filles le vendredi soir après le travail, avant de rentrer chez elle.
Gitmeden önce, Cuma günü.
Avant que j'y aille vendredi prochain.
Gitmeden önce bana yardım etmen için bunu yapmanı istiyorum.
Je demande seulement, avant de partir, utilise-le pour m'aider.
Çünkü işler iyiye gitmeden önce muhtemelen boka saracak.
Les choses vont probablement s'aggraver avant de s'améliorer.
İşe gitmeden önce temizlenmem lazım.
Je dois me préparer pour le travail.
Ama Rod gitmeden önce biliyordum ki eğer doktorluğa devam etmek istiyorsam ona istediği parayı vermek zorundaydım.
Mais avant de partir le lendemain matin, il s'est assuré que je savais que si je voulais continuer à être médecin, il aurai besoin de beaucoup d'argent.
Sen öğle yemeğine gitmeden önce bir duş almak isteyebilirsin.
Tu prendras bien une douche avant d'aller à ce déjeuner.
Ben düşünmedim Eğer türü vardı tüm kadar yıkanmış almak için işe gitmeden önce.
Je ne pensais pas que tu étais le genre de type à se laver avant d'aller bosser.
- Benim. Benim listem. İtalya'ya gitmeden önce yapmak istediklerimin listesi.
C'est tout ce que je veux faire avant de partir en Italie.
Ama gitmeden önce kovulman hakkındaki gerçeği söylemek istiyorum.
Mais avant cela, j'ai quelques infos personnelles pour toi sur les véritables raisons de ton licenciement.
"Önceden Eva Oates olarak bilinen Eva Toole ailesi 1853'te vahşi bir Kızılderili saldırısına kurban gitmeden önce Texas hudut bölgesinde zorlu bir çocukluk geçirdi."
Eva Toole, anciennement Eva Oates, a enduré une dure enfance à la frontière du Texas avant que sa famille ne soit victime d'une violente attaque d'Indiens en 1853.
Ama ilk kez o bir yere gitmeden önce.
Mais pour la première fois, on sait où il va être.
Ve eve gitmeden önce geri almak istiyorum.
Je la veux avant de rentrer.
Gitmeden önce bunu verdi.
Il m'a donné ça avant de partir.
Gitmeden önce...
Avant que j'y aille...
Siz şehirden gitmeden önce bir kez daha buluşup bugün yaşanan karmaşıklığı açıklayabilmeyi umuyordum.
J'aimerais vous voir avant que vous ne quittiez New York pour vous expliquer.
Elektrik gitmeden önce bir şey olacak gibi hissettiren bir şey oldu mu?
Avant que les lumières s'éteignent, rien ne s'est passé qui aurait pu vous avertir que quelque chose se tramait?
Leonard gitmeden önce seninle ilgileneceğime dair bana söz verdirtti.
Avant que Leonard parte, il m'a fait promettre de prendre soin de toi.
Sorun değil. Birkaç yıl önce öldü ama gitmeden önce çalışmalarını benimle paylaştı ve korkutucu olansa hepsinin mantıklı gelmesi...
Il est mort il y a deux ans, mais avant de partir, il a partagé son travail avec moi, et...
Gitmeden önce masamda raporları istiyorum.
Je veux les rapports sur mon bureau avant que vous partiez.
Gitmeden önce ara.
Appelez avant de partir.
Peder Paul'un yanına gitmeden önce Conrad'ı son kez ziyaret ettim.
Je dois une dernière visite à Conrad avant l'arrivée de Père Paul.
Evet, Victoria bu dünyada gitmeden önce, çocuklarıma hatalarımın cezasını çekebildiğimi göstermek istiyorum.
Oui, avant de quitter ce monde, Victoria, je veux montrer à mes enfants que je suis capable de payer pour mes erreurs.
Kargo kısmımızda bekleyen, şeytan tarafından doldurulmuş aleti kontrol etmeye gitmeden önce, başka bir şeye ihtiyacın var mı?
Tu as besoin d'autre chose avant que j'aille voir l'objet alimenté par le mal qui se trouve dans notre soute?
Ve siz bu akşam gitmeden önce bizim kendi ayaklarımız üzerinde durmamıza yardımcı olmanız gerektiğini düşünmenizi isteyeceğim.
Et ensuite, avant que vous ne partiez, je vous demanderai de réfléchir à nous aider à en faire autant.
Gitmeden önce seni yakalamak istedim.
Je voulais... - vous attraper à votre départ.
- Pekâlâ. Bazen durum kötüye gitmeden önce uzaklaşman gerekir, anlıyorsun değil mi?
Parfois, tu dois te sortir d'une situation avant que ça ne soit trop mauvais, tu vois?
Gitmeden önce sana bir şey göstermem gerek.
je dois vous montrer quelque chose.
JT dinlemeye gitmeden önce bana Muirfield ile ilgili araştırma dosyalarını bıraktı.
JT vient de déposer ses vieilles recherches sur Murfield avant de partir à la retraite.
Belki işe gitmeden önce bir duş falan almak istersin!
Hé, peut-être, euh, est-ce que tu veux prendre une douche rapide avant le travail?
Johnny gitmeden hemen önce dedi ki :
Johnny m'a dit juste avant de partir,
Fakat gitmeden hemen önce yanıma uğradı. Benden Hasat'ı durdurmamı istedi.
Il est venu me voir pour me demander d'y mettre un terme.
Büyükbabam Irv, ben Fransa'ya gitmeden hemen önce vermişti. Bu yanımda olduğu sürece hiçbir kötülüğün gelmeyeceğini söylemişti bana. Haklıydı da.
Mon grand-père Irv me l'a donnée juste avant que j'embarque pour la France et il m'a dit que tant que je la garderai, rien de mauvais ne m'arrivera et il avait raison.
Onları Larissa almıştı gitmeden 2 ay önce.
Ce sont les œufs de Larissa, avant qu'elle parte il y a deux mois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]