Gitti işte tradutor Francês
349 parallel translation
Kalın filtreli sigaralarım gitti işte.
Mes cigarettes ont fichu le camp. Où sont-elles?
Baygın bir adam boncuklu perdeden kayıplara karıştı. Gitti işte.
Un homme inconscient s'évanouit derrière un rideau!
- Chick, randevun gitti işte.
- Plus de cavalière, Chick.
O da gitti işte. Ciddi değildim!
Mais je le pensais pas!
Gitti işte.
Il est parti.
Gitti işte. Defolsun gitsin!
- Elle est partie, réjouis-t'en.
Öldü gitti işte, biraz saygı göstermelisin.
Il est mort, c'est tout, tu devrais avoir du respect.
Gitti işte! Havaya, yere karıştı.
Eh bien, simplement parti... là... dans le sol.
Bu hoşuma gitti işte.
Ca me plaît, ça. Les femmes au travail.
- Gitti işte.
Quelle importance?
Maddox korktu ve kaçıp gitti işte.
Il a peur de Maddox.
Hepsi gitti işte.
Lls ont tout pris.
- Gitti işte.
- Partie.
Gitti işte. Yaklaşık bir saat önce ödeyip ayrıldılar.
- Elles sont parties il y a près d'une heure.
Gitti işte.
Maintenant il est parti.
Çocuk gitti işte.
Le gosse est mort.
Bak, gitti işte.
Elle est partie!
Gitti işte!
Voilà, c'est passé.
Hey bak gitti işte.
Regarde, il s'en va.
Uçağımız gitti işte! Bunu neden yaptın?
Bordel, ça c'est notre avion qui fout le camp.
Gitti mi? Hayır, işte orada. Hala köşede saklanıyor.
Elle est là, à se cacher dans le coin.
Eh, işte oda biricik oğluna çilek almaya gitti.
Elle est partie t'en chercher!
Gitti işte.
Il s'y apprête.
İşte jeneratör gitti.
- Sky Hook a été détruit par... le son. Le générateur est grillé.
- İşte George gitti.
Exit George. Seigneur!
İşte yine gitti.
Ça recommence.
İngiliz'i çağırdım, günü kurtarsın diye İşte gitti silecek, indirdi mideye
Les Anglais, débarqués en Italie, ont mangé la carrosserie,
Al işte gitti.
Un tibia de fichu.
- İşte gitti?
- Où a-t-il filé?
Eh işte yolunmuş bir tavuk gibi çekti gitti. Normal.
Il s'est enfui comme un poulet plumé.
İşte nedeni... Ses gitti.
Ben, y a plus de son!
Gitti! İşte bu!
Un homerun par Kaneda.
- İşte hepsi gitti.
- Là. Ils sont tous partis.
- İşte karargah gitti!
- Le Q.G., kaput!
- Bak işte kaçıp gitti.
Est-ce que... Regardez, il est parti.
Eşyasını da alıp gitti. İşte istediğin fırsat, Hurd.
Ça te met dans le coup.
Gitti, işte.
Ben, elle est repartie, quoi.
İşte böyle geçip gitti, yıllar yılları kovaladı, bir tuzak gibi.
C'est comme ça que ça se passe, jour après jour, comme un piège.
Görüyorsun işte meleğim ufaklık gidince özgüveni de gitti.
Vois-tu, mon ange, sa bistouquette a perdu son aplomb.
Akıl oraya bir gitti mi, olmaması gereken şeyler olabiliyor işte...
Le sang, il fait qu'un tour. Et arrive ce qui devrait pas arriver.
İşte yaz geçip gitti. Hiçbir iz bırakmadan.
Voici que l'été est passé, Autant dire un mirage.
İşte bu hoşuma gitti.
Alors ça, oui, j'aime!
İşte bunu söylemen hoşuma gitti.
J'aimerais que tu m'expliques.
Gitti işte!
- Il est parti!
İşte gitti mahalle.
Le quartier est foutu!
İşte, köpekler gitti.
Les chiens ont filé.
İşte fıstık. Ve fıstık gitti.
Voilà la nana.
Tamam, işte gitti!
Le voilà!
Ve... çuuv... işte gitti.
Et... Le coup part!
İşte hepten gitti.
Il est parti pour toujours.
"Profesör" olduğumdan beri geçen 30 eşsiz yılda işte bu zaman boyunca açık bir musluktan akan suyu izliyormuş gibi kirli bir yere ve bir hendeğe gözlerimin önünde öğrenciler kaybolup gitti.
J'enseigne depuis plus de 30 ans. Ainsi, j'ai vu pendant tout ce temps défiler devant moi une ribambelle de visages se déversant comme l'eau d'un robinet ouvert.
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360