English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Istedi

Istedi tradutor Francês

23,287 parallel translation
Dr. Cannerts buraya gelmemi ve onun yerine Thomas'ı kontrol etmemi istedi.
Dr. Cannerts m'a demandé de passer voir si Thomas va bien.
17 gün önce, karısı Sabine aradı, benden yeni yayıIan bir virüse kazara maruz kalan iki doktoru karantina altına almamı istedi.
Il y a 17 jours, sa femme Sabine a appelé et m'a demandé de mettre en quarantaine deux docteurs qui ont accidentellement été exposés à une nouvelle souche virale.
Senden onun birinci hasta olduğunu söylemeni istedi.
Elle t'a dit de dire qu'il était le Patient Zéro.
Büyükannesinin yüzüğünü de getirmemi istedi.
Il m'a dit de ramener la bague de sa grand-mère.
Sammi hapishanedeyken ona bakmamı istedi.
Sammi m'a demandé de le surveiller pendant qu'elle est enfermée.
-... yardım etmemi bile istedi.
- de ses projets d'ingénieur.
Arkadaşın kim bilir nerede ve sen ne için kızıyorsun? Senin istediğin kızı istedi diye mi?
Il part en vrille et tu es fâché, car il tire une fille qui te plaît?
Benden göndermemi istedi.
Elle m'a demandé de le poster.
Üniversite için İsveç'ten gitmemi istedi. Çünkü babamla beraber çatı ustası olarak çalışmamı istemiyordu.
Elle m'a poussé pour partir en Suède à l'université parce qu'elle ne me voulait pas que je travaille sur un toit avec papa.
Beni birisinin penisine ve işine yamamak istedi.
Elle a essayé de me brancher avec n'importe qui avec un pénis et un travail.
O gelmemizi özellikle mi istedi?
Elle a vraiment demandé notre présence?
Rebecca'nın öldüğünü söyledi..... o da onu karnından vurdu çünkü ölmesini istedi.
Elle lui a dit que Rebecca était morte, donc il lui a tiré dans le ventre, parce qu'il voulait qu'elle meure.
Evet, pijama partisine gitmek istedi.
Elle voulait aller à une soirée pyjama.
Rose görüşmek istedi.
Rose a demandé à me voir.
Oğlumla hayatımızı mahvedeceksiniz çünkü Annalise sizden istedi.
Détruisant ma vie, la vie de mon fils parce qu'Annalise vous l'a demandé.
Lütfen ama. Sam seni bataklığından çıkardı daha sonrada seni işe almamı istedi. Ve bu zamandan beri de tek yaptığım kıçına bakıcılık yapmak.
Sam t'a sorti de la boue, puis m'a fait t'embaucher et depuis, je ne fais que te materner.
Neden korumak istedi?
Me protéger?
LeAnn bazı kelime grupları ile ilgili çalışmamı istedi. Ve bazı vurgu noktalarıyla.
LeAnn voulait que j'ajoute des termes d'emphase.
Senin hakkında bir şeyler araştırmamı istedi.
Il veut un scandale.
Galiba ben, benden yardım istedi.
Il m'a juste demandé de l'aide.
Seksten sonra bana sarılmak istedi.
On a couché ensemble et il voulait qu'on se caline après.
Chavez Juliette'in Hexenbiest olduğunu biliyordu ve onu kullanmak istedi.
Chavez savait qu'elle était une Hexenbiest et voulait l'utiliser.
Geri aramamızı istedi.
Elle ne l'a pas dit.
- Chavez seni o yüzden mi istedi?
C'est pour ça que Chavez te voulait?
- Yardımınızı istedi.
Il a demandé votre aide sur celle-là.
Benden Venice'i gezdirmemi de istedi.
Et c'est à moi qu'elle a demandé de lui faire visiter Venice.
Anlamadım. O mu istedi?
Pardon, elle te l'a demandé?
Ya da tekrardan dahil olmak istedi.
Ou peut-être veut-il revenir.
Buradayım çünkü annem burada olmamı istedi.
Je suis ici parce que ma mère le voulait.
Sonra Tusk müsaade istedi, sen de Personel Şefi oldun.
Puis Tusk a obtenu le pardon. Vous, le Cabinet.
Başkan, Beyaz Saray'dan ayrılmanızı mı istedi?
- Le président vous a éconduit?
O, cocugun olmesini istedi.
Il voulait la mort du garçon.
Söyle bakalım dün gece babam buraya geldiğinde ne istedi?
Alors... Que voulait mon père hier soir? Laissez-moi deviner :
Yemekte acil durumda kullanabilsin diye kendi kanını depolamak için bir yer bulmamı istedi.
Au dîner, il m'a demandé de lui trouver un endroit pour stocker son sang en cas d'urgence.
Ross da ayrılmak istedi ama izin vermediler.
Ross a essayé de partir, aussi, mais ils ne le laisserait pas.
Parayı sana geri vermemi istedi benden.
Elle m'a demandé de te donner l'argent.
Sıkıntılı bir dönemdi. Princess Carolyn sana yardım etmek istedi ve iş teklif etti.
Tu étais dans une impasse, Princesse Carolyn voulait t'aider, et elle t'a offert le job.
Biliyorum aniden ve beklenmedik oldu ama annen benden gitmemi istedi.
Je sais que c'est soudain et inattendu, mais ta mère m'a demandé de partir.
Kız denemek istedi.
La fille voulait l'essayer.
- Benim kim olduğumu öğrenmek istedi mi?
- Elle voulait savoir qui j'étais?
Kafamı dağıtmak için canım bir şeyler istedi.
J'avais besoin de me détendre.
Hayır, sanırım önce senin ilgilenip ilgilenmediği görmek istedi.
A-t-il dit combien il voulait?
Hannah büyük bir şey çalmak istedi.
Elle a nettoyé son bordel. Oui, Hannah, elle voulait voler quelque chose.
- Raphael kurt adamlara karşı elçilik yapmamı istedi.
Raphael m'a nommé comme ambassadeur auprès des loups-garou.
Meredith özel olarak beni mi istedi yoksa nörolojiden herhangi birini mi?
Meredith m'a demandé moi, ou juste la neuro?
Robyn geçen gün beni aradı, akşam 10 : 00'da benimle tiyatroda buluşmak istedi.
Robyn m'a appelée hier, elle voulait qu'on se voit au théâtre la nuit dernière à 22 heures.
Bana kişisel olarak teşekkür etmek istedi.
Elle voulait me remercier personnellement.
Doğruyu duymak istedi bende ona söyledim.
Elle voulait la vérité, alors je lui ai dit.
Danışmanlardan biri oyundan sonra yanıma geldi ve nehir ejderhasını takip etmek için Bereketli Hilâl'e gelmemi istedi.
Un des mentors est venu me voir après les jeux et m'a demandé d'aller au Croissant Fertile pour harceler un dragon de rivière.
Dennis biraz dinlenmek istedi.
- Dennis avait juste besoin d'une pause.
Şimdi, ne istedi?
Alors, que voulait-il?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]